Kıbrıs gezimizde ikinci kez Cumhurbaşkanlığı Sarayında KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Derviş Eroğlu tarafından kabul edildik.

            Kendimizi evimizde gibi hissediyorduk. Sayın Eroğlu, devlet adamlığına yakışır vakarının yanında babacan görüntüsü ile güven veren bir yapıya sahip.
            Her görüşmemizde eski dostlarından bahsetmesi, arkadaşlarını yad etmesi kendilerinin vefa örneği bir kişiliğe sahip olduğunun en yalın göstergesi.
            Sayın Eroğlu, KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş`ın vefatında yaptığı konuşmasında, KKTC devleti ile Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmeme yemini ederek; “Kurucu Cumhurbaşkanımız, ebedi önderimiz; Sen müsterih ol... Kimse beni ve halkımızı devlet olgusundan asla geriletmeyecektir. Hiçbir baskı, hiçbir vaat beni, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamını savunmaktan alıkoymayacaktır.” derken de yine vefa, inanç, bağlılık ve duygu adamı olduğunu yansıtmıştır.
            Çünkü Sayın Eroğlu, Kıbrıs ve Türkiye hamuru ile yoğrulmuş, buraların acı tatlı günlerini yaşamış, batının iki yüzlülüğünü ve zulmünü yüreğinin derinliklerinde, can evinde hissetmiş, hayatı boyunca Kıbrıs Türk halkının ulusal direnişinin merkezinde yer almıştır.
            Bu güzel insan Kıbrıs`ın Gazimağusa kentinde dünyaya gelmiş ama tahsilinin en önemli kısımlarını Türkiye`de tamamlamıştır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi`nden mezun olan Eroğlu, Ankara’da üroloji ihtisası yapmıştır.
            Tahsilini tamamlayan Sayın Eroğlu, vatanının huzur ve selameti için bütün mesaisini harcadı. Siyasete atılan Eroğlu, 1976 Genel Seçimlerinde Milletvekili seçildi ve 1977’ye kadar Eğitim ve Kültür İşleri Bakanlığı yaptı. 1981 Genel Seçimlerinde yeniden Milletvekili seçildi. 1983 Kasımında Kurulan Kurucu Mecliste görev aldı. 1985-1990 yılları arasında dört kez hükümet kurmakla görevlendirildi ve sonunda bu şirin ülkenin Cumhurbaşkanı oldu.
            Sayın Eroğlu sanat ve sanatçıya hak ettikler değeri verir, onların duygu ve düşüncelerinden istifade etmeye çalışır ve onların meclislerinde bulunarak sanata yakınlığını ortaya koymaktadır.
            Nitekim Gap Gazeteciler Birliği olarak yaptığımız Kıbrıs gezimizde aramızda Türkiye`nin önde gelen şairlerinden Cemal Safi`ye gösterdikleri yakın ilgi ve sanatına gösterdikleri saygı kendilerinin bu yönünü yansıtır mahiyettedir.
            Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte olduğumuz akşam yemeğinde şiire doyduk. Sayın Eroğlu`nun şiire olan sevgisini bilen Üstat Cemal Safi, şiirlerini okudukça coştu, coştukça daha fazla okudu.
            Burada bir kez daha anladım ki, devlet adamlığının okulu yoktur. Devlet adamlığı ve liderlik, tamamlanan bir okulun mezuniyeti veya sandıkta çıkan oyların çokluğu ile elde edilecek vasıf değildir.
            Bu vasıf tamamen Allah vergisidir.
            Cenabı Allah KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Dr. Derviş Eroğlu`na bu özelliği bahşetmiştir. Kişiliği, karakteri, samimiyeti bu vasfın varlığını yansıtmaktadır.
            Fikirleri konuşması, dünyayı gündemine alması, fikir üretiyor olması ve sorumluluğundaki halk ve halkın yaşadığı coğrafyayı şekillendirme çabasında olması kendilerinin lider olduğunun apaçık göstergesidir.
            Allah, ana yurdumuz Türkiye ve yavru vatan KKTC ile bütün İslam aleminde bu tür liderleri eksik etmesin. Onlara hayırlı uzun ömürler versin inşallah...