“EIaIemi ayıpIarıyIa anan bir kimsenin, senden de teşekkürIe bahsedeceğini zannetme.” Sadi Şirazi

İçinde bulunduğumuz süreç hepimizi kenetlenmesine elzem kılmıştır. Her alanda kuşatılmış ve kuşatılmaya çalışılıyor. En kısa şekilde yabancı basına bakıldığında her şey apaçık ortadır. Nerde ve nasıl sıkıştıracakları hesapları yapılmaktadır. Gün geçmesin ki bize karşı yeni bir tehdit unsuru kullanmasınlar. Dört bir tarafımız terör örgütleriyle donatılmaya çalışıyorlar. Dünyanın diğer ucundan kalkıp buralara gelmesi hayra selamet değildir. Bu terör örgütlerine olan destek milyon dolarla ölçülemeyecek kadar çoktur. Ama gel görelim ki bunlara olan destek son hızıyla devam ederken, insanlığın her gün öldüğü; Filistin, Suriye ve diğer devletler için en ufak bir kımıldanma görülmemektedir.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtıyla büyük bir başarıya imza atan askerlerimizi her daim takdir edilmesi gerekir. Bu başarılarında dolayı manevi destek olmak için Türkiye’nin dört bir tarafından destek mesajları almayı fazlasıyla hak etmiştir. Son günlerde ise ülkenin her kademesinde yer alan insanlar sınıra gidip askerlerimizle oturup hasbihal etmesi onur verici bir durumdur. Aslında bu tabloda çıkarılacak en önemli mesaj Türkiye’nin olaya hassasiyeti açısında paha biçilmez değerdir. Bu halkın terör ve türevlerinden ne kadar bıktığının ve usandığının açık göstergesidir. Her türlü gayri ahlaki oluşumlara ve yapılara tahammül edecek değildir bu toplum. Bunun için de birlikte harekât etmek gerektiği önemli kılmıştır. Siyasi çıkarlar uğruna Türkiye için önemli olan adımları sabote etmemek gerekir. Buradan nasıl oy devşiririm ya da nasıl sıkıştırırım diye hükümeti zor durumda bırakmak adeta adıl tutulması olacaktır. Küçük hesapların peşinde olanlar halk tarafında mahkûm edilmesi de kaçınılmaz olacaktır. Bu harekât Türkiye meselesidir, Türkiye’nin güvenlik problemidir. 

ABD Başkanı Trump, yaptığı açıklama ile Suriye’den çekildiğini ifade etti. Aslında bu tür günübirlik çıkışlara itibar etmemek gerekir. Sağ gösterip, sol vururlar. Şimdiye kadar attıkları adımlar güven vermedi ki bundan sonra güven versin. Onun için bu söylemlere itibar etmeyip, her zaman sahada tehlike varmış gibi davranmak lazım. Kendi güvenliğimizi dışarda ne söyleniyordan ziyade işimizi aksatmadan yapacaklarımızı yapmamız gerekir.

Halkaya başka bir devlet daha girmesi sürpriz olmadı. Dayanamadı ve içindeki nefreti dışa vuran Fransa, büyük bir skandala imza atmıştır. Terörle aramızda arabuluculuk yapacağını söylemesi kadar demokrasiden yoksun bir devlet olabilir mi? Olmadığı gibi gerilimi artırmak için adımlar atmaya çalışması da üzücü olmuştur. Fransa, ana kademesinin PYD/YPG’den oluştuğu SDG ile aramızda bağ kurulmasını istemesi, aslında Batı’da terör yuvalanın varlığı ve desteklendiği kanıtı olarak gösterir.

Birlikte Türkiye’yiz dememizin sebebi bu saydıklarımız ve teröre destek söylemleri ile devede kulak bile değildir. Bunları bir tarafa bırakıp kendi kendimizle uğraşırsak yalnızca karşıdakileri sevindireceğiz.

Vesselam!