Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. K. Atatürk

15 Temmuz karanlık geceden sonra meydanları bir an olsun boş bırakmayan aziz millet, hürriyetlerine ne kadar düşkün olduğu en açık işaretidir. Demokrasi nöbetleri, Türkiye’nin geleceği için çok önemli bir öneme sahiptir. Bu milletin duruşunu görenler başka emelleri olanlara da örnek mahiyetinde bir seremoni izlettiler. O hazin geceyi geride bırakan ana unsurların başında yüce millet geliyor. Bunun yanı sıra Sayın Cumhurbaşkanı’nın dirayeti, dik duruşu milletimize ayrı bir şevk ve heyecan vermiştir. Bunların hepsi birleşince karşı konulmaz bir güç haline geldi. Terör örgütü mensupları her ne kadar silahla, topla ve uçakla milletin iradesini kırmaya çalıştıysa da engel olamadılar. Tüm bu saldırılara karşı tüm gücüyle üzerine yürümüş ve onurlu davasında geri kalmamıştır. Diğer siyasi liderlerin ve sivil toplum kuruluşların ferasetli, akli selim şekilde davranmaları var olan güce güç katmıştır. Tüm değerlerin aynı paydada birleştiği tek noktalardan biridir Sistemli bir şekilde hareket eden FETÖ mensupları, bütün kurumları elin altına aldığı gibi gelecek olan öğrencilerin yerlerini açmaktan ve haksız kazanç sağlamaktan geri durmamışlardır. Dini duyguların altında en çok hak ve hukuksuzluğu yapanlar kendileridir. Muhafazakâr kesimin duygularını istismar eden hainciler bu yolla ihanetleri gizlemiş muazzam derece gelir kaynağı elde edilmiştir. Bu paralarla şatafat içerisinde yaşamış, döner sermayeleri her gün katlanarak büyümüştür. Bu şekilde çok farklı sahalarda işler kurmuş, art niyetli kurumlarından kazandıklarını, Siyonist düşüncenin hizmetine yağ sürmüş, destek olmuştur. Tüm planları Türkiye’de bir kaos ortamı yaratmak ve her alanda darbe ve ekonomik sıkıntılar yaratacak şekilde hareket edilmiştir. Çok büyük güce ulaştıklarını zanneden akıl fukaraları ne oldum delisi olduğu, artık bu gücün karşısında kimsenin duramayacağını düşünmüşlerdir. Fakat hesaplayamadıkları bir iki nokta vardır: Birincisi millet, ikincisi milletin idaresi ile başa geçen koca yürekli insanlar. İlk anından son ana kadar milletiyle beraber vakur bir şekilde hareket eden Cumhurbaşkanı, yaptığı konuşmalarla milletini meydanlara sahip çıkmasını telkinlerde bulunmuş ve bu düşüncesiyle takdire şayandır. Devletin en üst kademesinden en alt kısmına kadar hep beraber mücadele etmiştir. AKP’nin milletvekilleri ve diğer yetkililer bu süreçte tüm illerde dolaşarak vatandaşları bilgilendirmiş ve sürecin normal seviyesine dönmesini hızlandırmıştır. Çok büyük bir felaketin eşiğinden geçmesine rağmen millet ve devletin kaynaşmasıyla atlatılan badire küçümsenmeyecek bir durumdaydı. “Birlikte güç doğar” bu olayları anlatması açısından tam yerinde bir sözdür. Batı’nın uşağı haline gelen bu hainler, ailesi ve toplum içerisinde kabul edilmez duruma gelmiştir. Ne hazindir ki hiçbir insanı değerleri üzerinde barındırmayan hainler, rezil bir şekilde anılacaktır. Bunun kadar başka adi bir yaşayış tasavvur edilebilir mi? Gök kubbede hoş bir seda bırakmadıktan sonra bu dünyada maddiyatın zerreyi miskal kadar bir değer ifade etmediğini hepimiz biliyor ve görüyoruz. Aileleri ölülerini bile kabul etmiyorlar. Bundan aşağılık bir duygu ne olabilir.  Kişi ancak bu tarafta yaptığı iyilikler ve güzelliklerle anılacaktır. Gerisi teferruattır.  Hasbelkader devletin kurumlarına sızan ihanet şebekesi ve satılmış uşaklar işin son noktasını buldular. Türkiye yapmış olan ve yapacak olan yatımlarına, hedeflerine emin adımlarla yürüyor, yürüyecektir.

Vesselam…!!!