Merkez üssü Sivrice olan, en çok Elazığ ve Malatya’nın etkilendiği, beraberinde yirmi civarında ilimizden hissedildiği, hatta Avrupa-Akdeniz Sismoloji Merkezi’nin iddiasına göre; Türkiye’nin yanı sıra Irak, Suriye, İran, Ermenistan, Lübnan ve İsrail’den de hissedildiği 6,8 şiddetindeki deprem, çok şey öğretti bize:

            Depremin yaşanmasıyla birlikte, devletin resmi kurumları ve bazı sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra, ülkenin dört bir yanından çok sayıda vatandaşımızın olay mahalline koşarak gitmesi, yıkılan binaların enkazı altından insanları kurtarmış olması; insanlığın hala ölmediğini gösterdi bize.

            UMKE gönüllüsü olarak Adıyaman’dan Elazığ’a giden, enkaz altındaki Azize Çelik isimli vatandaşa telefonla bağlanıp, ona Kürtçe ve Türkçe konuşmalarıyla teselli vermenin yanı sıra, kısa sürede sağ salim kurtarılmasına vesile olan Emine Kuştepe; toplumumuzun ne denli yardımsever ve fedakâr olduğunu resmetti bize.

            Depremin sembollerinden biri olan Azize Çelik, kendisini enkazdan çıkarmaya çalışan yardım ekibine, “O teyzenin sesi gelmiyor, sesi kesildi. Önce onu çıkarsaydınız, sonra beni çıkarın” diye seslenmesi, bir başkasını en az kendisi kadar düşünen duyarlı bir toplum olduğumuzu hatırlattı bize.

            Deprem bölgesindeki mağdurların, düşmüşlerin ve çaresizlerin yardımına koşan AK Partili Adıyaman Belediyesi, Komünist Partili Tunceli Belediyesi, Laz kökenli Rize Belediyesi, CHP’li Ankara Belediyesi, Dadaş kökenli Erzurum Belediyesi ve Kürt kökenli nice belediyeler; kötü günlerimizde farklılıklarımızı öteleyerek; dayanışma ruhunu yücelten bir millet olduğumuzu hissettirdi bize. 

            Bütün bunları görünce, her ne kadar asimilasyona uğramış bir toplum olsak bile, farklılıklarımıza rağmen, sıkıntılı günlerimizde dayanışma ruhunu hala gösterebildiğimizin farkına vardık.

Bravo!

Türkiye budur işte.

            Bu münasebetle bir kez daha anladık ki; bizler, hep birlikte aynı dağın yeli, aynı bağın gülüyüz. Daha da ötesi; hep birlikte Türkiye’yiz.

           Ülkemiz üzerinde emelleri bulunan ve her türlü hinliklerine rağmen, asla emellerine ulaşamayan küresel güç odakların önündeki en büyük engel; bu dayanışma ruhudur işte.

           Harbiden bir kez daha ülkemle gurur duydum.

           Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…

Bilal KARADAĞ

     [email protected]