Kimse kimseyi kandırmasın. Bunlar Eruh’ta ilk kurşunu attıkları gün “Efendim bizim yöre çok ihmal edildi, öfkemiz bu yüzdendir” demediler ki.

Bunlar dağa çıkarken “iş ve aş bulamadığımız için silâha sarılıyoruz” demediler ki.

Öyle bir dertleri yok.

Nitekim şimdi iş yerlerini yakıp yıkıyorlar ya, demek istiyorlar ki:

-Buralara gelip yatırım falan yapmayın, tesisler, fabrikalar, oteller kurmayın.



*




Diyelim ki, çoluk çocukturlar. Kandırıldılar. Halâ kandırılıyorlar.

Ama kandıranlar kim?

PKK sosyetesi...

Bölgenin kravatlı eliti.

Hani şu, sözüm ona siyasi çözüm cevherinin mucitleri.

Peki utanmıyorlar mı çocukları halâ suça itmeye?

Binlerce askerimiz, polisimiz öldü, binlercesi yaralandı, sakat kaldı...

Bunlar, çocukları halâ ateşe atıyorlar.

Demek ki siyasi çözüm de slogandan ibaret bir aldatmaca.

Sahiden bir çözüm olsa, cici beylerin kariyerleri bitecek, karizmaları tükenecek.

İsterler mi hiç?



*




Dertleri başka.

Türkiye’ye ne kadar zarar verirlerse, o kadar rant elde edecekler.

Ağadırlar, beydirler, şeftirler, reistirler...

Daha ne olsun?

İsterler ki hayat böyle devam etmeli.

Hayır, edemez.

Türkler’de olmayan bir imtiyaz, başkalarına verilemez.

Peki ne olacak?

Hepsine haddi bildirilecek.

AB de vız gelir, ABD de.



Başka bir yol kaldıysa, Allah rızası için bilen söylesin.
Editör: Adıyaman Haber