Adıyaman’ın Gerger ilçesinde Zaza (dımıl) Dili ve Kültürünü Yaşatma Derneği kuruldu.
Hasan Aslan’ın kuruculuğunu yaptığı dernek, Zaza’ların kültürünü dilini unutturmamayı, genç nesillere aktarmayı amaçlıyor.
Derneğin kuruluş amacıyla ilgili açıklamalarda bulunan Aslan, kaybolmaya yüz tutan kültürlerinin ve diyalekt olarak lanse edilen dillerini yaşatmak ve savunabilmek adına derneği açıklarını söyledi. Zaza (dımıl) Dili ve Kültürünü Yaşatma Derneği’nin Türkiye’de kurulan 5. Zaza Derneği hüviyetine sahip olduğunu belirten Aslan konu ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Biz Zaza’lar kendi dilimize ve kültürümüze yeteri kadar sahip çıkamadığımız için hep geri planda kaldık. Öyle ki Cumhuriyet döneminde Ermeni diyalekti. 1938’den 1974’e kadar Türk diyalekti ve 1974’ten sonra ise Kürt diyalekti olarak sistemli bir asimilasyon politikası uygulanmaya başlandı. Kendi ülkemizde kendi dilimizi araştıramadık tarihimizden bihaber yaşadık ve Zaza’lar üzerine yapılan ilk çalışmanın da çok çok sonralarında farkına vardık ve yine ne yazıktır ki tarihimizi Avrupalı dilbilimciler sayesinde Avrupa’dan öğrendik.
Zaza’ca ilk olarak bundan 159 yıl önce 1856 yılında yabancı bir dilbilimci olan Peter Lerch tarafından yazıldı. Biz Zaza’lar ise 1985 yılında Zaza’canın 129 yıl önce bir yabancı tarafından yazıldığını ülkemizden uzaklarda Avrupa’da öğrendik. Yine biz Zaza’lar, Zazaca’nın 1898 yılında bizden biri olan Hanili Ahmede Xasi tarafından ‘Mevlüde Nebi’ olarak edebi bir eser yayınlandığını 1980 yılından sonra Avrupa’da öğreniyoruz. Ve yine Alman bir dilbilimci O. Man’ın 1900’lü yılların başlarında yaptığı çalışmaları arkadaşı K. Haddank tarafından 1932 yılında , ‘Mundantender zaza hauptsachlich aus Siverek und kor’ Yani Zazacanın ağızları adında 398 sayfalık bir bilimsel kitap yayınlandı. Zazalar ne acıdır ki var olduğumuz topraklardan uzakta bir ülkenin önemli bir şehri Berlin’de anadillerinden bir gramer kitabının olduğunu ülkesinden çok uzaklarda 67 yıl sonra Avrupa’da öğrendiler.
Bir yandan tarihimizi öğrenmeye çalışırken diğer yandan dilimizi koruyamadığımızı yine bize bir yabancı kuruluş olan UNESCO hatırlattı. Açılımı Birleşmiş milletler Eğitim Bilim ve kültür örgütü olan bu örgüt 2009 yılından itibaren yıllık olarak tüm dünya dilleri ile ilgili olarak yayınladığı raporlarda 4. kez Zazaca’nın yok olma tehlikesi yaşadığına vurgu yapılırken bu sene yok olma tehlikesi yaşayan 65 dil arasında 18. sırada yer alıyor. Biz zazalar için son derece üzücü bir tablo bu. İşte bu sebeplerden dolayı dilimizi ve kültürümüzü yaşatabilmek ve yayabildiğimizce yaymak için Derneğimizi açtık. Tüm zaza soydaşlarımızın derneğimize kayıt yaptırarak destek vermelerini istiyorum.
Son olarak dernek flamamızla alakalı kafalarda kalan soru işaretlerini noktalamak adına ; Mavi renk nehir ve akarsu çevresine yerleşik olan Zazaları, Yeşil renk Dağ yamaçları ve ormanlık alanlarda yaşayan zazaları, Beyaz renk saflığı ve zerafeti, Aslan başı ise Gücü temsil ediyor.” dedi.