#‎ÇilemDoğan a 15 yıl veren adalet sistemine neden diye soruyorum.

Tecavüzcüleri, hırsızları, tacizcileri, katilleri, tacizcileri serbest bırakan, hatta tutuklamayan adalet neden bir kadın ölmek yerine yaşamayı seçti diye bir kadına 15 yıl ceza verir.

Bence adaletin biz kadınlara msjı şu bir kadın olarak tecavüze uğradığın zaman ya susup hergün öleceksin yavaş yavaş, ya da tecavüzcünü öldürüp hapiste öleceksin, çürüyeceksin ama için huzurlu olarak, velhasıl kadına yaşama hakkı vermediler o da her gün ölmek yerine bir kere ölmeyi tercih etti edemeyenlerin ise ya bedenleri onlarca bıçak darbesiyle öldürüldü ya da ruhları binlerce kez öldürüldü ama sustu kadın, hiç konuşmadı...

Sonrada vay adalete güven %30lardaymış efendim.

Allah aşkına ben sizin neyinize güvenim, siz kendinize güveniyor musunuz?

Halkta güven uyandırıyor musunuz? Bu soruyu sormuyorsunuz tabi  kendinize.

Eminim ki o adalete güven %30ların çok çok altındadır, adalete güvenim sonsuz diyen kimseyi ne yazık ki duymadım hiç.

Bu ülkenin adaleti bir kadınlara, bir çocuklara, bir de fakirlere mi işliyor diye soruyorum yani.

Ne bilim hangi şehrin hangi üst yetkilileri 13 yaşındaki bir kıza 17 kişi tecavüz ediyor ama rızası var saçmalığı ile tecavüzcüleri serbest bırakıyorsunuz, yok kravat takmış, yok takım elbise giymiş, yok tecavüz işlemini tamamlayamamış, yok kadın neden bağırmamış(özgecan bağırdı duydunuz mu çığlıklarını peki, münevveri parçalayıp valize koyduklarında yetişebildiniz mi, kurtarabildiniz mi kadınlarımızı), yok kadın eski sevgilisiymiş, yok kadın mini etek giymiş, (ki kadın çıplak gezse dahi kimsenin tecavüz etmeye hakkı yoktur bunun altını çizerek söylüyorum)  vs vs vs.

Tecavüzcü erkeklere ve katillere indirim yapmak için elinden geleni ardına koyan adalet, canını, namusunu ve şerefini korumaya  çalışan kadına en yüksek cezayı vermek için neden bu kadar çabalar, bu kadar direnir! Sizin kadınlarla derdiniz ne, biz kadınlarla alıp veremediğiniz ne! Bu nasıl bir cinsiyetçiliktir, bu nasıl bir vicdandır.

Bu arada Nevin Yıldırımı da unutmadığımı belirtmek maksatlı adını yazıyorum.

Onun da ifadesini ve yaşadıklarını yazardım ama onu da biraz siz araştırın diye size bırakıyorum.

Size şimdi ÇİLEM DOĞAN’ın savunmasını veriyorum, okuyun lütfen:


"O ölmese ben ölecektim. O size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna beni sokma planlarını anlatmayacaktı, benim patlıcan fazla pişti diye, perdeler azıcık kirlendi diye, masada kırıntı kaldı diye yediğim dayakları söylemeyecekti, kaç kere hastanelik olduğumdan bahsetmeyecekti.
Çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. Biraz yan gülmüşüm. Belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti.
Karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti.
Siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama.
Oysa namus benimdir Hakim Bey, bir kağıda imza attık diye kimselere bırakmam.
Sonuna kadar idare edebilmiş olmam, elaleme değil de başıma gelenleri hep karakollara anlatmış olmam, kızıma hiç fark ettirmemiş olmam namusumdur.
O utanmamış yaptıklarından, benim utanacak bir şeyim yoktur.
İçimdeki hayatta kalma mutluluğunu atamıyorum Hakim Bey.
Ağlayamamam bundandır.
Ne yalan söyleyeyim aynı acının çemberinden geçmiş, sağ kalabilmiş kadınlarla aynı koğuşta, bir ömür kazasız belasız da yaşarım ben ama benim bir kızım, bir de memleketin aç kaldığı bir adalet var.
Gel sen, ölmedim diye beni cezalandırma, benim bir derdim; kızımın bari mutlu olmasıdır.
Yanında ben olayım.
Can alan bir katil değil, can derdinde bir kadın de bana" bitti.

Daha nice kadınlarımız ve kızlarımız var hatta erkek çocuklarımız var tecavüze tacize uğrayan bunun sebebi ne peki yetişkin erkekler daha doğrusu yetişememiş, beyni belinin altında olan erkekler.

İnananın sayfalarca şey yazabilirim bu konu için çünkü o kadar çok hikaye var ki bu konuyla ilgili ne yazık ki.

Ama durun size bir de ingiliz adaletinin bu konuyla ilgili  verdiği bir kararı yazim da karşılaştırmayı sizler yapın lütfen:

‘’13-15 yaşında, tecavüze uğrayan kızlarımıza "kendi rızası vardı" diyen hukukçularımıza hukuk dersi niteliğinde...

ingiliz yargıç, gece yarısı parktan geçen kızı korkutan adama, 7 yıl, 7 gün hapis verince, şaşıran gazeteciler sormuşlar: "adam kıza elini bile süremedi. kaçan kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladılar. bu 7 yıl, 7 gün çok değil mi?" yargıcın yanıtı hukuk tarihine geçecek düzeydedir: " kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl, ingiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır."

tanım: ingilterede kız korkutma sonucu verilen cezadır.
istek: keşke Türkiyede de böyle olsa.’’

Ne demek istediğimi şimdi daha iyi anlıyorsunuz öyle değil mi?

Ayrıca belirtmek istediğim bir konu daha var unutmayın ki ‘’ ERKEKLER NAMUSLU OLDUKLARINDA, KADINLARIN NAMUS SORUNU KALMAYACAKTIR.’’ Bence yeterince ne demek istediğimi açık ve net bir şekilde ifade ettim diye düşünüyorum.

Kadınlarımızı, kızlarımızı, yaşlılarımızı, çocuklarımızı bu sapık ve sapkın zihniyetten, insanlardan koruyalım. Çünkü onların korunulmaya ihtiyaçları var yasalarla. saygı duyulmaya ihtiyaçları var yaradandan ötürü, sahiplenilmeye değil çünkü eşya değiliz.

Eğer kadınlarımıza dişi olarak değil de kişi olarak bakarsak işte o zaman insan olacağız ey insanoğlu. Unutmayın ki sessiz kalmak kabullenmektir, iblislere cesaret vermektir o yüzden haykıralım utanması gerekenler bizler değiliz buna çanak tutanlardır. Hükümetler gibi, adalet sarayları gibi, suçu sürekli zayıfa yıkmak isteyenler gibi, yanlışlar ve haksızlıklar karşısında eğer sessizsek bildiğimiz halde susmayı tercih ediyorsak işte o suçlu biziz, bunun hesabını burda değilsede diğer tarafta nasıl vereceğinizi düşünün ve asla ve asla unutmayın.

Beyler bayanlar adalete hepimizin ihtiyacı var, bugün sessiz kaldığımız her adil olmayana adalet kararı yarın o tecavüzcüleri ve katilleri bize bir adım daha yakınlaştıracaktır.

Peygamber efendimizin bir hadisi ile konuyu kapatmak istiyorum, kulağınıza küpe yapın bu hadisi şerifi:

‘’Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir; onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.’’ Hz. Peygamber efendimiz.

Şiddet ve tecavüz ahlak seviyesi düşük şerefsiz erkeklere her zaman çekici gelmiştir hele de onları savunan bir adalet sistemi var edilmiş ve yaşatılmışsa.