Geçmiş günlerden birgün, annemin artık arkadaşlıktan çıkmış, akrabalığa dönüşmüş bir dostuna birlikte gittik. Benim de önceden tanıdığım ve hoşlandığım bir insan. Tabii, konular hep eskiden, ortak anılardan oluştu. Ben de zevkle dinledim. İkisi de dikiş konusunda usta insanlar. Sohbet geldi oraya dayandı. Annemin yakın dostu bununla ilgili bir ayrıntı paylaştı, çok güldüm ve hemen zihnime not ettim. Şöyleydi aktarım: Güzel bir kıyafeti kendine yakıştırmış güzel bir insan gördüklerinde “ şeker çuvalı “; güzel bir kıyafeti üstünde ağlatmış çirkin birine “ kömür çuvalı “; güzel bir kıyafeti üzerinde taşıyamayan birine de “ patates çuvalı “ derlermiş. Üstü kapalı gönderme yaparak eğlenirmişler kendilerince. Bana da o gün için çok estetik bir şifre ve komik bir iletişim yolu gibi geldi. O yüzden bunu bir yazımda kullanmaya karar verdim ve işte yazdım.

Fakat bugün farklı bakıyorum meseleye. Yargılandığım sürece yargılanacağımı bilen biri olarak, bu bana uzak durmam gereken bir tavır gibi geldi. Neye güleceğimi bilemiyorum artık. Gülmenin içinde mutlaka bir hiciv olması gerektiğine inanıyorum. Bu konuda elbette sorguladığım anlar oluyor. Fakat zihnim açık olduğu zaman, zaten öyle ya da böyle duymak istediklerim geliyor.

Bugün, yeğenime doğum günü hediyesi olarak aldığım “Sakız Sardunya “ adlı kitabı yeni bitirdim. Yeğenim önce okudu ve biz şimdi birlikte o kitap üzerine konuşacağız. Orada da altı çizildiği gibi; insanların farklılıklarına ya da zaaflarına odaklanarak alay etmek gerçekten çok incitici oluyor. Bundan incinenlerden biri de öykünün başkahramanı “ Sakız Sardunya “ adlı kız.

Adıyla ilgili şöyle bir tekerleme uyarlamışlar arkadaşları;

“ Yağmur yağıyor seller akıyor,

Saksıda Sardunya camdan bakıyor.

Dereler taşıyor, kayıklar batıyor,

Sardunya saksıda suyunu içiyor. “

Oldukça güzel bir yapıt ortaya çıkmış Elif Şafak’ ın elinden. Yeğenimle ortak bir paydada buluşmak hoş oldu. O da beğenmiş kitabı. Anlayacağınız ben artık neye güleceğimin, neye ağlayacağım arasındaki o ince çizgi üzerinde çok kafa yormaya başladım. Boşuna dememişler gülmekle ağlamak kardeştir. Kardeşliğin gücü adına; güç istiyorum.