Koncuk yaptığı açıklamda "1 Ağustos'ta, toplu sözleşme görüşmeleri başlayacak. Gönül isterdi ki İlkeli ve kararlı duruşuyla yetkili olalım ama olmadı. Memurlarımızın takdiri bu şekilde oldu. Bir sendika 956 binden 997 bin üyeye ulaştı. İyi bir değerlendirme yapmak lazım. 2015 yılında imzalanan toplu sözleşmenin 20 maddesini hayata geçiremeyen bir konfederasyon hangi başarı ile bu üye sayısına ulaştı? Türkiye Kamu-Sen hangi başarısız çalışmaları ile yetkiyi alamıyor? Bunun muhasebesini hepimiz ve elbette memurlar da yapacak. Eğer bu ülkede doğruyu söylemenin kıymeti yoksa bunu bizde bilelim. 2013 toplu sözleşmesinde imza altına alınan enflasyon maddesini bir imzayla 2015 yılında değiştiren ve memur be emeklilerimizi her ay yüzde 1,8 kayba uğratanlar nasıl bu durumda? Bu hata başka bir ülkede olsa o sendika bu hata sebebiyle "harç bitti yapıp paydos" derdi. O Genel Başkan'da sendikacılık yapma hakkına sahip olamazdı. Türkiye'nin en aydın kesimi olan kamu çalışanları artık şapkayı önüne koymalıdır.

Hep anlattığım bir örneği yine burada da paylaşmak isterim. Bugünün İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu, o dönemlerde Çalışma Bakanı idi. 21 madde uygulanmamıştı sonrasında bir iki madde uygulamaya konuldu. Kendisine, "Neden bu maddeleri uygulamıyorsunuz" diye sordum. O da dedi ki; "Bunun nesini uygulayım? Kültür Bakanlığı çalışanlarının ekonomik durumlarının iyileştirilmesi diye bir madde var, nasıl uygulayalım? Memurun hakkı zaten toplu sözleşmede belirlenmiyor mu?" dedi. O konfederasyondan birisi, isim vermeyelim, Kültür hizmet kolunda faaliyet gösteren o sendika, "Bizimle ilgili bir madde de olsun" dedi, bizde böyle bir madde yazdırdık. Toplu sözleşme hükümleri yazıldığı vakit uygulanır. Kültür çalışanlarını aldatmak için yazmışlar bunu. Kültür Bakanlığı çalışanları "Bizimle dalgamı geçiyorsunuz?" diye hesap sorması lazım. Ama tık yok.

KİT'lerdeki ücret gruplarının beşten üçe düşürülmesi ve sivil havacılık tazminatının, toplu sözleşmeden hemen sonra uygulanması lazım. Kasım ayında yapılan KPDK’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu,"KİT'lerdeki ücret grupları ve sivil havacılık tazminatı maddelerini uygulayalım" dedi. Ancak, aylar geçti Mart ayına geldik ki uygulanan bir şey yok. Buna rağmen Konfederasyon Başkanı sayın Başkan'a teşekkür etti. Ben de kendisine dönerek neye teşekkür ettiğini sordum. Aradan 1,5 sene geçmesine rağmen imza altına alındığı halde hayata geçirilmemesine rağmen teşekkür ediyor. Mart ayında KPDK’da konuşularak bitti denilen maddeler hala fırından çıkmadı. Ama iki laf edecek kimse yok. Sayın Bakan’a teşekkür ederken, sosyal medyadan "Bu işi çözdük" diye twitler attılar. Aldatılma nereye kadar, sınırı nedir belli değil.

 

Bu toplu sözleşmede elimizden gelen gayreti göstereceğiz. 4-C'lilere kadro hala yok, vekil ebe, imam, hemşire, sözleşmeliler, taşeronlar, Üniversite işçiler... hiç biri yok ama üzerimize düşeni yerine getireceğiz. Bu sene göreceğiz, bakalım ne yapacaklar. Zam politikasında bir takım değişiklikler olmalı. Görülmüştür ki, oransal zam sonuç vermemektedir. Türkiye Kamu-Sen refah payı uygulamasında ısrarcı olacak, ekonomik büyümeden pay verilmesini isteyecektir. Masaya taşıyacağız bunları. Sıfır zam alıyoruz. Enflasyon oranında zam sıfır zam demektir. Kamu işçilerine yüzde 7,5 + yüzde 5 zam yapıldı. Ek ödemeleri 500 TL'den 750 TL'ye çıkarıldı. 3 bin TL altında maaş alana 90 TL zam yapıldı. Bu önemli bir çıta bizim açımızdan. 2018 zammı ise yüzde 3,5 artı 3, 5 buna dikkatle yaklaşmak lazım. Bu bir mesaj mıdır? Memurların toplu sözleşmesi 2018 ve 2019 için. Bu zam oranından huylanıyorum. Bize bir ölçü mü verdiniz. Eğer niyet bu ise bunu kabul etmiyoruz. Testi kırılmadan uyarımızı yapalım. Adına yetkili denen konfederasyon denen yapı da inşaallah birşeyler çıkarırlar bundan ve tabii memurlarımızda birşeyler çıkarırlar. Türkiye Kamu-Sen olarak burada bir mesaj var ise bu mesajı kabul etmiyoruz. 2017'nin üzerini kimse kapatmasın. Kamu işçisine verilen zam memurlara da yansıtılmalı. 4-C'liler, uygulanmayan maddeler yeniden karar altına alınmalı ve bu maddelerin takipçisi olmalı o imza atanlar. Biz dava açıyoruz kendileri dava bile açmıyorlar. Biz derdine düşüyoruz onların umrunda dahi değil. Biz görevimizi yapacağız, doğruları söyleyelim vicdanımız rahat olsun." dedi.

Editör: Adıyaman Haber