Deniz, TÜİK’in ve sendikaların yapmış olduğu araştırmaların sonuçlarının göz önüne alındığında, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yoksulluk sınırının altında ücret aldığını vurgulayarak, “Yoksulluk sınır altında almış olduğumuz ücretlerimiz her gün erirken, gelirimizin büyük bir bölümü de temel gıda maddelerinin yanı sıra elektrik, su, doğalgaz gibi tüketim maddelerine gitmektedir. Her gün elektrikten doğalgaza, benzinden temel gıda maddelerine yapılan zamlarda göstermektedir ki, emekçilerin yaşadığı enflasyon resmi kaynaklarca açıklanan enflasyon rakamlarının kat be kat üstündedir.”

- “SAĞLIK, PARA KAZANILAN, KAR ELDE EDİLEN BİR SEKTÖR HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR”

Yaşanılan yüksek orandaki enflasyonun ve buna bağlı olarak temel tüketim maddelerine yapılan zamların ücretlerin erimesine neden olduğunu ifade eden Deniz şöyle devam etti:

“Ücretlerimizin iyileştirilmesi talebimiz ise bizlere döner sermaye ödentileri gösterilerek ya reddediliyor ya da toplu sözleşme masasında yandaş sendika ile birlikte düşük oranda zamlarla geçiştiriliyor.
İktidarın sağlık alanında uyguladığı politika ile sağlık para kazanılan, kar elde edilen bir sektör haline dönüştürülmüştür. Sağlık alanında çalışanlar arasında çalışma barışının bozulmasına, adaletsiz katsayı hesaplamalarıyla gelir eşitsizliğinin derinleşmesine ve sağlık hizmeti sunumunun dengesinin bozulmasına neden olan ek ödeme-döner sermaye ödemeleri, emekliliğe yansıtılmazken son zamanlarda artık gelirler azaldı denilerek ya komik rakamlarla ifade ediliyor, ya da hiç ödenmiyor.
Üniversite Hastaneleri’nin büyük bir bölümünde döner sermaye ödemeleri sıfırlanmışken, nöbet ücretleri ödenmezken, Eğitim ve Araştırma Hastaneleri’nde ise döner sermaye ödentilerinde büyük oranda düşüşler olmaktadır. Gün geçtikçe de döner sermaye ödemelerindeki sorunlar artarak devam etmekte, tüm emekçileri kapsayan bir sorun alanı oluşturmaktadır. Ek ödemelerde durum böyleyken temel ücretlerimizde de erime her geçen gün devam etmektedir.”

Deniz, sağlık ve sosyal hizmetler alanında çalışanların temel ücretlerinin 2015 Temmuz ayından bugüne ortalama 270 dolar ile 373 dolar arasında bir kayıp olduğunu, emekli olunca da, ek ödemelerinin, döner sermaye ödemelerinin emekliliğe yansıtılmaması nedeniyle de ücretlerde ciddi oranda azalma olduğunu vurgulayarak, “Emekli maaşlarımızdaki bu düşüş, insanca yaşamaya yetecek düzeyin çok be çok altına ücret almamıza neden olması nedeniyle ağır ve tehlikeli iş koşullarına rağmen emekli olmaktan imtina ediyoruz. Bu nedenle, performansa göre ücretlendirme politikalarından vazgeçilmeli, ek ödeme ve performans ödemeleri yerine insanca yaşamaya yetecek temel ücret belirlenmelidir.”dedi.

-“SİYASİ İKTİDARI UYARIYORUZ”

Ancak bu süre içerisinde bugüne kadar ücretlerde yaşanan kayıpların ek zam ile karşılanması ve gasp edilen döner sermaye ödentilerinin de faizleri ile birlikte ödenmesi gerektiğinin altını çizen Deniz, şunları kaydetti:

”Sabit ödemelerde enflasyon farkı ödenmeli, iki katına çıkarılarak maaşa ve emekliliğe yansıtılmalı,
maaş hesaplamalarımız Sayıştay’ın ifadesi ile çok karmaşıktır. Bu karmaşıklık ortadan kalkmalı, tüm ücretlerimiz temel ücret olarak ödenmeli ve TÜİK’in Eylül 2018 için açıkladığı yoksulluk sınırı 6 bin 167 lira, Türk-İş’in Aralık 2018 için açıkladığı yoksulluk sınırı 6 bin 322 lira olması nedeniyle sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan bir emekçinin bugün için alması gereken temel ücret en az 6 bin 500 lira olmalı ve tüm ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. Yaşanan krizin faturasının emekçilere kesilmek istendiği bu günlerde, sağlık ve sosyal hizmet emekçileri sendikası olarak, krizin faturasının krizi yaratanlar tarafından karşılanması,insanca yaşamı içeren taleplerimizin de bir an önce karşılanması için siyasi iktidarı uyarıyoruz.”

-“TEMEL ÜCRET EN AZ 6 BİN 500 LİRA OLSUN”

Deniz, bugün insanca yaşamaya yetecek ücret için yapmış oldukları açıkladıklarını belirterek,
”11 Mayıs’ta ülkenin dört bir yanından gelen emekçilerle, fiili hizmet süresi zammı, 3600 ek gösterge,
Ve temel ücret en az 6 bin 500 lira olsun diye Ankara’da bir buluşma gerçekleştireceğiz.
Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini SES’siz kalmamaya, hakları için mücadeleye davet ediyoruz.”dedi.

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha