Aydın İnsan…
Günümüzde en fazla kullanılan kavramlardan bir tanesi fakat bir türlü de yerli yerinde kullanılmayan bir kavram “Aydın İnsan”.

Aydın İnsan’ kavramı günümüze gelene kadar çok defa değişime uğramıştır. İlk kullanıldığı dönemlerde M.Ö. 3.ve 4.yy aristokratlara ve filozoflara özgü olarak kullanılmıştır.Belki de tarihsel süreçte en doğru olarak kullanıldığı dönemdir. Belli bir süre sonra bu kelime Avrupa’da Ruhban sınıfı için kullanılmış. Osmanlı’da 19.yüzyıla kadar olan süreçte ulema sınıfı için kullanılmıştır. Bu kavramın günümüzde en yaygın olarak kullanılan hali ise 19.yüzyılda Rusların dünya literatürüne hediyesi olan İntelijensiye (aydınlar topluluğu) kelimesidir. İntelijensiye bireyselliğe indirgendiğinde entelektüel adını alır.

Peki Aydın İnsan (İntelijensiye) kimdir?
Aydın İnsan hangi özellikleri taşır?
Bu soruların cevabı çoğu zaman karmaşa halini almıştır.
Entelektüel: bilgi ve kültürel birikimi olan insandır. Bu özelliklerin dışında en önemli yanı da cesur bir kişiliğe sahip olmasıdır. Cesur olma özelliğini diğer özelliklerinden farklı bir yere koymak lazım. Çünkü aydın insan bildiklerini gördüklerini ve yanlış olanı daima topluma aktarmalı ve toplumun çıkarlarını her şeyin üstünde tutmalıdır. Aydın insan için doğruluk hayatının temel prensibidir. Prensipleri ve yaşamı arasında çelişki yoktur. Geçmişte veya günümüzde aydın insan var mıdır? Tabi ki var fakat günümüzde sayıları gittikçe azalıyor.

Entelektüel kişi, toplumun kandili olmalı ve Toplumları karanlıktan aydınlığa ulaştırmalıdır.
Tıpkı Einstein, Sartre ve Frantz Fanon gibi. Peki bu insanların dünya literatürüne aydın olarak geçmelerinin sebebi neydi?
Frantz Fanon(1925 Fransa-1961 Cezayir) psikiyatri eğitimi almış bir aydın. Fanon vatandaşı olduğu Fransa’nın Cezayir’i sömürmesine (1830-1962), Cezayir halkına zulmetmesini kabul etmez ve eğitimini yarıda bırakıp Cezayir’e giderek Fransa’ya karşı savaşmaya başlar. Aynı şekilde Sartre (1905-1980) kendi vatanı olan Fransa’yı Cezayir halkına karşı yaptığı zulme karşı acımasızca eleştirir ve savaş karşıtı bildirgeye imza atar. Einstein (1879-1955) çağımızın en önemli dehası. Yaptığı çalışmalar sonucu atom bombasını geliştirmiş fakat bu silahın insanlığa büyük zarar vereceğini fark edip nükleer ölüme hayır bildirgesine imza atar. İşte bu tavırlarından dolayı bu insanlar aydın olduklarını kanıtlamışlardır. Onlar bilgileriyle, cesaretleriyle tüm ezilmiş halklara örnek olmuşlardır.

Aydın İnsan bilmelidir: bildiğini paylaşmalı ve öğretmelidir. Cenap ŞAHABETTİN “Önemli olan doğruyu bilmek değil, doğruyu söyleme cesaretine ulaşmaktır” demiş.



Editör: Adıyaman Haber