Milli Görüş, Necmettin Erbakan'ın kurgulayıp geliştirdiği, Türkiye Cumhuriyeti’ni din kurallarına göre yeniden yapılandıracağını söyleyerek siyaset yapan bir düşüncedir.

Recep Tayip Erdoğan, imam hatip orta okulu ve imam hatip lisesinde okurken Milli Görüş öğretisi ile yetişmiş bir kişidir.

Milli Görüş'ün partileri, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi'nde gençlik kolu başkanlığı, ilçe başkanlığı, il başkanlığı, milletvekili adaylığı yapmıştır.

Mart 1994 yerel seçimlerinde Refah Partisi'nde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiştir.

Belediye başkanlığı döneminde Milli Görüş amaçları doğrultusunda uygulamalar yapmıştır.

Kendisi gibi Milli Görüş öğretisi ile yetişen arkadaşları ile birlikte Milli Görüş'ün partisi Fazilet Partisi'nden ayrılmıştır.
Bu arkadaşlarıyla birlikte 14 Ağustos 2001 tarihinde AKP'yi kurmuşlardır.

Erdoğan, AKP Genel Bakanı olmuştur.

AKP, Erdoğan'ın yönetiminde Kasım 2002 seçimlerinde tek başına iktidara gelmiştir.
Erdoğan, 16 yıl boyunca ülkeyi tek başına aldığı kararlarla yönetmektedir.

Erdoğan’ın yönetiminde:

Atatürk'ü aşındırılmıştır. Atatürk’ü hafızalarda silmek için her yola başvurmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti, kuruluş ilkelerinden büyük oranda koparılmıştır.
Din kurallarına göre yeniden yapılandırılmıştır.

Kamal Kılıçdaroğlu, 22 Mayıs 2010 tarihinde toplanan 33.CHP Kurultayı'nda CHP Genel Başkanı seçilmiştir.

7 ay sonra, 18 Aralık 2010 tarihinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısı ile Parti Meclisi Seçimi Kurultayı olağanüstü toplanmıştır.

Kılıçdaroğlu’nun tek başına hazırladığı parti meclisi listesi, blok liste uygulaması ile yapılan Parti Meclisi seçiminde olduğu gibi seçilmiştir.

Parti Meclisinde Atatürk’ün düşünce sistematiğini benimseyen, CHP’nin kuruluş ilkelerini benimseyen ve savunan, kadroları yer verilmemiştir.

Atatürkçü kadrolar, tasfiye edilmişlerdir.

Bu tarihten başlayarak il ve ilçe yönetimlerinde Atatürk’ün düşünce sistematiğini benimseyen, CHP’nin kuruluş ilkelerini benimseyen ve savunan, Atatürk'e, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine ve devrimlere bağlılığı ile öne çıkan partililer tasfiye edilmişlerdir.

Milli Görüş öğretisi ile yetişmiş olan kişiler, parti meclisi üyesi ve milletvekili yapılmışlardır.
Genel başkan yardımcısı ve danışman yapılmışlardır.

10 Ağustos 2014'te yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Kılıçdaroğlu tek başına aldığı kararla,
Babası, saltanatın ve hilafetin kaldırılmasına karşı çıkarak Mısır'a göç eden,
Kendisi Mısır'a doğan, ilk, orta, Lise öğrenimini Mısır'a tamamlayan, Mısır El-Ezer Üniversitesini bitiren.
Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önerisi, Suudi Arabistan'a desteği ile İslam Birliği Genel sekreteri seçilen,
2 dönem bu kurumun Genel Sekreterliğini yapan Ekmelettin İhsanoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı yapmıştır.

Seçimde halk, Atatürk, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine ve devrimlere karşı olan Recep Tayyip Erdoğan ile Ekmelettin İhsanoğlu arasında tercih yapmaya zorlanmıştır.

Halk tercihini, Atatürk'e Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine ve devrimlere karşı olan,
Türkiye Cumhuriyeti’ni din kurallarına göre yeniden yapılandıracağını söyleyerek siyaset yapan,
Başbakanlığı döneminde söylediklerini büyük oranda yaşama geçiren Recep Tayyip Erdoğan’dan yana yapmıştır. Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Tek başına aldığı kararla Ekmelettin İhsanoğlu'nu cumbaşkanı adayı yapan Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti’ni din kurallarına göre yeniden yapılandıracağını söyleyerek siyaset yapan, Erdoğan'a altın tepsi içinde Cumhurbaşkanlığı koltuğunu sunmuştur.

Erdoğan'ın dayatması ile 16 Nisan 2017'de Anayasa değiştirilmiştir. Partili Cumhurbaşkanı hükümet sistemine geçildi.

24 Haziran 2018 tarihinde cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri birlikte yapıldı.

Erdoğan seçimlerde yüzde 52.50 oy aldı. Partili Cumhurbaşkanı seçildi. Devlet Başkan oldu.

Kemel Kılıçdaroğlu milletvekili adaylarını tek başına belirledi. Mevcut milletvekilleri içinde Atatürkçü kimliği ile bilinenlerle, adaylık başvurusu yapanlardan Atatürkçü kimliği ile tanınan hiç kimse, milletvekili adayı aday yapılmadı. CHP, kurucusu Atatürk'ten ve köklerinden koparıldı.

Recep Tayyip Erdoğan, düşüncesi ve ne yapmak istediği bilinen bir kişidir.

8 yıldır CHP Genel Başkan koltuğunda oturan Kemal Kılıçdaroğlu'nu bu koltukta oturtan Atatürkçülere ve CHP'lilere sormak gerekiyor.
Bir taraftan Recep Tayyip Erdoğan'ı Atatürk, Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri ve devrim karşıtı olmakla suçluyorsunuz.
Diğer tarafta da Atatürk karşıtı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptıklarını onaylıyorsunuz.
Bu durumu nasıl izah edilecektir?

Önemli bir soru, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptıklarının gerisinde:
Atatürk'ten ve CHP'den, Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşanmış olan, İsyancı Seyit Rıza’nın hesabının sorulması ve öcünün alınması olabilir mi?

Sorum şu: Recep Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu amaç birliği içinde olabilirler mi?

Recep Tayyip Erdoğan'ın Atatürk'ü hafızalarda silme, Türkiye Cumhuriyeti'ni din kurallarına göre yeniden yapılandırma projesi ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Atatürkçüleri CHP'de tasfiye etme, CHP'yi köklerinden koparma projesi birlikte ele alındığında:
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun amaç birliği içinde olduklarının göstergesi olabilir mi?

CHP'lileri bu konuyu araştırmaya ve sorgulamaya çağırıyorum.