İnsan kendini ifade etmek için dile ihtiyaç duyar. Dilin önemi nedir? Her zaman dille ifade işe yarar mı? Gerçek ifade de nasıl olmalı? Kişi bu ve bunlara benzer soruları soruyor. Çünkü bazen kendimizi ifade ederken, bile sıkıntı yaşana biliyor. Bu durumda dil ne kadar önlemli yer tutuyor. Bu önemli konuyu Dünya Değişim Akademisi Uzmanlarına sorduk uzmanlarımız bize dilin önemini anlattı. Dil bilinci köreltir ve bireyseli toplumsalın kölesi yapar. Konuşmalar tekrarlamalardan ibarettir. O yüzden çok konuşan insanlar sıkıcıdır ve kendileri de sıkıntı içindedir. Oysa varoluş tekrarlardan ibaret değil, her an yenidir. Her çiçek eşsiz bir fenomendir. Geçmişte onun tıpatıp aynısı hiç olmamıştır ve gelecekte de var olmayacaktır. Fakat insan bu fenomene çiçek dediğinde yepyeni olan bir şeyi eskitmiş olur, çünkü "çiçek" kelimesi hep vardır ve çok eskidir. Yepyeni bir fenomen için epeski bir kelime kullanılınca yeni olan eski tarafından öldürülmüş olur. Varoluş asla eskimez, dil ise eskimeye devam eder. Aslında dil insanı varoluştan yok oluşa sürükler ve eninde sonunda öldürür. Dil kullanan insan yaşamdan uzaklaşır ve ölümden korkar çünkü ölüme doğru ilerler. Sürekli konuşan insanın bilinci körelir ve kişi yaşayan ölüye dönüşür. Sürekli dil kullanan bilgin ölüdür, oysa kelimelere önem vermeyen bilge daima canlıdır. Genelde insanlar kelime ormanının içinde bulunur ve buna yaşam der ama aslında yaşamaz, sadece bildiği kelimeleri tekrarlar. O zaman hayatın sonunda kişinin aklında ve elinde kelimelerden başka hiçbir şey kalmaz.