Ülkü Ocakları Başkanı Mustafa Altın, 'Bir Tuğlada Sen Koy' kampanyası adı altında başlatılan kampanyaya destek beklediklerini ifade etti.
Altın, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 'Bir tuğlada sen koy' çağrısının vatan ve millet sevdalısı olan herkese olduğunu kaydetti.
Yıllardır orada-burada kira vererek faaliyet yürüten Ülkü Ocaklarının artık kendi binasına kavuşmayı arzu ettiğini vurgulayan Altın, şunları ifade etti:
" Ülkü Ocakları deyince, akla bir nesle iman ve ahlak zemininde yön vermiş dünyanın en büyük gençlik teşkilatı geliyor. Bağrından çıkan binlerce genç siyasetten spora, kültürden sanata, tıptan hukuka her alanda görev aldı ve ülke üzerinde söz sahibi oldu. Özellikle 12 Eylül 1980 öncesi Ülkü Ocakları’nda yetişen o nesil ayrı bir nesildi. Onlar, Yesevi’nin çeşmesinden akan, Yunusların tezgahından çıkan Hilal bakışlı yiğitlerdi. O neslin bugünkü temsilcisi gençler ‘Yesevi mayasıyla’ mayalandığına inandıkları ocaklarının dumanını tüttürmek istiyor. Işığı sönmesin, alevi korlansın diye. Onların çıktığı bu yolda arkalarında duran abileri ve ablaları yok. Onlara himmet adı altında gelecek yüklü miktarda paralarda yok. Kimi sigara parasından, kimi yemek parasından üç beş kuruş ortaya atacak. Damlaya damlaya göl olur misali hedefe ulaşılacak. Bugün trilyonluk olup onlara sırt dönen hayırsızlara da minnet etmeyecekler. Ülkücülüğünü kartvizit ve etiket olarak kullanan çakmalara da el açmayacaklar.Beş liralık derginin masasında durmasından rahatsız olup, ‘sen dergi getirme ben sana her ay 10 lira vereyim’ diyen eyyamcilardan bir kuruş dahi alınmayacak."
Bu işi yine inanmış ülkücü gençler ve vatan, millet sevdalıları başaracağını dile getiren Altın, "Devletin horladığı, hainlerin hedef aldığı, kampüslerde bıçakladığı, sınavlarda elediği.
evet, bir tuğlada sen koy kardeşim. Onların samimiyeti, vatan sevdası ve yürüdüğü yol belli. Bu samimiyete ve sevdaya sende inanıyorsan, bir tuğlada sen koy. Onlar bu memleketin aydınlık geleceği. Onlar karanlık şafakları aydınlık yarınlara taşıyacak Yusuf yüzlüler. Onlar zalime ‘Alp’, mazluma ‘Eren’ olan Alperen yiğitler. Onlar kökü dışarıda olmayan bizim mahallenin çocukları." dedi.
