“Eğitim, her ulusun hayat kaynağıdır.” Namık Kemal

            Eğitim, ömür boyu devam eden öğrenme ihtiyacıdır. Bu öğrenme; okul, medrese ve üniversitelerin dışında hayat boyu bize lazım olan ve ailemizden başlayan çevremizde devam eden öğrenme, bilme gereksinimidir. Eğitim-öğretim deyince yalnızca kafamızda okullarda okutulan kitaplar gelmesin, bunun yanında öğretmenlerin psikolojik ve ruhsal anlamda yeterli, bilgili ve kültürel anlamda ise donanımlı olması gerekir. Her eğitimcinin en önemli sorumluluğu, işini severek yapması ve yaptığı işten zevk almalıdır. Her insanın düşünceleri olduğu gibi bazılarının ise bize veya değerlerimize ters gelmesi normaldir, ama bu siyasi veya başka düşünceleri taşırken öğrencilerini etkilememesi konusunda duyarlı ve hassas olması lazımdır. Bütün düşünlerini sınıfa girmeden kapının önünde bırakıp o şekilde dersini işleyip anlatması esastır. Eğitim, hayatı boyunca her öğrenci muhakkak etkilendiği öğretmeni, hocası vardır. Bunlar hem duygusal hem de model olarak benimsediği davranışlar olabilir. Bu konuda eğitimcilere büyük işler düşmektedir. Yapacağı her fiili hareket öğrenci üzerinde olumlu veya olumsuz bir etki bırakabilir.

            Bir bireyi veya öğrenciyi yetiştirirken bilginin yanında kültürel değerlerimizin içinde yer alan tüm unsurları aşılamak, benimsetmek temel görevimizdir. Biz ulus milleti olduğumuz için farklılıklarımıza da sahip çıkarak geliştirmemiz ve gelecek kuşaklara aktarmamız da gerekir. Bir devletin temel değerlerini öğrettikten sonra farklı kültürel yapılara da sahip çıkmamız bilinciyle hareket etmek şarttır. İşte bir devlette temel olan esaslar; bayrak, vatan, din, dil gibi konuları öğretmek temel felsefemizdir. Şuna açıklık getirmekte fayda var; bir devletin resmi dili neyse onu tüm bireylere öğretmek şarttır. Onun dışında konuşulan diller ve dinler varsa da kendi içinde yaşatılmalıdır. Hiçbir dili veya yaşayışı yadırgamamak gerek. Tüm farklılıkları zenginliğimiz kabul ederek sahip çıkılmalıdır. Ulus devletin özelliği de budur. Milli değerler bizim olmazsa olmazımızdır. Dini ve milli bayramları öğretmek, yaşatmak gerekir. Her bireyi saygı ve sevgi içerisinde yetiştirmek ve ideal bir yapıya kavuşturmak için bu konuda eğitimin çok büyük bir öneme sahip olduğunu görüyoruz. Eğitim, hayatımız için vazgeçilmez bir durumdur. Bir ülkeyi ileriye taşımak istiyorsak eğitime önemli bir pay düşüyor.

            Eğitim ve bilgi ile ilgili birçok söz söylenmiştir. “Bana bir harf öğreten kırk yıl kölesi olurum. Hz. Ali; “İlim Çin’de olsa dahi gidin alın”. Hz. Muhammed; “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.” Yunus Emre. Tarihten bugüne bakıldığında bilginin, ilimin ne kadar önemli olduğunu görebiliyoruz. Her dönemde ilimle ilgili özlü sözler söylene gelmiştir. Geçmişimizden haberdar olmamızın temel sebebi bizden öncekilerin gerek yazılı gerekse sözlü ve gerekse bire bir yaşatarak nesilden nesile aktarılmış olduklarıdır. Eğitimimize sahip çıkmak en büyük görevimiz ve katkı yapabildiğimiz kadar katkı sağlamamız gerekir.

Vesselam…!!!