Çağımız bilgi çağıdır. Bilgi toplumu çağıdır.
Bilgi çağının eğitim sistemi, planlanma, örgütlenme, yönetim ve finansmanı ile nitelikli insan yetiştirmeyi, ileri teknolojiye dayalı, zenginlik yaratan üterim yapmayı hedefleyen bir eğitim sistemdir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Türk halkına ve kendisinden sonra ülkeyi yönetecek olanlara aklı ve bilimi miras olarak bıraktı. Bilgi toplumu olmayı hedef olarak gösterdi.
15 yıldır iktidarda olan AKP, eğitim sistemini planlama, yönetim, örgütlenmesini değiştirdi.
Eğitim sisteminin planlama, yönetim ve örgütlenmesi:
Bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden,
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediklerini ve yaptıklarını tartışmadan ve sorgulamadan onaylayan,
Erdoğan’ın koltuğunu sağlamlaştıracak,
Yeni nesiller yetiştirecek bir anlayışa yeniden oluşturuldu.
Bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden nesiller yetiştirmek üzere yeniden oluşturan eğitim sistemi doğrultusunda, 17 Aralık 2017 tarihinde Besni İlçe Milli Eğitim Müdürü Neşet Yazar, İlçe Müftüsü Hanifi Damar, İlçe Vaizi Seyit Yıldırım, Şehit Mehmet Yağmur Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Vakkas Korkmaz, arasında öğrencilerin gelişimlerini hedefleyen bir çalışma protokolü imzalanmıştır.
Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Vakkas Korkmaz, imzalanan protokolün amacının, "Millî, manevî, ahlakî, insanî ve kültürel değerlerin kazandırılmasını amaçlayan, akademik ve mesleki çalışmaların, sosyal-kültürel etkinliklerin ve eğitim faaliyetlerinin öğretmen ve öğrencilere duyurulmasını sağlamak” olduğunu açıklamıştır.
İmzalanan protokolün içeriğine bakıldığında, bu protokolle bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle davranan bir nesil yetiştirilmesi hedeflenmektedir.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediklerini ve yaptıklarını sorgulamadan onaylayan nesiller yetiştirilmesi hedeflenmektedir.
Erdoğan ve AKP, eğitim sistemini değiştirmekle, resmi eğitim kurumlarında bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle davranan nesiller yetiştirmekle yetinmedi.
Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, 1996 yılında Erdoğan himayesinde kurulan İstanbul Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (İSEGEV), daha sonra “Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV)” adını almıştır. Yönetimine Erdoğan’ın kızı ve oğlu getirilmiştir.
TÜRGEV, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın destek ve himayesinde Türkiye’nin il ve ilçelerinde hızla örgütlenmiştir.
TÜRGEV, Erdoğan’ın destek ve himayesi ile bir taraftan il ve ilçelerde yurt, misafirhane, kreş, gündüz bakımevi, okullar yapmaktadır. Diğer taraftan da il ve ilçelerde toplantılar ve paneller yapmaktadır.
Yurtlarda, misafirhanelerde, kreşlerde, gündüz bakımevlerinde, okullarda,
Toplantı ve panellerle,
Bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle davranan, Erdoğan’ın yaptıklarını ve söylediklerini tartışmadan ve sorgulamadan onaylayan, Atatürk, Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri ve laiklik karşıtı nesiller yetiştirilmektedir.
AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın destek ve himayesinde kurulan bir başka vakıf, Türkiye Gençlik Vakfıdır (TUGVA). Bu vakıfta, çalışmalarıyla bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle davranan, Erdoğan’ın söylediklerini ve yaptıklarını sorgulamadan onaylayan, Atatürk, Cumhuriyet, devrim ve laiklik karşıtı nesiller yetiştirilmesi hedeflemektedir.
Bu vakıfta AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın destek ve himayesinde Türkiye’nin il ve ilçelerinde hızla örgütlenmiştir.
Gençlik Vakfı’nın (TUGVA), Atatürk, Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri ve laiklik karşıtı nesiller yetiştirmek için kurulmuş, bu yönde çalışmalar yaptığına somut örnek, 20 Aralık 2017 tarihinde, Atatürk, Cumhuriyet, devrim ve laiklik karşıtı kimliği ile bilinen, Atatürk’e yaptığı hakaretler nedeniyle yargılanmış ve ceza almış olan Mustafa Armağan’ın konuşmacı “Mustafa Armağan ile Abdülhamit Han ve Kudüs Gerçekleri” adıyla bir panel düzenlemiştir.
Bilgi çağında Türkiye, bağımlık kültürü ve öğretilmez ezberlerle davranan nesiller yetiştirmeyi hedefleyen eğitim sistemi ile Atatürk’ün Türk halkına miras bıraktığı aklı ve bilimi temel alan, nitelikli insanı gücünü yetiştirmeyi hedefleyen bir toplum olmaktan uzaklaşır. Orta Çağ karanlığına gider. İleri teknolojiye dayalı üretim yapan ülkelerin ekonomik sömürü ve siyasi nüfuz alanında yaşamaya mahkûm olur. Toplumsa, ekonomik, sosyal siyasal ve kültürel huzur ve barışa kavuşamaz.
Besni, tarihi çok eskilere dayanan, tarihsel süreç içinde hep aklı ve bilimi rehber almış, uygar ve çağdaş yaşamı benimsemiş halkın yaşadığı bir ilçedir. Besni halkını, Türkiye’yi Orta Çağ karanlığına götürmek için mücadele eden Türkiye Gençlik Vakfı’nın düzenlediği toplantıya katılmamaya, toplantıya katılmayarak Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik karşıtı Mustafa Armağan’a büyük bir ders vermeye çağırıyorum.
