Yeşim TÜRKÖZ’ e ait bir yapıt. Kitabın kapağında “ Psikodrama Öyküleri “ diye belirttiği için ilgimi çekmişti. Yeğenim Ceysu’ ya niyet almıştım. Fakat sonra fikir değiştirip kendi kitaplığıma koymuştum. Geçen gün bir arkadaşın elinde görünce tekrar okuma gereği duydum, iyi geldi. 2006 yılında almışım kitabı. Her zamanki âdetim üzerine çizmişim bazı şeylerin altını. Bugün çizmedim. Fakat fark ettim ki o gün altını çizdiklerim, bugün için de geçerli. Öyleyse hem kitabı hem kendimi tanıtmak adına bir vesiledir dedim ve yazıyorum altını çizdiklerimden gücümün yettiklerini.

  • Ama genellikle aldığı şey, istediği şeyden çok farklı olurdu…
  • Bu neye benziyor biliyor musunuz? Bir kadının, çok istediği bir tokayı, saçları karşılığında satın almasına…
  • Bir insanın akıllı davranması için üç yol vardır: Birincisi, iyi düşünmektir. Bu en soylusudur. İkincisi, taklit etmektir. Bu en kolayıdır. Üçüncüsü, denemiş olmaktır. Bu en acısıdır.(Konfüçyüs)
  • Sonra, karşısındakinin şaşıracağından ve belki biraz da bozulacağından emin olduğu durumlarda yaptığı gibi, ses tonunu olabildiğince yumuşatarak, şöyle dedi:
  • Şey, ben sizden bir aşk istiyorum. Bir büyük aşk…
  • Uzun süredir kendimi çok yalnız hissediyorum. Artık karşıma biri çıksın, bana âşık olsun ve beni mutlu etsin istiyorum.
  • Siz aşktan çok iyi bir âşık arıyorsunuz. Öyle değil mi?
  • Doğru söylüyorsunuz. Bunu hiç düşünmemiştim. Evet, ben, beni sevecek; değerimi bilecek birini arıyorum. Artık mutlu bir yuvam olsun istiyorum.
  • Anlıyorum. Belki de şimdiye kadar, başkalarının uygun gördüğü bedelleri ödemeye alıştınız.
  • Müşterilerimden biri, mutluluğu bir kibritin alevine benzetmişti. “ Ya esen bir rüzgâr söndürür ya siz üflersiniz ya da sonuna kadar yanıp kendiliğinden söner” dediğini hatırlıyorum. Kibritin alevi önünde sonunda söner ama başka bir kibrit yakma şansınız daima vardır.
  • Sadık bir âşık için aşk duygularınızı feda ettiniz.
  • İnsanlık tarihi, isteklerin korkuya yenik düşmesinin ve garanti arayışlarına feda edilmesinin örnekleriyle doludur. Oysa istek ve korku hep var olmuş, garanti ise hiç olmamıştır.
  • Tıpkı bir kumarbazın, kumarı bırakacağını kanıtlamak için bahis oynaması gibi…

Bir kompozisyon oluştu farkındayım. Fakat pasajlar, kitapta altını çizdiğim farklı yerlerden alıntılara dairdir. Şimdilik bu kadar yeter. Kendiyle uğraşmaktan zevk alan herkese önerebileceğim bir yapıt “ Büyü Dükkânı”. Yazarın dediği gibi “ oyun dünyalarının rengârenk kıyılarında” buluşmak dileğiyle…