Cumhurbaşkanı Adıyamanıma geldi ve "Evet" istedi...
Ciddi bir kalabalık onu karşıladı ve dinledi...
Bu kalabalıģın içinde baharla birlikte, hangi şehre ırgatlığa gideceği şimdiden belli insanlar vardı.
Hayvancılıkla uğraşan ama destek bulamayanlar vardı.
Bir ilçesi sular altında olmasına rağmen, arazisini sulayamayan çiftçiler vardı.
Oğlunu evlendirmek isteyen, bozulan çamaşır makinesinin yenisini almak için zamanını bekleyen ama terörist-kaçakçı muamelesi gören tütün üreticisi vardı.
Tarım arazilerine değil, Karadağa kenti yönlendirmenin zorunluluğunu sadece çay bahçelerinde anlatabilen oda-stk temsilcileri vardı.
Bir film çektirmek için gittiği hastaneden üç ay sonrasına gün almış hastalar vardı.
Üniversite bitirmiş ama iş bulamamışlar, atanamamış öģretmenler, askerlik yapıp gelmiş ama halen annesinden harçlık alan delikanlılar, çeyizi tozlanmaya-sararmaya başlamış nişanlısı işe girsin diye bekleşen gelinlik kızlar vardı.
Her gün mesaiye gider gibi ve yer kapabilmek için erkenden yollara düşen kütüphane müdavimi üniversiteye hazırlanan, hiç değilse bir okul kazanayım, bitirene kadar işsizlik psikolojisinden uzaklaşayım diyen gençler vardı.
Aman beni muhalif sanıp fetöcü diye damgalamasınlar korkusuyla kurum amirlerine görünmeye çalısan memurlar, öğretmenler vardı.
Aldığı talimat ile meydana taşınan ve en çok alkışlaması için gözdağı verilmiş altı ay çalıştırılıp, altı ayı bitince işten çıkartmasınlar diye herşeyi yapmaya hazır taşeron işçiler vardı.
İnşaat ruhsatı almak için dün fetöcü abiye, şimdi falan tarikatın halifesine, çavuşuna uğra diye rüşvete zorlanan müteahhitler vardı.
İşiyle, aşıyla, ruhsatı, belgesi, beklentileri ile korkutulan bir dolu insan...
Vardı da vardı...
Karşılarında ise Evet oyu isteyen Cumhurbaşkanı...
Ve onlara biri üç yıl, diğeri iki yıl önce açılmış, bir tanesi de halen yapımı devam eden üç proje ile selam verdi.
Gaziantep'te yarım saat boyunca yapılacak yatırımları, kaç milyar lira harcanacağını anlata anlata bitirememiş, proje üstüne proje açıklamıştı ama konu Adıyaman olunca...
Her dönem oy veriyorlar, bak nasıl olsa yine toplanmışlar, ne gerek var projeye, yatırıma, istihdam politikalarına...
Demiş kadar oldu..!
Bir Allah'ın kulu da çıkıp, "Hazır Evet Dememizi, Seni Başgan yapmamızı İstiyorsun Madem", sen de SGK pirimlerinin Urfa ile aynı olmasını saģla, yatırım ve teşviklerle sanayicinin önünü aç, çiftçiye, hayvancıya, bitme noktasına gelmiş, birçoğu kepenk kapatmış esnafıma destek ol diyemedi...
Tütünüme Dokunma diyemedi...
Irgatlık kaderimiz olmaktan çıksın, iş imkanları yaratılsın, gerekiyorsa devlet arazilerini ekip biçelim, kendi ekmeğimizi çıkarırken, milli katkı da sağlayalım ama gurbet ellere muhtaç yaşamayalım diyemedi.
Bir Allah'ın kulu çıkıp ta, efendi biz her seçimde seni destekledik..!
Sen ve dayattığın vekillerin, perişanlığımızı niye görmüyorsunuz, kendi maaşlarınız sözkonusu olduğunda, kaldır-indir hop kabul edilmiştir kıyakları, geçtim kıyağı, adaletli bir dağıtım ile şu herkese düştüğünü söylediğin on bin bilmem kaç dolar gelirden payımızı niye vermiyorsun diyemedi.
Adam geldi,
Konuştu,
Oy İstedi..
Alay eder gibi Marmaray'a Kimler Bindi sorusuna cevap istedi.
Gölbaşından ötesini görmediğin halde, el kaldırdın..!
Her fırsatta eleştirdiğin vekilinle de yanyana poz verip, kurdela kesişini alkışladın.
Oldu da bitti maşaallah...
O istedi, sen istemeyi beceremedin...
Böyle Saça, Böyle Tarak Diyebilseydin...
Referanduma Kadar Bile Olsa, Sana Yağacak Yatırım, Teşvik ve İstihdam İmkanları ile Bahtiyar Olacaktın.
Ama Sen...
Ceketimizi Assak Kazanırız Diyenleri Haklı Çıkarttın,
Çantada Keklik Muamelesine Devam Dedirttin.
Yazık Ettin..!
Şimdi Başını İki Elinin Arasına Al..
Ve Düşün..!
Kaç seçimdir, Ne İstediyse Verdiğin ve Hep Yaya Kaldığın Bu Ekibe, Bu Kez Saģlam Bir Ders Verecek misin..?
Çocuklarını İşsiz, Memleketin Irgat Olmaktan Kurtaracak mısın..?
Başbakan Yaptın, Halin Ortada...
Cumhurbaşkanı Yaptın, Halin Ortada...
Şimdi Başkan mı Yapacaksın..? Gelme Oltaya..!
Sadece Düşün..!
Neden..?!?!
Bu Ekibi Herşey Yaptın ama Sen Neden Hep Olduğundan Geriye Gittin..?
Neden..?!?!
Allah Türk'e Yar Olsun...
20.02.2107
Abdurrahman AKÇAL
[email protected]
