Bayraktar, Birlik Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında tarımda 2019 yılını değerlendirdi, 2020 beklentilerini ve üretici market fiyatlarını açıkladı.
Basın toplantısına, dün Barış Pınarı harekât bölgesinde şehit düşen askerlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek başlayan Bayraktar, Adana, Antalya ve Mersin illerinde şiddetli yağış, fırtına ve hortumların neden olduğu tabii afetlerden etkilenen çiftçilere geçmiş olsun dileklerini iletti ve biran öne hasar tespit çalışmalarının tamamlanması ve çiftçinin mağduriyetinin giderilmesini istedi. 
Çiftçilerin zor şartlara rağmen tarımsal faaliyeti sürdürdüğüne, sofralardan üç öğün hiçbir şeyi eksik etmediğine vurgu yapan Bayraktar, “Ülkemizin gıda güvencesini sağlayan eli öpülesi çiftçimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Herkes bu çiftçinin değerini bilmelidir. Ziraat Odaları ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak bizler, çiftçimizin hizmetinde olmaktan büyük bir şeref duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

-“TARIM ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ ÖNEMİNİ KORUYOR”

Türk tarımının gerçekleştirdiği üretim, sağladığı istihdam ve ihracatla ülke ekonomisindeki önemini koruduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Milli gelirin yüzde 5,8’ini karşılayan tarım, 2019 yılının Ocak-Eylül döneminde yüzde 3,7 büyümüştür. 
Çiftçimiz, 83 milyon ülke nüfusunun, 5 milyonu aşkın sığınmacı, mülteci ve yabancının, 45 milyonu aşkın turistin gıda güvencesini sağlamıştır.
  Bitkisel üretim verilerine göre, üretim, tahılda ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 1,4, sebzelerde yüzde 3,5, meyvelerde (baharat bitkileri ve çay dahil) yüzde 0,3 arttı. 2019 yılında toplam bitkisel üretim, bir önceki yıla göre yüzde 1,8 artarak 115,2 milyon tondan 117,3 milyon tona çıktı. 
Hayvansal üretim, Ocak-Ekim döneminde, tavuk etinde yüzde 1,4, sanayiye aktarılan sütte yüzde 5,5 azalırken, tavuk yumurtasında yüzde 2,1 arttı. Ocak-Eylül döneminde ise kırmızı et üretimi yüzde 3,4 artış gösterdi.
Her şeye rağmen esas itibarıyla verimliliğe dayalı bitkisel ve hayvansal üretimdeki artış, büyüme rakamlarına olumlu yansımıştır. 
Aralık ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde yurtiçi üretici fiyatları 7,36, tüketici fiyatları yüzde 11,84, gıda ve alkolsüz içecek fiyatları yüzde 10,89, tarımda üretici fiyatları ise Kasım ayı itibarıyla yüzde 13,60 arttı. 
Eylül ayında açıklanan verilere göre tarımda istihdam, 108 bin kişi azalmış ve 5 milyon 590 binden 5 milyon 482 bine gerilemiştir. 
Eylül ayları itibarıyla tarımın istihdamdaki payı yüzde 19,2’den yüzde 19,3’e çıkmıştır.
Tarımın Eylül ayında işsizliği 2,6 puan indirerek, yüzde 16,4’den yüzde 13,8’e düşürmesi Türkiye için bir kazançtır.”

- “İHRACATA DAHA FAZLA DESTEK VERİLMELİ, ÜRETİM TEŞVİK EDİLMELİDİR”

Tarımın önemli unsurlarından birinin de dış ticaret olduğunu belirten Bayraktar, “2019 yılının Ocak-Kasım döneminde ihracat yüzde 1,1 artarak, 16 milyar dolardan 16,2 milyar dolara çıkmıştır. Buna karşın ithalatta yüzde 4,1’lik azalış görüldü. İthalat rakamı 12 milyar dolardan 11,5 milyar dolara geriledi. Bu dönemde dış ticaret fazlası ise yüzde 16,3 artarak, 4 milyar dolardan 4,7 milyar dolara yükseldi. Türkiye gibi hemen her ürünün üretilebildiği bir ülkede yaptığımız ithalatın en az 3-4 katı ihracat gerçekleştirmemiz gerekir. Bunun için ihracata daha fazla destek verilmeli, üretim teşvik edilmelidir” diye konuştu.

-“GİRDİ FİYATLARI”

Nisan 2018’den itibaren döviz kurlarında görülen aşırı dalgalanma ve enflasyondaki yükselişten en fazla etkilenen kesimlerden birinin çiftçiler olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları söyledi:
“Mazot, gübre, tohum, ilaç, yem, elektrik gibi girdiler enflasyonun çok üzerinde artmıştır. 
Kimi girdilerdeki artış yüzde 100’ün üzerinde olmuştur. 
Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede son bir yılda, bazı gübre çeşitlerinde fiyatların gerilemesine rağmen, 2017-2018 Kasım dönemlerinde ürede yüzde 64,8 ve DAP’ta yüzde 80,1 oranındaki artışı göz ardı edemeyiz. 
Fiyat artışı nedeniyle çiftçimiz gübre kullanırken zorlanmaktadır. 
Gübre Takip Sistemini destekliyoruz. Gübrenin izlenebilirliği açısından önemli buluyoruz. Yalnız bu sistemin getirdiği maliyet, gübre fiyatlarını artırmadan çözülmelidir. 
Çiftçimizin en önemli girdi kalemlerinden mazotun yarısını devletin karşılaması olumlu olsa da mazot fiyatları, 6 lira 65 kuruş gibi yüksek düzeydedir.
Tarımsal üretimi artırmanın yollarından biri de sertifikalı tohum kullanmaktır. Son yıllarda sertifikalı tohum üretimi artmışsa da özellikle sebze tohumlarında üretim açığımız sürmektedir, sertifikalı tohum kullanımı da hala gelişmiş ülke standartlarına ulaşmamıştır.
Çiftçimizin bir diğer sorunu da elektrik fiyatlarıdır. 
2019 yılında elektrik fiyatındaki artış, tarımsal sulama tarifesi bazında yüzde 32,5 olsa da, 2018’deki yüzde 70,7’lik artış nedeniyle 2017 Aralık-2019 Aralık aylarını baz aldığımızda artış yüzde 126,2’ye ulaşmıştır.    
En son bu Ocak ayında 0,17 kuruşluk artışla elektrik fiyatları 80,77 kuruşa ulaşmıştır.
Elektrik borcu bulunan üreticilerimizin desteklerine konan blokeler de ayrı bir sorundur. 
Tarımsal Sulamaya İlişkin Elektrik Borcu Bulunan Çiftçilere Bu Borçları Ödeninceye Kadar 2017 Yılında Tarımsal Destekleme Ödemesi Yapılmamasına İlişkin Uygulama Tebliği, açılan dava sonucu Danıştay tarafından iptal edilmiştir.
Alınan karar, elektrik borçlarının desteklerden tahsil edilmesiyle ilgili uygulamanın yanlışlığını hukuken ortaya koymuştur.

-“ELEKTRİKLİ TRAKTÖRDE DEVLET AKÜ DESTEĞİ VERMELİ”

Elektrikten bahsetmişken, son günlerin önemli gündem konularından biri olan elektrikli traktör ve otomobil konusuna da değinmek istiyorum. Bilindiği gibi çiftçimizin en önemli maliyet unsurlarından biri mazottur. Elektrikli araçlar bu maliyeti önemli oranda düşürecektir. Yalnız bu konuda önemli bir sorun akü bedelidir. Devlet akü desteği verirse elektrikli traktör tarımımız açısından önemli bir gelişme olacaktır.
2019 yılında traktör ve mekanizasyon alımlarında da önemli düşüş görülmektedir. Tarımsal verimlilik açısından önemli olan mekanizasyon yatırımları desteklenmelidir.

-“DESTEKLER ARTIRILMALIDIR”

Tarım sektörüne bütçeden 2017 yılında 12,7 milyar, 2018’de 14,5 milyar lira, 2019’da ise 16,9 milyar lira destek sağlanmıştır. 
2020 bütçesine ise 22 milyar liralık destek ödeneği konuldu. Ancak destekler artırılmalı, destekler Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayri Safi Milli Hasıla’nın en az yüzde 1’ine çıkarılmalıdır. Bu rakam son yıllarda yüzde 0,4 düzeylerinde kalmıştır. Destek milli gelirin yüzde 1’ine çıkarsa çiftçimiz bunun karşılığını misliyle üreterek, istihdam sağlayarak, ihracata destek olarak öder.”

-“HASATLARA KATILIYOR, ÇİFTÇİLERİMİZLE BULUŞUYORUZ”

Üreticilerin yaşadığı sorunları dinlemek, çözüm önerilerini tespit etmek amacıyla çiftçi buluşmaları düzenlendiğini anlatan Bayraktar, bu çerçevede Şanlıurfa, Edirne, Ordu, Giresun, Trabzon, Antalya, Muğla ve Ankara’da hasatlara katıldıklarını ve çiftçilerle bir araya geldiklerini belirtti. Çiftçileri tabii afetlerde de yalnız bırakmadıklarına dikkati çeken Bayraktar, “Sakarya, Düzce, Samsun, Ordu, Denizli, Adana illerimizde doğal afet yaşayan çiftçilerimizi ziyaret ettik, dertlerini, taleplerini dinledik, çözüm için ilgili yerlere ilettik. 
Veteriner hekim ve ziraat mühendislerimiz de sahada üreticilerimizle buluştu. Elazığ, Adıyaman, Kahramanmaraş, Tokat, Giresun, Adana, Mersin, Aydın, Tekirdağ, Kars’tan oluşan 10 ilimizde bu illerin ilçelerinde, köylerinde, çiftçilerimizle bir araya geldiler, tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorun ve beklentileri ilk ağızdan dinlediler. 
Ekiplerimiz gittikleri il ve ilçelerde valiler, kaymakamlar, tarım ve orman müdürleri başta olmak üzere birim amirleriyle de görüştüler, çiftçilerimizin sorunlarını doğrudan aktardılar, çalışmalar, projeler hakkında bilgi aldılar, her ilin raporunu da hazırladılar.
Oda başkanlarımız ve sahaya çıkan Birlik personelimiz çiftçilerimizin bir kısmının artan girdi fiyatları nedeniyle yeterince gübre kullanamadıklarını belirtmişlerdir” diye konuştu.

- “ÇİFTÇİ 2018-2019’DA AYNI MİKTARDAKİ KREDİYE DAHA FAZLA FAİZ ÖDEMİŞTİR”

Çiftçilerin finansman açısından da sıkıntılar yaşadığına işaret eden Bayraktar, şunları söyledi:
“Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 2019 Eylül ayı itibarıyla, son bir yılda tarım ve balıkçılık sektörüne kullandırılan nakdi kredi miktarı yüzde 3,3 artışla 101,2 milyar liradan 104,6 milyar liraya ulaştı. 
Bu dönemde Tarım Kredi Kooperatiflerinin çiftçiye kullandırdığı kredi miktarı da 8,1 milyar liradan 8,5 milyar lira liraya çıktı.
Tarım Kredi Kooperatifleri kademeli olarak, 4 Kasım 2019 tarihinde 1 yıllık işletme kredisi faiz oranını, yüzde 17’ye, Ziraat Bankası ise yüzde 12’ye, bazı özel bankalar ise faiz oranlarını yüzde 13,5’e kadar düşürmüştü. En son Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarımsal kredilerde faiz oranını yüzde, 12’den yüzde 9’a çekildiğini açıkladı. 
Bu finansman sıkıntısı çeken çiftçimizin faiz yükünü bir nebze de olsa hafifletecektir. Kararı olumlu bulmakla birlikte faizler daha da aşağı çekilmelidir. 
2018 ve 2019 yıllarında çiftçi yüksek faiz oranları ile kredi kullanmış, yüksek faiz oranları ile borcunu ertelemiş veya yapılandırmıştır. 
Sonuçta artan faiz oranları ile çiftçi 2018 ve 2019’da aynı miktardaki krediye daha fazla faiz ödemiştir.
Ziraat Bankası 2019 yılında kredi talebinde bulunan çiftçilere kullandırdığı kredinin tamamını nakit olarak ödememiştir. 
İlçeden ilçeye oranlar değişmekle birlikte genel olarak kredinin bir kısmını nakit, bir kısmını ise çiftçiye girdi alımı için vermiş olduğu çiftçi kartına yüklemektedir. Bununla ilgili çiftçilerimizin şikâyetleri vardır. Çiftçimiz kredisini nakit olarak almak istemektedir.”

- “AFETLER NEDENİYLE BORÇLARIN ÖDENMESİ MÜMKÜN GÖRÜNMEMEKTEDİR”

Çiftçilerin, küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarak son yıllarda sürekli doğal afetlere maruz kaldığını belirten Bayraktar, 2019’da da aşırı yağış, sel-su baskını, fırtına, dolu, don, kuraklık, yıldırım düşmesi, hortum gibi hemen her afetle karşı karşıya kalındığını belirtti. 
2019’da 76 ilde üreticilerin doğan afetlerden etkilendiğini ifade eden Bayraktar, şunları söyledi:
“Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Bartın, Balıkesir, Batman, Bayburt, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Karabük, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kastamonu, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Muş, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Rize, Sakarya, Samsun, Sinop, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Uşak, Van, Yalova, Yozgat, Zonguldak olmak üzere 76 ilimizde çiftçimiz afete maruz kaldı.
Bu afetler sebebiyle çiftçimizin ekilişleri, ürünleri, hayvan varlıkları, tesisleri ve seraları büyük oranda zarar gördü. 
Bunun da etkisiyle, kullanmış olduğu kredilerin taksitlerini de ödeyemedi. 
Bunun yanı sıra çiftçimiz pazarlama sorunları yaşamış, hastalık ve zararlılar nedeniyle yeterince üretim yapamamış, ürettiği ürünü de hakkıyla pazarlayamamıştır. 
Bu sorunlar çiftçimizin makul bir gelir elde etmesine imkan tanımamıştır.
Son yıllarda afetlerin de etkisiyle çiftçi, kredi borcunu başka banka kredisi ile kapatmak zorunda kalmaktadır. 
Bu yıl da yaşanan afetler nedeniyle borçların ödenmesi mümkün görünmemektedir. 
Hemen her yıl doğal afet zararına uğrayan çiftçimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan düşük faizli kredi kapsamındaki borçları ertelenirdi. Ancak 2019’da bu erteleme yapılmadı. 
Bu nedenle 2019 yılı için de afet yaşayan çiftçilerin kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesini sağlayacak kararname çıkarılmalıdır. 
Tarım Sigortaları Kanunu’nun çıkması ve uygulamanın başlatılması için Türkiye Ziraat Odaları Birliği sonuna kadar destek vermiştir. TZOB, TARSİM’e kurulduğu 2006 yılından bu yana desteğini sürdürmektedir. 
Yalnız tarım sigortası uygulamasından çiftçimizin şikâyetleri vardır. 
Tarım sigortasındaki devlet desteğine rağmen, prim oranları çiftçimize yüksek gelmektedir. 
Tarım sigortaları tüm riskleri karşılamamaktadır. Sigorta yaptırdığı halde kapsamda olmayan riskler nedeniyle tazminat alamayan üreticilerimiz de vardır.
Çiftçi Kayıt Sistemi’ne dahil olmayan çiftçilerimiz, tarım sigortası yaptıramamaktadır.
Çiftçimizin, eksperlerin tespitleriyle ilgili de sorunları vardır.
Poliçe düzenleyen acentelerin üreticilere yeterli bilgi vermemesi gibi nedenler çiftçilerin tarım sigortasına olan ilgisini azaltmaktadır.
2019 yılında afet yaşayan ancak çeşitli nedenlerle sigorta yaptıramayan çok sayıda çiftçinin zararı karşılanmadı, sigorta yaptırdığı halde sigorta kapsamı dışında kalan çiftçiler de prim ödediği halde tazminat alamadı.” 

Kaynak : PHA

Kaynak: pha