-"ÖĞRETMENLER DE YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR"

Milletvekili Tutdere, açıklamasında, nitelikli bir eğitim sisteminin ülkelerin özgürlük ve bağımsızlığının teminatı; kalkınma yarışında öne geçmenin, fırsat eşitliğini sağlamanın temel yolu olduğunu kaydetti.

Eğitimin asli unsuru ise öğretmen olduğunun altını çizen Tutdere, şöyle devam etti:

"Büyük Atatürk’ün başöğretmenliği kabul ettiği günün ‘Öğretmenler Günü’ olarak kutlanması, ülkemizin öğretmenlere ve eğitime verdiği önemi gösteren bir simgedir. Çocuklarımızı emanet ettiğimiz ve geleceğimizin mimarı olan öğretmenler en iyi koşullara sahip olmadan, ülkemizin eğitim sistemi hak ettiği seviyeye çıkamaz.

Bugün ne yazık ki, öğretmenlerimizin içinde bulunduğu koşullar bu temel gerçeklere uygun değil. Öğretmenlerimizin büyük bir çoğunluğu yoksulluk sınırının altında ücret alıyor; ekonomik nedenlerden dolayı sağlık sorunları yaşıyor, aile hayatları etkileniyor. Hükümetin uyguladığı baskı politikaları da öğretmenlerin yaşamlarını ağırlaştırmış durumda. Türk Eğitim-Sen'in yaptırdığı ve 7 bin öğretmenin katıldığı bir anketle öğretmenlerin sorunları tespit edildi. Tablo öğretmenlerin umutsuz, mutsuz ve borçlu olduğunu ortaya koyuyor. 

Ankete katılanların yüzde 67.2’si birikim yapamıyor. Yüzde 95.4'Ü toplu iş sözleşmesinde yapılan zam oranlarının kayıplarını telafi etmeyeceği görüşünde. Yüzde 56.9’u kendilerini okulda güvende hissetmezken, yüzde 48.7’si meslek hayatında bir ya da daha fazla kez şiddete maruz kalmış durumda. Bunların sadece yüzde 14’ü şikayetçi olmuş. Ankete katılanların yüzde 62’si öğretmenlik kanunu çıkarılacağını düşünmüyor. Yüzde 94’ü meslek hastalıklarının kendilerini yıprattığını düşünüyor."

-"KEYFİ  UYGULAMALAR EĞİTİME DE DARBE VURDU" 

OHAL döneminde binlerce öğretmen anayasal bir hak olan sendika üyeliği nedeniyle görevinden uzaklaştırıldığını yada açığa alındığını vurgulayan Tutdere, "On binlerce öğretmenin lisansı iptal edildi. Hukuk devletinin temel ilkeleri gözetilmeksizin yapılan keyfi uygulamalarla eğitim sektörü ağır bir darbe aldı.

Atanmayan öğretmenler de karşımızda önemli bir sorun. Yanlış eğitim politikaları nedeniyle, binlerce yetişmiş öğretmen öğrencilerinden, yüz binlerce öğrenci de hak ettikleri nitelikteki öğretmenden mahrum durumda. 140 bini aşan öğretmen açığı kapatılamıyor."dedi. 

-"EĞİTİM KAMUNUN YÖNETİMİNDEN ÖZEL SEKTÖRE DEVREDİLİYOR" 

Tutdere, öte yandan eğitim kamusal bir hizmetken ve kamu eliyle yürütülmek zorundayken, göz göre göre özelleştirildiğini belirterek, "Öğretmenler de öğrenciler de ya özel okullara ya da dini nitelikli okullara mecbur ediliyor. 

Bugün Türkiye üniversitelerinde özgürce bilimsel bilgi üretmek, hakikati aramak, sanat ve felsefe üretmek ise açıkça yasaktır.  Türkiye’de üniversiteden, akademiden, eleştirel ve özgür düşünceden bahsetmek neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Bu duygu ve düşüncelerle atanmayan öğretmenlerimizin bir an önce öğrencilerine kavuşmasını, ve aynı zamanda daha fazla çocuğumuzun eğitim hayatına katılabilmesi için çalışmaya devam edeceğimizi belirtiyor;  fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştiren tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyor, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarını saygıyla anıyorum."şeklinde ifade etti.

Kaynak : PHA
Kaynak: pha