Çivi açıklamasında; bugüne kadar Memur-Sen’in yetkili sendika olarak imza attığı tüm toplu sözleşmelerde yapılan memur maaş artışları enflasyonun dahi gerisinde kalmıştır. Memur ve emeklileri enflasyona mahkûm edilmiştir. 2019 yılındaki görüşmelerden de kaçarak, milyonlarca memur ve emekliyi 11 kişiden oluşan hakem heyetinin insafına terk etmişlerdir, dedi.

Toplu sözleşme masasında talep edilen rakamlarla imza atılan rakamlar arasında uçurum olduğunu belirten Çivi, bunun cezasını memur ve emeklilerinin, çektiğini söyledi.

Son üç yıla ait toplu sözleşme sonuçlarını rakamlarla gözler önüne seren Çivi,  yetkili sendika olarak bu işi beceremediniz, sizin yerinize masaya enflasyon otursun, dedi.

 

YIL

TALEP

SONUÇ

ENFLASYON

2017

% 7+7 - seyyanen 100 TL

% 3+4

%11,92

2018

% 10+6

% 4+3,5

%20,3

2019

% 10+8

% 4+5

%11,84

2020 yılı Ocak ayı enflasyonun yüzde 1,35 olduğunu hatırlatan Çivi, 2020 yılının ilk altı ayındaki maaş artışından geriye yüzde 2,65 kalmıştır. Bundan sonraki beş ay memur ve emekliler bu rakamlarla geçinmek zorunda kalacaklarını, ifade etti.

2019 yılında doğalgaza yüzde 45, elektriğe yüzde 32, benzine yüzde 15 artış yapıldığını belirten Çivi, memura ve emekliye verilen komik artışın fazlasıyla geri alındığını, söyledi.

SÖZLEŞMELİ PERSONELİN KADROYA ALINMASINI İSTİYORUZ.

Açıklamasında; sözleşmeli personelin mağduriyetlerini de dile getiren Çivi, bu mağduriyetlerin giderilmesinin tek çaresi, tüm sözleşmeli personelin kadroya alınmasıdır, dedi.

Çivi açıklamasına şöyle devam etti:

Kamu kurum ve kuruluşlarında, belediyelerde çalışan yaklaşık 300 bin sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi talebimizi bir kez daha yüksek sesle ifade etmek istiyoruz.

Bu talebimiz son derece haklı nedenlere dayanmakta olup, haklı mücadelemizi önünde sonunda kazanacağız.

Yaşanan sorunları sözleşmeli personel günlük yaşamında en ağır şekilde hissetmektedir.

Tüm kamu personeli vatandaşa hizmet etmekle yükümlüdür. Vatandaşımız, kimin hangi statüde çalıştığına değil, aldığı hizmetin kalitesine bakmaktadır. O halde, kadrolu-sözleşmeli ayrımı neden yapılmaktadır?

Sözleşmeli personelin haklı kadro talebinin nedenlerini sıralamak gerekirse;

Zorunlu ve son derece kısıtlı mazeretler dışında başka bir yere tayin hakları yoktur. Bulundukları yerde emekli olana kadar çalışmak zorundadırlar.

Belediyelerdeki sözleşmeli personelin kaderi başkanların iki dudağının arasındadır.

Tüm sözleşmeli personel mobbing altında ve her an işlerini kaybetme korkusuyla yaşamaktadır.

Unvanları yoktur. Bu nedenle, görevde yükselme hakları da yoktur.

Brüt ücretlerinin tümü üzerinden gelir vergisi kesildiği için vergi diliminden dolayı yılın ikinci yarısındaki maaş artışları vergi olarak geri alınmaktadır.

Emeklilik tazminatları emsali memura göre ödendiği için en az yüzde 25 eksik almaktadırlar.

Yıllık izinler bir sonraki yıl devredilmemektedir.

Yeşil pasaport alma hakları yoktur.

Aile bütünlüğü sağlanamadığı için en çok çocuklar mağdur olmaktadır.

Sadece birkaç maddelik Bakanlar Kurulu kararına bağlı olarak kısıtlı haklarla görev yapan sözleşmeli personelin sorunlarının tek çaresi kadrodur.

Çivi, açıklamasının ardından sözleşmeli personel istihdamını protesto için sözleşme metnini, yedi.

Editör: Adıyaman Haber