Av. Zeynep Saya, açıklamasında Türkiye'de kadınların yaşamış olduğu sorunlara değindi.

Saya,"Eğitimde fırsat eşitliği sağlanarak, istihdam alanında kadınların önündeki engeller kaldırılarak ve kadınların ekonomik bağımsızlığına yol açacak istihdam politikaları oluşturularak ancak siyasi yaşamın içinde kendimizi kendi kadın kimliğimizle erkekleri öykünmeden var edebiliriz." dedi.

"Kadınlarımızın büyük çoğunluğu mülksüz, yoksul ve emekçidir"

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün  kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanıyan kanunu 5 Aralık 1934 tarihine denk getirmesinin en önemli nedeninin Dünya Kadın Hakları Bildirisinin yayınladığı gün olması olduğuna dikkat çeken  Saya, şöyle devam etti:

"Cumhuriyet devrimleri kadınlara kazandırdığı demokratik haklarla bir çok ülkeye örnek olmuştur. Biz kadınların ailede, toplumda, siyasal sosyal ve ekonomik alanlarda eşit bir birey olmalarının ön koşulu temsilde adalettir. Bugün gelinen noktada yürütmekte olduğumuz mücadelede çok daha fazla dayanışmaya ve pozitif ayrımcılığa ihtiyacımız var. Kadınlar olarak bizler barışın hakim olduğu, şiddetsiz bir dünyayla birlikte her alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı ortamların olması gerektiğini savunuyoruz. Kadınlarımızın mutfaklardan çıkarak kürsülerde, karar organlarında yer almalarıyla cinsiyet eşitliği ancak sağlanmış olacaktır.

Ülkemizin, toplumumuzun yarısını oluşturan kadınlarımız ne yazık ki eşit bir şekilde eğitim ve istihdam olanaklarına ulaşamamaktalar. Kültürel ve siyasal alanda yeterince temsil edilememektedirler. Kadınlarımızın büyük çoğunluğu mülksüz, yoksul ve emekçidir. Biz kadınların siyasi alanda da söyleyecek sözü ve değiştirecek gücü var. Ama erki elinde bulunduranlar ve siyasi partiler kadın politikalarında samimi olmayıp, yasak savma anlayışıyla hareket etmektedir. Aile içinden başlayarak kadının kamusal alana yayılan cinsiyet ayrımcılığını ve cinsiyet eşitsizliğine neden olan politikalar kadının insan haklarının ihlalinde başrol oynamaktadır."

"Kadının siyasi yaşamının içinde hak ettiği yeri alması, özgür bir birey olması, kültürel, tarihsel ve dinsel gerekçelerle engellenemez" diyen Saya, kadınların siyasi ve toplumsal yaşamdan uzaklaştırılamayacağının altını çizdi.

Saya, siyasal alanda da kadın emeğinin görünür kılınması ve temsilde adaletin sağlanması çağdaşlığın olmazsa olmaz koşulu olduğu belirterek, "Eğitimde fırsat eşitliği sağlanarak, istihdam alanında kadınların önündeki engeller kaldırılarak ve kadınların ekonomik bağımsızlığına yol açacak istihdam politikaları oluşturularak ancak siyasi yaşamın içinde kendimizi kendi kadın kimliğimizle erkekleri öykünmeden var edebiliriz. Siyasi, ekonomik ve sosyal hayatın karar alma süreçlerine katılabiliriz. Laiklik ilkesinden uzaklaştırılmanın en olumsuz etkileri kadınlar üzerinde hissedilmektedir. Bu nedenle toplum cumhuriyetimizin temel niteliklerinden uzaklaşılmamalı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak kadın haklarına aykırı hiçbir söylem ve eyleme izin verilmemelidir." şeklinde ifade etti.

"Biz kadınlar siyasete değil siyasi partiler biz kadınlara hazır olsunlar!"

Av. Zeynep Saya, açıklamasını şöyle tamamladı:

"Biz kadınlar olarak Cumhuriyet devrimleri sonucunda mücadelelerimizle elde edilen kadın hak ve kazanımlarından geriye götürmeye yönelik her türlü söylemin, girişimin karşısında olacağız. Ayrımcılığın ortadan kalktığı kadının eşit ve özgür bir birey olarak siyasi yaşamın içinde hak ettiği yeri alarak temsilde adaletin sağlandığı bir Türkiye ve dünya istiyoruz. Biz kadınlar siyasete değil siyasi partiler biz kadınlara hazır olsunlar! Çünkü biz kadınlar siyasi yaşamda da birbirimizin umudu ve yurdu olmaya söz veriyoruz. “Kadınlar yaşasın” diye “yaşasın kadınlar” diyoruz."

 

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha