Sağlık-Sen Adıyaman Şube Başkanı Barutçu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, yaptığı açıklamasında, bütün emekçi kadınların gününü kutlayarak bir anne, bir eş, bir çalışan olarak ağır bir yükü sırtlanan değerli kadınları en kalbi duygularla selamladığını bildirdi.

Barutçu, çözüm önerilerinin üretilmesi adına anma günlerini önemsediğini belirterek, ''Hepimiz senenin bir gününün ayrıldığı bu tür özel günlere tepkili olsak da, sadece bir gün ayrılmış olmasından dolayı serzenişte bulunsak da, sorunların dile getirilmesi, çözüm önerilerinin üretilmesi adına bu günleri önemsiyorum. Yılın 364 günü bu yöndeki taleplere kulaklarını tıkayanların, en azından bir gün kulaklarını açması, mesajlarımızı ve taleplerimizi iletmemiz açısından bir fırsattır’’ dedi.

-"SAĞLIK ÇALIŞANLARI TÜKENMİŞLİK SINIRINDA BİR HAYAT YAŞAMAKTADIR’’

Barutçu, Dünya Kadınlar Günü’nün miladı, ABD'nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisinin daha iyi çalışma koşulları isteğiyle bir tekstil fabrikasında greve başladığı 8 Mart 1857 tarihiyle başladığını anımsatarak şunları kaydetti:

‘’Amerikalı kadın işçilerin, o tarihte grev başlatmalarına sebep olan ağır ve zor çalışma şartları günümüzde de devam etmektedir. Sağlık çalışanlarımız yoğun iş yükü altında ezilmekte, mesleki memnuniyetleri düşmekte ve dolayısıyla sağlık hizmetlerinin sunumunda da bunlara bağlı olarak arzu edilmeyen verimlilik düşüşleri yaşanmaktadır. Sağlık çalışanlarımız, yoğun iş yükünden kendilerine zaman ayıramamaktadır. Çocuklarına zaman ayıramamakta, eşlerine zaman ayıramamakta ve tükenmişlik sınırında bir hayat yaşamaktadır. Aile içi huzursuzluğun ve boşanma oranlarının en yüksek olduğu meslek grubu sağlık çalışanlarımızdır. Bunun sebebi de yine ağır çalışma şartları ve yoğun iş yüküdür.''

-‘’BAKANLIĞIMIZDAN ÇALIŞANLARIMIZIN İŞ YÜKÜNÜ AZALTMASINI TALEP EDECEĞİZ’’

Çalışan kadınların ev, eş ve çocukları arasında tercihe zorlandıklarının altını çizen Barutçu, ‘’Bunun da farkındayız ve bu durumun çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Yoğun iş yükünden kaynaklı bu sorunun çözümü için, bakanlığımızdan ek istihdam yaparak, çalışanlarımızın iş yükünün hafifletilmesini isteyeceğiz. Ek istihdamlarla hem iş yükü azalacak hem de daha az nöbet tutma imkânı sağlanacaktır. Böylece çalışanlarımız aileleri ve kendilerine zaman ayırabilecektir. Bu şekilde işimize sevgimiz artacak, bu da hizmetlerinin sunumuna olumlu bir ivme kazandıracaktır. Sağlık çalışanları, görevlerini yaparken, fedakârlığın en büyüğünü yapmaktadır. Bu fedakârlıkları karşılıksız bırakılmamalıdır. Öncelikli yapılması gereken ise, iş yükünün azaltılması, çalışma sürelerinin kısaltılması, döner sermaye mağduriyetlerinin sona erdirilmesi ve maaşlarında gerekli artışın yapılmasıdır’’ dedi.

-‘’KREŞ KONUSUNDA CİDDİ ÇÖZÜM ÜRETMEK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ’’

 Sağlık-Sen olarak kadın çalışanlara yönelik birçok kazanıma imza attıklarını vurgulayan Barutçu, ‘’Yeterli mi, elbette değil. Bütün sorunlar çözüldü mü, elbette çözülmedi. Kreş konusu, halen birçok arkadaşımızın yaşadığı bir sorun olarak karşımızda duruyor. 24 saat esasına göre hizmet veren kurumlarda, 24 saat açık kreş bulunmaması, en büyük sorunlarımızdan biri. Bir ayın en az üçte birini nöbet tutarak geçiren sağlık çalışanlarımızın mağduriyetini biliyoruz. Biz de çocuklarımızı yeri geldi, hastanelerde büyüttük. Bu anlamda verilen sözlerin takipçisi olacak, kreş konusuna ciddi bir çözüm üretmek için çalışacağız.’’

Barutçu, hamilelik ve süt izinlerinde kayda değer iyileştirmeler yapıldığını ancak  yeterli olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

‘’Sizlerin taleplerini alacak ve bu sorunların çözümü için gayret göstereceğiz. 
Sağlık-Sen olarak biz, çalışanlarının büyük çoğunluğu kadın olan bir hizmet kolunda sendikacılık yapıyoruz. Bu sebeple, siz değerli sağlık çalışanlarımızın sorunlarıyla bir gün değil, her gün ilgileneceğiz. Taleplerinizi dinleyip, çözüm üretmek için her türlü mecrayı kullanacağız. Gerek ikili görüşmelerimizde, gerekse kazanım ve taleplerin adresi olan Kurum İdari Kurul Toplantıları, Kamu Personeli Danışma Kurulu ve Toplu Sözleşme Masası’na sizlerin talepleriyle gideceğiz.’’

-‘’KADINLARIMIZ BU TOPLUMUN TEMELİDİR’’

Kadınların en yüce değeri İslam’la aldığını ieri süren Barutçu,  ‘’Toplum olarak kadınlarımıza hak ettiği değeri vermeli ve kadına yönelik haksız uygulamaların din referans gösterilerek meşrulaştırılma çabalarına karşı durmalıyız. İslam kadına iyi davranmayı, iyilikte bulunmayı "iyi olmanın ölçüsü", kötü davranmayı da "kötü olmanın ve kötülüğün ölçüsü" kabul etmektedir. Kadınlarımız bu toplumun temelidir. Kadınlarımız olmadan bir yanımız eksiktir.’’

-‘’ŞİDDETE EN ÇOK MARUZ KALANLARIN KADIN ÇALIŞANLARIMIZ OLDUĞU ORTADADIR’’

Barutçu, çalışan kadın olarak yaşanan sorunlara ek olarak, kadın olmanın getirdiği zorluklarla da mücadele ettiklerini belirterek, ‘’Bir kangrene dönüşen sağlıkta şiddet olaylarında, şiddete en çok maruz kalanların kadın çalışanlarımız olduğu ortadadır. Yapılması gereken, kadınlarımıza sahip çıkmak, toplumsal duyarlılığı artırarak şiddet olaylarını tamamıyla sona erdirmektir. Bunun için yapılması gereken ne varsa yapılmalıdır. Öncelikle mevcut yasal düzenlemeler ciddiyetle uygulanmalı ve bu düzenlemelerin yetersiz kaldığı alanlarda ek düzenlemeler yapılmalıdır. 
Sağlık-Sen olarak kadın çalışanlarımızın sesine kulak verecek ve sorunları için mücadele edeceğiz.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle bütün kadınlarımızın gününü bir kez daha kutluyor, sorunlarının çözüldüğü, toplumda hak ettiği değeri bulduğu günler diliyorum.’’ifadelerini kullandı.

 

 

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha