Dergide bir şeyler okudum ve içimde bir yerlere dokundu. Bak , bunu yazayım dedim. Not almaya üşendim. Uçtu gitti.

Ne kadar sayfalar arasında gezindiysem de bulamadım o yazıyı. Fakat duygusu içimde. Bu sefer de duygusu anlamsızlaşmaya başladı. Yine karamsar şeyler yazacaktın, boş ver iyi oldu bulmadığın gibi bir yerden, nasıl olduysa en uçta buluverdim kendimi ve şöyle derken yakaladım:

-Seni okuyan da olmuyor, bak sayı azaldıkça azaldı, en iyisi kendini hiç boşuna  yorma.

Evet, okunmak, zaman zaman teşvik edilmek güzel şey. Fakat benim öncelikli amacım acılarımı sağaltmak, böylece gün be gün temizlik yapıp işi anında çözümlemek. Bu konuda da yazı bana iyi geliyor. Midemin üzerinde bir yumrukla oturduğum yazı   bittiğinde o yumruk yumuşamış oluyor. Rahatlıyorum.

Kendimi TedX konuşmacısı gibi hissetmeyi seçmiyorum. Bu coronalı günlerde bol bol dinliyorum onları. Fakat onların misyonu daha evrensel sanırım. Bana çok büyük geliyor.Ben anlık şeylere temas edip günü kurtarmaya çalışıyorum.

Örneğin ,dün sahip çıkmaya çalıştığım sokak kedisi doğum yaptı.Beş tane yavrusu oldu. Siz beni dün görmeliydiniz, bitap düştüm onu koruyup kollayacağım diye. Çünkü bir önceki hamileliğinde doğum yaptığı gün yavrularını erkek kediler parçalamış, kapımın önünden parçaları birlikte toplayıp temizlemiştik. Her ikimizin de içi yandı. Detaylara girmeyeceğim.

Tekrar hamile kaldı. Bu zamana kadar kedi beslemediğim için sürekli ilgili arkadaşlarımdan fikir aldım, elimden gelenin biraz daha fazlasını zorladım. Risk aldım. Çünkü annem ve komşular çok tepkililer ve ben kendimi çok yalnız hissediyorum.

Neyse doğum dün gerçekleşti. Heyecandan elim ayağım titriyor, arada bir bakıyorum ve sayı bildiriyorum arkadaşlara: Bir,iki,üç,dört,beş dedim ama telaş kapladı yüreğimi. Neyse yine kedi besleyen bir arkadaşımdan da yardım alarak onları korumaya aldık. Çok detaylandırmak istemiyorum duygularımı. Çünkü bıktım artık yargılanmaktan hayvanseverliğim yüzünden. Fakat bu da benim.

İşte bugün yeni bir gün. Beyaz yani anne baktım daha iştahlı yiyor koyduğum mamaları. Eee kolay değil tabii beş cana bakmak. Umut ise  evet yalnızca bugün için var.Onlarla çok güzel deneyimlere yelken açacağız demek geldi içimden.Denizi de çok seviyorum. Fakat ben bu yaz kampa gitmemeye karar verdim. Bunda coronanın payı olduğu gibi Beyaz’ la ilgili aldığım karar da etkili oldu. Bu süreçte onu tek başına bırakmayacağım. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek deliliktir diyor Einstein. O yavruların parçalarını biz birlikte taşıdık Beyaz’la.Acı çektik. Bu sefer biraz daha temkinli olmak istiyorum. Sonuca odaklanmadan tabii. Teşekkürler.