-"BULAŞICI HASTALIKLARA KARŞI TEDBİR ALMAYI HZ. PEYGAMBER EMRETMİŞTİR"

Taşçı, koronavirüsüne karşı alınacak tedbirlere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, insanın huzur ve güven içerisinde yaşamasını hedefleyen İslam'ın temel ilkelerinden biri de hayatı korumak olduğunu belirtti.

Bu ilke gereği insanın canına ve vücut bütünlüğüne kastetmek dinimizce en büyük günahlardan biri olarak görüldüğünü vurgulayan Taşçı, "Başta kişisel temizliğe ve sağlıklı beslenmeye özen göstermek yoluyla koruyucu hekimliğe önem verilmiş ve hastalıklara karşı şifa aranıp tedavi olunması istenmiştir. Bulaşıcı hastalıklara karşı gereken tedbirleri almak da bu bağlamda bizzat Hz. Peygamber tarafından emredilmiştir."dedi.

Hz. Peygamberin 'Bir yerde veba olduğunu duyarsanız oraya girmeyin, bulunduğunuz yerde veba çıkarsa o bölgeden de ayrılmayın' şeklinde buyurduğuna değine Taşçı, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Hz. Peygamber 'Hastalık taşıyan kişi sağlam kişinin yanına gitmesin'  diyerek de salgın hastalığa karşı tedbirli olunmasını vurgulamıştır. Bulaşıcı hastalığı bulunan bir kişiyle musafaha yapmayarak geri göndermesi onun, toplum sağlığını korumak yönündeki kararlığını göstermektedir.

Bu bağlamda, sağlık otoritelerince "küresel salgın" olarak ilan edilen bir hastalık zuhur edince hem kişi hem toplum sağlığını tehlikeye maruz bırakmamak ve bu yolla İslam’ın vazgeçilemez değerde gördüğü "hayatı korumak" ilkesini gerçekleştirmek amacıyla özellikle yüksek risk grubunda bulunanların cemaatle namaza ve cuma namazlarına katılmaları caiz olmayacaktır. Zira toplu halde eda edilen bu ibadetlere katılmak için sağlıklı olmanın yanında başkasını rahatsız etmemek de dinimizde temel bir duyarlılık olarak kabul edilmiştir

 Soğan ve sarımsak yiyenlerin camiye gelmemelerini isteyen Hz. Peygamber'in  "İslâm’da zarar vermek de zarara zararla karşılık vermek de yoktur" buyruğu da bunu gerektirmektedir. Nitekim doğal afet veya salgın hastalık sebebiyle cemaate katılmanın zor veya tehlikeli olduğu zamanlarda sahabe-i kiramın, ezandaki "Haydin namaza" ifadesi yerine "Namazı evinizde kılın" cümlesini okuttukları bilinmektedir."

-"SİZDEN OLAN YÖNETİCİLERİN EMİRLERİNİ YERİNE GETİRİN"

Taşçı, Asr-ı saadet ve sahabe-i kiram dönemlerine ait bu bilgi ve uygulamalara dayanan İslam alimleri toplu halde eda edilen ibadetlere katılmak için sağlıklı olmanın yanında başkasını rahatsız etmemenin de gerekli olduğunu belirttiklerini kaydetti.

Bulaşıcı hastalık tehlikesinin bütün bir toplumu ve hatta insanlığı tehdit eden küresel bir boyut kazanması durumunda kamu otoritesinin toplu alanlarda bulunmayı ve toplu faaliyet yapmayı yasaklama yetkisi yanında toplu ibadet yapmayı da geçici olarak durdurma yetkisi olduğuna işaret eden Taşçı, "İslam’ın "Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın", "Kendinizi öldürmeyin", "Sizden olan yöneticilerin emirlerini yerine getirin" buyrukları doğrultusunda, devletin bu kararına uymak da dinî bir gerekliliktir. Bu vesileyle yapılan uyarılara riayet eden gereğini yapan tedbiri elden bırakmayan tüm halkımıza şükranlarımı sunuyorum. Şunu da unutmayalım ki hiçbir virüs alacağımız ve uygulayacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir."dedi.

Kaynak : PHA
Kaynak: pha