His

Türk Filozof Torlakon`a "Feleğin ve Âdemoğullarının cevrinden bunalıp da kendini kötü hissettiğinde ne yaparsın?" diye sorarlar.

"Bulunduğum zaman ve mekândan derhâl uzaklaşıp, kendime teselli aramaya çıkarım." der ve devamını da şöyle sıralar Torlakon:

Âdem(A.S.) olur; oğullarımdan birinin diğerini öldürmesine bakarak, neslimin bir tarafının zâlimlerden, diğer tarafının da mazlumlardan olacağını görür, bunun bir tecellî olduğunu bilir ve takdîre de boyun eğerim…

Nuh(A.S.) olur; eşime ve bir oğluma söz geçiremeyerek, tûfan deryasında göz göre göre kaybederim…

İsmâil(A.S.) olur; çölün ortasına atılır, bıçağın altına yatırılır, yüreğimi yaradana sımsıkı bağlarım…

Mûsâ(A.S.) olur; insanlığın başına belâ olacak bir kavmi kurtarır, bâri içlerinden bâzıları haktan-adâletten-merhametten yana olsalar diye de dua eylerim…

Îsâ(A.S.) olur; bedenimin dört yerinden ağaca mıhlamak isteyenlerin hışmından sıyrılıp arşa hicret ederim…

Yahyâ(A.S.) olur; dostum Îsâ’yı çivilemek isteyen kavim tarafından boğazlanır, bedenim paramparça edilip her biri bir diyâra atılır, Şam’daki Ümeyye Câmiinde bedensiz başımla mekân eylerim…

Câhiliye döneminde kız çocuğu olarak dünyâya gelme bahtsızlığına uğrar; beni diri diri kumlara gömmek için çukur kazan babam Ömer’in üzerine savrulan tozları elimle temizler, onun kısa bir zaman sonra adâlet timsâli olacağı gözümün önünden geçerek gülümserim…

Muhammed(A.S.V.) olur; bir zaman sonra ümmetimin garip olacağını düşünerek hüzünlenirim…

Çoğu zaman da Zülkarneyn(A.S.) olur; akrabâm Hızır(A.S.) ile birlikte dünyânın her noktasına hak-adâlet-huzur ve yardım yetiştirmeye gayret ederim…

Hünkâr Hacı Bektâşi Velî(K.S.) olur; kurdu kuşu kendime dost eylerim…

Mevlâna Celaleddin(K.S.) olur; ışığa koşan pervâneler misâlî, dostun sevdâsıyla divânî olup döne döne pişer yanar kavrulurum…

Hoca Nasreddin(K.S.) olur; “Herkes haklı” mantığıyla işi nükteye vurur, bir an kasâvetten kurtulurum… Herkes kendince haklıdır elbette; Âdemoğlu, yüceler ve çukurlar arasında yerini alacak, cennet de cehennem de müşterisini bulacaktır…

Türkmen Kocası Derviş Yunus(K.S.) olur; sıkıntıdan bunalan Deli Yörük Torlakon’u ziyaret edip tesellî eylerim;

“Ben gelmedim kavga için, benim işim sevdâ için,

Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim.” der, onu sevda deryalarında kulaç atmaya teşvik ederim.

O da kendini kırlara bayırlara vurur ve haykırır;

Kurtlar! Kuşlar!

Yılanlar! Kertenkeleler!

Sümüklü veya sümüksüz tüm böcekler!

“Duymadık! Söylemedi!.” demeyesiniz sakın!

HE-Pİ-Nİ-Zİ ÇOOOK SE-Vİ-YO-RUUUUUUUUUUM!!!...

Hayâtın yüküne karşı gücümü, dertlere karşı direncimi SEVGİDE BULUYORUM!...

SEVGİ, YÜREĞİMDEKİ DOKTORUN ADIDIR!!!...

“Yalnız yaşamak zordur, yalnız ölmek daha da zordur.”(Filozof Torlakon)



Editör: Adıyaman Haber