Bakan Uraloğlu: Vatandaşlarımızı demiryollarının konfor ve güveni ile buluşturmaya devam ediyoruz Bakan Uraloğlu: Vatandaşlarımızı demiryollarının konfor ve güveni ile buluşturmaya devam ediyoruz

Sendika binasında basın mensupları ile bir araya gelen SES Adıyaman Şube Başkanı Sosyal Hizmet Uzmanı İbrahim Halil Aydın, son günlerde yaşanan intihar olaylarını değerlendirdi.
"Yaşamını sonlandırması medyanın ve toplumun gündemine oturdu"
Aydın açıklamasında,"Kişinin kendi yaşamını sonlandırması veya öz kıyım olarak da isimlendirilen İntihar, dünyada ve Türkiye’de arttığı ve ne yazık ki pek çok insanın bu şekilde yaşamını sonlandırdığını görüyoruz. Memleketimizde de son zamanlarda bu şekilde birçok insanın yaşamını sonlandırması dikkati çekmektedir. İnsanların, insanlarımızın yaşamına bu şekilde son vermesi canımızı çok yaktı. Özelliklede son 2 gün için de Adıyaman da 2 kişinin İntihar ederek bu şekilde yaşamını sonlandırması medyanın ve toplumun gündemine oturdu. Bu olaylarda kaybettiğimiz tüm insanların acısını derinden yaşıyor, yakınlarına ve tüm topluma başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Her ne kadar derin bir üzüntü içinde olsak da geldiğimiz bu noktada intiharın nedenlerini düşünmek ve önlenmesi yönünde çalışmalarımızı yoğunlaştırmak zorundayız. Son 2 günde ardı ardına yaşanan intihar olayları acı bir şekilde gösteriyor ki, bu konuda zaman kaybetmeden yapılması gerekenler olduğunu bizlere acı bir şekilde hatırlatıyor. İntihar, kişinin fizyolojik, psikolojik, sosyal ve ekonomik düzeyde yaşadığı sorunlara karşı bir çözüm olarak ortaya koyduğu yıkıcı bir davranıştır. Kişinin içinde olduğu sorunların artık çözülemeyeceği ve yapılabilecek tek şeyin hayatı sonlandırmak olduğu düşüncesi ortaya çıktığında bazen bu düşüncenin eyleme döküldüğünü biliyoruz."dedi.
"Kişiye yardımcı olmak ve intiharı önlemek çoğunlukla olanaklıdır"
Toplumda gerginlik, belirsizlik, çatışma, umutsuzluk, dayanışma ve sosyal destek sistemindeki yetersizliklerin intihar vakalarında artışa zemin hazırladığını öne süren Aydın,"İntihar, Psikososyal ve ekonomik boyutlarıyla ele alınması gereken çok boyutlu toplumsal bir sorundur. Her ne kadar bireysel bir girişim gibi görünse de bunun ekonomik, siyasal ve kültürel belirleyicileri vardır. Yine toplumsal gerginlik, belirsizlik, çatışma, umutsuzluk, dayanışma ve sosyal destek sistemindeki yetersizlikler intihar vakalarında artışa zemin hazırlamaktadır. Son zamanlarda da intihar vakaların en önemli sebeplerin başında ekonomik sorunlar-çöküntü, işsizlik, çalışma ortamlarında kaynaklanan sorunlar, pandemi, yalnızlaşma, belirsizlik, geleceksizlik, geleceğe yönelik bir umudun olmaması, bir umutsuzluk halinin mevcut olmasıdır. Özellikle de ekonomik sorunlar kişinin günlük yaşamını sürdürmesini zorlaştırdığı gibi aile ve sosyal ilişkilerini bozmakta, umutsuzluğu ve belirsizliği artırırken, güveni düşürmektedir. İntihar düşüncesinin ortaya çıkması ve eyleme dökülmesi arasında geçen sürede kişiye yardımcı olmak ve intiharı önlemek çoğunlukla olanaklıdır. Ancak burada bir zorlukla karşılaşırız. Bu çaresizlik ve umutsuzluk içindeki kişiler genellikle yardım alabilecekleri kaynaklara ulaşmaya çalışmazlar ve içlerine kapanırlar. Yine de intihar düşüncelerine kapılan hemen herkes, çevresine bu düşüncelerle ilgili bazı sinyaller verir. Bize düşen görev bu sinyalleri görmek, onunla iletişim kurarak kişinin yardım alabileceği kaynaklara ulaşmasında ona yardımcı olmaktır." Şeklinde konuştu.
"İntiharı önleme, sadece bireysel düzeyde kişilere müdahale etmekle olanaklı değildir"
Toplum olarak sosyal ve ekonomi konusunda etkili çalışmalar yoğunlaşması gerektiğini aktaran Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İntiharı önlemek için toplum olarak yapabileceklerimiz olduğu gibi bu noktada devlete düşen görevler olduğunu, sosyal devlet ilkesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu hatırlatmak isteriz. Yoksulluk ve ekonomik zorluk yaşayan kesimleri yardımlara bağımlı hale getirmeyecek, üretim ve paylaşımı merkeze alan projeler hayata geçirilmelidir. Sosyal ve ekonomik adaletsizlik konusunda etkili çalışmalar yoğunlaştırılmalıdır. Eğitim ve sağlık hizmetlerine kolay ulaşım, sağlıklı ve doğal yaşamın tahrip olmadığı bir çevre, kişilerin kendilerini ifade edebilecek, geleceğe yönelik umutların olacağı, çatışma yerine uzlaşma ve diyaloğun hâkim kılındığı demokratik bir ülke, her türlü sorunda olduğu gibi intiharı önlemede de olmazsa olmazdır. İntiharı önleme, sadece bireysel düzeyde kişilere müdahale etmekle olanaklı değildir. Kişiyi içinde bulunduğu çevreyle ele almak ve toplumun refah düzeyini yükseltmek psiko-sosyal sağlık açısından son derece önemlidir. Devletin vakit kaybetmeden sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarıyla iş birliği içinde, özelde intiharı önleme, genelde ise psiko-sosyal sağlık konusunda daha etkili çalışmalar yapması gerekmektedir.
Aynı zamanda hem medya kuruluşlarına hem de sosyal medya kullanıcılarına önemli görevler düşmektedir. İntiharın medyada ele alınma biçimi benzer örneklerin önünü açma riski taşıması açısından kritik önem taşımaktadır. Çağrımız Özellikle intihar videosu ve fotoğrafların paylaşılmaması, ana başlık veya flaş haber olarak paylaşılmaması, yalın, kısa, öz bir anlatımla, görselleştirilmeden ve travmatize edilmeden anlatılmalı. Bizler Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak, intiharı önleme ve bu konuda bilgilenme konusunda halkımızın yanında olduğumuzu hatırlatmak isteriz ”dedi.

Kaynak: PHA
Haberin Videosu :

Kaynak: pha