Uzun yıllardır yapmak istediğim bir şeyi bu yıl gerçekleştirdim. Şükürler olsun!Giller 365 Gün Köpek Takvimi aldım. Bir de bu takvime Argos’ un bir fotoğrafını göndermek hayalimiz vardı rahmetli oğlumla. Onu da gerçekleştirebilir miyim? Bakalım.

Günlüğüme başlık atıyorum her gün bu takvime bakarak. Bugün günlerden… diye başlıyorum her güne. 15 Haziran benim için önemli bir tarih. 5 Haziran da Argos’ un doğum günü. Argos’ un gününde “ ETNA”, benimkinde ise “ EROS” yazılıydı. Aşk ile ilgili olunca hepsini kapsayacağını düşündüm ve başlığı attım.

Bir de yazı olayı yeni soyunduğum bir alan, odağımı orada da tutmaya çalışıyorum. Öyle olunca önerilere açık davranıyorum. Bir yakınım tarafından “ sizin gibi yazmaya geç başlayan bir kadının “yeni kitabını gönderiyorum size, bir göz atarsanız sevinirim, denildi. Ayşen Işık’ın, “ Kör Dövüşü “ adlı eserini elim erdikçe okuyorum. Giriş yazısı hoştu.

“HAYAT SADECE YÜZEYİN ALTINA İNDİĞİMİZDE BAŞLAR, ÇIRPINMAYI BIRAKIP BATARAK GÖZDEN KAYBOLDUĞUMUZDA.”Henry Miller.

Bana çocukken yaşadığım bir anımı anımsattı. Buna ölüme yakın deneyimler de diyenler var.Sönmüş kireç kuyusuna düşmüştüm Kızıldericilik oynarken. Yağmur sularıyla dolu o kuyuya ilk düştüğüm an nasıl da çırpınmıştım. Sonra ruhum bedenimden ayrılmıştı. Çünkü bedenime dışarıdan bakıyordum. Ne kadar sakin süzülüyordu suyun içinde bedenim. Sonra bir çomak uzatıldı bana ve ben kendimi dışarıda buldum şaşkın bir vaziyette. Bu olaya şahit olan kardeşim sopa filan uzatan olmadı sana, der. Düşmenle çıkman bir oldu, hayret ettik hepimiz zaten. Bir de bana sorun tabii, o esnetilmiş zamanı. Yalnız beni sakinleştiren bir dinginlik de vardı orada.

Bunu birkaç kere daha deneyimledim yaş aldıkça. Bu sabah bir kez daha anladım o süreci. Müdahale etmemek gerektiğini de. Başka canlar için de çok önemli bu. Baktım sahilde iri bir sürü kocaman sokak köpekleri yine tıfıl bir sokak köpeğinin peşine takılmışlar can hıraş. Genelde müdahale ederim. Bu sabah da ettim. Fakat korkuyla ellerimi şaklatarak kovmaya giriştim. Diğerleri çok yakında olduğu için kaçan köpek ona müdahale ettiğimi düşündü ve bana saldırdı havlayarak. Diğerleri durdu. Ben de korksam da yürümeye devam ettim çaktırmadan. Fakat o kadar korkmuş ki zavallı, belki de diğerleri durdu diye o bana saldırmaya devam etti. Korkum büyüdü, sürü psikolojisi geldi aklıma, ulen şimdi hepsi bana saldırır mı, diye. Anlayacağınız sürece nerede, nasıl müdahale edilmeliye dair bir deneyim daha yaşadım. Alkış tutmak yok.

Bir de telaşa gerek yok, o geçiş anı hangi canlı için olursa olsun, ona özel. Benim yaşadığımdan yola çıkarsam da çok sakin ve dingin. Benim düşlediğim gibi acı yok orda. Ya da ben kendi deneyimimden yola çıkarak öyle düşünmek istiyorum.