Tokur açıklamasında, “2014 yılından itibaren her 14 Mart Tıp Bayramının vazgeçilmez müjdesi olan ve malum-sen’in her sene kazandık hayırlı olsun broşürleri bastırdığı yıpranma payı hakkımızda 3 yıl sonunda somut bir gelişme olmaması tüm sağlık çalışanlarını kaygılandırmaktadır.

Son olarak 25 Ağustos’ta 694 sayılı KHK’da cezaevlerinde görevli infaz ve koruma memurlarına 4 yıla 1 yıl olarak bir yıpranma payı verilmiştir. Bu gelişmeyi eleştirmek bir yana cezaevlerindeki memurların bunu hak ettiğini düşünüyoruz ama Sayın cumhurbaşkanı söz vermesine rağmen ve bir KHK ile bile bu hak rahatça tanınabiliyorken neden sağlık çalışanlarının 3 yıldır ısrarla bu hakkının oyalandığı açıklanmalıdır. Sağlık çalışanlarının hakkı olan yıpranma payında ipe un serilmekten vazgeçilmelidir. Son olarak kamu çalışanlarının sukutü hayale uğratan toplu sözleşmede de yıpranma payı konusunda varılan anlaşma tabir caizse endişe vericidir.

2015 yılındaki toplu sözleşmede yıpranma payının bilim kuruluna havale ederek iki seneyi boşa geçiren Memur-Sen’e bağlı sağlık-sen bu seneki hizmet kolu toplu sözleşmesinde 28. Madde yer alan “Sağlık kurum ve kuruluşlarında kimlerin hangi şartlarda ve süreyle fiili hizmet süresi zammından yararlanıp yararlandırılmayacağı hususunda çalışma yapılmasına karar verilmiştir' şeklindeki bir maddeyi imzalamışlardır.

Sayın Cumhurbaşkanı 5 yıla 1 yıl derken, KHK ile bir günde infaz memurlarına yıpranma payı verilmişken şimdi böyle bir maddeye imza atarak personeli kategorize etme, birine verip diğerini mahrum etme hevesleri nerden gelmektedir. Çok merak ediyoruz.

694 Sayılı KHK ile Ceza İnfaz Kurumu Müdürü, İdare Memuru, İnfaz ve Koruma Başmemurları, İnfaz ve Koruma Memurları ile Cezaevinde mahkûmlarla irtibat ve görev içinde olan diğer çalışanlara yıpranma payı hakkı tanınmıştır. Cezaevinde görevli herkese yıpranma payı bir ayrım yapılmadan verilmiştir. Böylesine bir örnek varken sözde yetkili sendikanın bu ayrımı yapma isteği nereden gelmektedir. Yoksa böyle bir durumun alt yapısını hazırlama görevimi kendisine verilmiştir ki buna imza atmıştır.

Biz Türk Sağlık-Sen olarak sağlık hizmetlerinde görevli tüm çalışanlara herhangi bir ayrıma tabi tutulmadan tüm mesleklerde olduğu gibi bir yıpranma payı verilmesini istiyoruz. Daha önce yayınlanan nöbete göre yıpranma payı, 82 yıl çalışılırsa 2.5 yıl yıpranma payı hakkı gibi gerçekleşmesi imkansız bir yıpranma payı istemiyoruz.
Bunun için mücadelemizi sürdüreceğiz. Toplu sözleşmeye ambulansla götürüp, ilk görüşeceğiz dedikleri yıpranma payı ile ilgili kabul edilen bir maddeyi metne ekleyip çalışanın haklarını masada bırakan, masada kalan hakların bölünüp parçalanmasına da yol açacak maddeleri kabul edenleri de sağlık çalışanlarının takdirine bırakıyoruz. 244 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanına bunların yaptığını görün ve gereğini yapın diye sesleniyoruz. “ dedi.

Editör: Adıyaman Haber