Dün doktorumla randevuma gitmek için adres ararken, tadilatta olan büyük bir binanın önünden geçiyordum ki, afiş dikkatimi çekti;” Özel Sağlık Hastanesi”

Şaşkınlıkla oğlumu doğurduğum hastanenin önündeydim.1984 doğumlu benim oğlum. Doğumluydu demem daha doğru olacak herhalde. Çünkü o öldü. Bir film şeridi gibi geçti yıllar gözümün önünden. Ne zaman doğdu, büyüdü, evlendi ve öldü!?Bütün bunları ben mi yaşadım!?

Derken o malum suçluluk duygusu enseme yapıştı. Öyle sinsice geliyor ki anlatamam.

Tadilat halindeki hastaneye kaldırdım başımı. Kaçıncı kattaydık, kuvöz koridorun sonunda mıydı derken doğum kararına sıçradı zihnim. Özel Sağlık Hastanesi kuvözü olan doktorumuzun çalıştığı tek hastaneydi o günlerde. Ben normal doğuma gireceğim halde tedbirli davranmak istemiştim aklım sıra. Neyse doğumun her çeşidini bir doğumda yaşayan ben, acil sezaryene alındım. Oğlum da üç gün kuvözde kaldı. Ayrıntılarda boğulmadan, kısaca oğlum da ben de ölümden döndük diyelim. Belki de o yüzden onca yıldır uğramadığım bu muhite, bugünkü tesadüf olmasa hiç uğramayı düşünmezdim.

İşte, sinsi suçluluk duygusu buradan yapıştı yakama. Sen korktun ve korktuğunu çağırdın. Hep oğlunun ölmesinden korktun, sonun da öldü bak. Ne gereği vardı o kadar tedbirli davranmaya… Gibi gibi duyan geldi de geldi.

Psikolojide bunun güzel bir adı varmış, elimdeki “ Yas” ile ilgili kitaptan öğrendim;”Büyülü Düşünme”

“En geniş anlamıyla “Büyülü Düşünme”dilek ve arzularımızla dış dünyayı etkilediğimize inanmaktır. Örneğin çocuklar eğer bir oyuncağı çok isterlerse o oyuncağın sabah odalarında belireceğine veya en sevdikleri battaniyeleriyle yatarlarsa canavarların odalarına gelmeyeceğine inanabilir.

Bu “ Büyülü Düşünme”, büyüyünce Batıl İnançlar şeklinde görülür. Obsesif Kompülsif bozukluklarda rastladığımız bazı ritüeller, kişinin kendi yaşamı ve çevresi üzerinde bir tür kontrol duygusu edinmesine yardım eder.”

Böyle uzayıp gider bu sohbet. Hayatta kalmanın suçluluğunu atıp yaşamı kutsamak adına kendime yeni bir büyü yapıyorum. Yas atlatıp iyileşebileceğim bir hastalık değil, beni yavaş yavaş dönüştüren, olgunlaştıran bir süreçtir. Bu yeni süreci aldım, kabul ettim. Teşekkürler.