Tıp Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen törene Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Garnizon Komutanı Yarbay İbrahim Koyver, İl Jandarma Komutanı Albay Ercan ATASOY, İl Emniyet Müdürü Metin Alper, İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kutlu, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Adil Alan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Aydın fakülte dekanları, kurum müdürleri, akademik ve idari çalışanlar, öğrenciler ve öğrenci velileri katıldı.

-PROF. DR. AYDIN: “KUTSAL MESLEĞİNİZİ LAYIKIYLA YAPMALISINIZ”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törenin açılış konuşmasını Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Aydın yaptı.

Aydın, Tıp Fakültesinin 2008 yılında kurulduğunu belirterek, ''Emeği geçen herkese öncelikle teşekkür etmek istiyorum. 2013-2014 eğitim-öğretim yılında içinde bulunduğumuz eğitim binamızın hizmete girmesi ile birlikte öğrencilerimiz ilimizde eğitim görmeye başladılar. Bu süreçte fakültemiz, gerek bilimsel gerekse de alt yapı alanında yıldan yıla yenileyerek bugünlere ulaştı. Bugün donanımlı bir fakültede eğitim-öğretim imkanlarından yararlanabiliyorsak bunda hiç şüphesiz sayın rektörümüzün katkısı çok büyük. İlk günden bu yana fakültemizi sahiplendi, neye ihtiyaç duyduysak bize sağladı. Kendisine huzurlarınızda bütün öğrencilerim adına hassaten teşekkür etmek istiyorum. Ve yine hep yanımızda olan rektör yardımcısı arkadaşlarıma, genel sekreterimize, dekan yardımcılarına ve bütün hocalarımıza ve idari çalışanlarımıza teşekkür ediyorum'' dedi.

Türkiye’de modern tıbbın, tıp eğitiminin başlangıcı olarak kabul edilen 14 Mart 1827’de kurulan Tıphane-i Amire ve Cerrahname-i Amire’nin açılmasıyla başladığını anımsatan Aydın, şunları kaydetti:

''Ülkemizde 192 yıldır modern anlamda tıp eğitimi veriliyor. 1937 yılından beri de ülkemizde her 14 Mart, resmi tıp bayramı olarak kutlanmaktadır. Bugün 14 Mart 2019 tıp öğrencilerinin işgale başkaldırışlarının 100. yılı. miletimiz ve meslektaşlarımız bu ruh ile nasıl işgalci zihniyete karşı gelmişler ise bugün de aynı ruhla aynı kararlılıkla aynı ciddiyet ve ferahlıkla 15 Temmuz’da da tüm dünyaya o şanlı tarihindeki şanını bir kez daha göstermiş, teröre, işgale, darbelere karşı durmuştur, duracaktır ve bu uğurda ne pahasına olursa olsun bedel ödemeye hazır nesiller yetişmektedir.” 

-“İNSANLIĞA ŞİFA DAĞITAN BİREYLER OLUN”

Öğrencilere mesleklerinin önemini vurgulayan Aydın: “Unutmayınız ki bir canı kurtarmayla tüm insanlığı kurtarmayı eş değer sayan bir anlayışın mensupları olarak, gece gündüz demeden insanlığın sağlığı için hizmet sunmaya adaysınız. İnsanlığın hastalıklarına şifa dağıtmaya vesile olan bireyler olacaksınız. Bizler, sizlerin, her türlü fedakarlıkla desteklerini ve yardımlarını esirgemeden buralara gelmenize vesile olan başta anne ve babalarınıza hayırlı birer evlat, hocalarınıza layık bir öğrenci, vatanınıza ve milletinize faydalı birer birey, hekimlik mesleğinde başarılı ve onurlu hekim adayları olacağınıza inanıyoruz. İnsanı yaşatmayı ve insanın acısını azaltmayı, insanlığa daha nitelikli bir yaşam sunmayı amaç edinen bu kutsal, saygın ve onurlu mesleği büyük özveriyle yerine getiren sağlık çalışanlarımızın, tüm tıp camiasının ve bu mesleğe yeni adım atan öğrencilerimizin 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

-REKTÖR GÖNÜLLÜ: “SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZ KUTSAL BİR GÖREV İCRA ETMEKTE”

Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü ise, sağlık çalışanlarının sorunlarına değindi

Görev sırasında şiddete maruz kalarak hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının şehit muamelesi görmesi gerektiğini belirten Gönüllü: ''Öncelikle, ulvi bir görev yapan sağlık çalışanlarımızın bayramını en iyi dileklerimle kutluyorum. 1. sınıf öğrencilerimizin de bugün ilk defa önlük giyecek olması ayrı bir mutluluk. Tıp alanında sorunlarımız var. Özellikle sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet var. Anlamsız bir şiddet söz konusu. İnsanoğlu değişik görevlerde ülkesine hizmet etmekte. Sağlık çalışanlarımız da uzun ve meşakkatli çalışmalarından sonra çok zor bir hayatın içerisine atılıyor, ama ne yazık ki anlamsız bir şiddete maruz kalıyorlar. Bir an evvel bu şiddetin önüne geçilmeli. Eğitim tabi ki çok önemli '' dedi.

-GÖREVİ BAŞINDA ÖLDÜRÜLEN SAĞLIK GÖREVLİLERİ DE ŞEHİT SAYILMASI GEREKİR''

Gönüllü, sağlık çalışanlarının asker ve polis gibi doğrudan doğruya vatan düşmanlarıyla çarpışıp vefat etmediklerini ancak cahillikle mücadele ederken hayatlarını kaybettiklerini vurgulayarak, ''Görevi başında öldürülen sağlık çalışanlarımızın da şehit sayılması gerekir. Çünkü onlar da daha farklı bir şekilde vatan müdafaası yapıyorlar, vatana hizmet ediyorlar. Malumunuz okullara ve birçok kamu kurumundaki binalara şehit polis ve askerlerimizin isimleri veriliyor. Görevi başında hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın da okullara, parklara, cadde veya sokaklara isimlerini verebiliriz'' dedi.

-“DEVLETİN MALINI İSRAF ETMEMELİYİZ, MİLLİLEŞMELİYİZ”

Devlet tarafından yapılan yatırımların yerini bulması için israf edilmemesi gerektiğine vurgu yapan Rektör Gönüllü, sağlık alanında millileşme konusuna değindi.

Gönüllü, son yıllarda özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde sağlık sektöründe önemli atılımlar gerçekleştirildiğini belirterek, şunları kaydetti:

''Buna bağlı olarak da bütçeden önemli harcamalar yapıldı. Bu harcamaların yapılması, insanımıza daha iyi yaşam koşulları oluşturmak için elbette. Ancak bizlere düşen devletimizin bize sunduğu bu imkanları yerli yerinde harcamak. Çünkü bitmeyecek kaynak yoktur. Tasarruf etmeyi bilmemiz gerekiyor, çünkü 82 milyon vatandaşımızın bizlere sunulan bu imkanlarda hakkı var. Şunu da belirtmeliyiz ki günümüzde emperyalizm çok farklı boyutlar kazanmış durumda. Öyle bir nesil yetiştirmeliyiz ki kendi ilacını kendi üretebilmeli, kendi tıbbi araç-gerecini kendi üretebilmeli. Kimseye muhtaç olmayan, fedakar, geçmişine saygı duyan, vatanperver insanlar olarak ve her günü bir önceki gününden daha verimli geçiren nesiller olmalıyız. Türkiye olarak bunu başarmalıyız. Son yıllarda yine sayın Cumhurbaşkanımızın direktifiyle sağlık alanında da çeşitli teknolojik cihazlar ülkemizde üretilmeye başlanmıştır. İşte bunun adı millileşmedir. Sağlık sektöründe de millileşmek şart.''

Öğrencilere bazı tavsiyelerde bulunan Gönüllü, ''İşimize sıkı şekilde sarılalım, çok araştıralım, sahada olalım, halkımızla iç içe olalım, işimizi, mesleğimizi sevelim ve kesinlikle çalışkan olalım. Konuları öğrenmek, ezberlemek, doğruya doğru demek yeterli değildir. Sahada olmak, halk ile iç içe olmak, yani doğrunun içinde olmak ve doğru olmak gerekir. İnşallah gelecek çağ bizim çağımız, Türkiyemizin çağı olacaktır. Çünkü hükümetimiz büyük yatırımlar yapıyor. Bu yatırımların meyvelerini hamd olsun toplamaya başladık. Bu vesileyle, tüm milletimize huzur ve mutluluk diliyor, hepinizi Allah'a emanet ediyorum” dedi. 

Konuşmaların ardından, etkinlik müzik dinletisi ile devam etti.

Dinletide, Tıp Fakültesinde Görevli Dr. Öğretim Üyesi Muhittin Önderci, 3. dönem öğrencilerinden Dilara Köse, 1. dönem öğrencilerinden Nehir Karakuş, Ahmet Özdemir ve Burak Ayik enstrümanlar eşliğinde şarkılar söyledi.

-''TIP FAKÜLTELİLER, BEYAZ ÖNLÜK GİYMENİN MUTLULUĞUNU YAŞADI''

Konuşmaların ardından Tıp Fakültesi 1. sınıfta okuyan 80 öğrenciye Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Garnizon Komutanı Yarbay İbrahim Koyver, İl Jandarma Komutanı Albay Ercan Atasoy, İl Emniyet Müdürü Metin Alper, İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kutlu, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Adil Alan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Aydın ve Tıp Fakültesinde görevli akademisyenler tarafından önlükleri giydirildi.

Kokteyl ile devam eden programda, ilk defa önlük giyen öğrenciler bu mutlu günlerini ölümsüzleştirmek adına velileri ve hocaları ile bol bol hatıra fotoğrafı çektirdiler.

Kaynak : PHA
Kaynak: pha