Evet, kim derdi ki küçücük bir mikrop bizi esir alacak!...
Şu an Corona belasına yakalanmış biri olarak zorlansam da bu satırları yazma gereği duyuyorum. En azından dikkat etmeniz, önlemleri gevşemetmemeniz açısından yaşadıklarımı sizlerle paylaşmayı düşünüyorum.
Sıradan bir griple başladı, ben her kış gribe yakalanırım yine yakalandım dedim ve evde varolan grip ilaçlarını almaya başladım , ilaçlarla birlikte doğal içecekler tükettim. Baktım ki tat alamayorum,koku alamıyorum. Görme duyum bile farklılaştı. Hemen Covid - 19 testi yaptırdım ve sonuç pozitif. Evde iki annemin de testi pozitif çıktı. Sadece eşim ve oğlum negatif. Karantina ve tedavi sürecimiz başladı. Öksürük mahvediyor. Coronavirüs için verilen ilacı kullandık biz hala halsiz ve yorgunuz. Ölmemek için çok direniyoruz. Her ne kadar kurallara dikkat ettim desem de demekki bir boşluğumu yakalamış !...
Dünyada ve ülkemizde koronavirüs hızla yayılıyor, hızla can alıyor. Aslında canımızdan can almayı devam ediyor. Yakınlarımızı,sevdiklerimizi bir anda kaybediyoruz. Birbirimizin acısını paylaşamıyoruz, gelenek ve göreneklerimizden vaz geçmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum. AMA lütfen mümkünse Taziye ortamlarına katılmayın,iş çok ciddi . Sonuç, Yaşamla başbaşa direnmek zorundasınız.
Baştan beri bilim insanlarının uyarıları dikkate alınmadı.
Bu konuda mevcut iktidar Coronavirüs sürecini iyi yönetmedi. Sağlık Bakanlığının ilk başlarda verdiği Güven duygusu güvensizliğe yerini terk etti. Taki Anamuhalefet CHP Ankara Milletvekilimiz Sn. Murat Emir kamuoyunda sessini yükselterek resmi rakamlar doğru değil dediğinde tepki gösterdiler sonra haklı olduğu kanıtlandı. Baştan beri şeffaflık olsaydı belki coğumuz olayın ne denli ciddi olduğunu kavrardık. Duyarsızlığın,bana bir şey olmaz demenin acısını yaşıyoruz!....
Bir hakkı daha teslim etmek gerekir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu, yaptığı paylaşımda, 14 Kasım'da İstanbul'da bulaşıcı hastalıklar sebebiyle 164 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Bunun üzerine kuşkular,çelişkiler daha da derinleşti!....
Türk Tabipler Birliği Bakan Sn.Koca'yı istifaya çağırdı: Turkuaz tablo kara tabloya dönüştü
"HER VAKA KORONAVİRÜS HASTASIDIR DİYORUZ"
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın "Her vaka hasta değildir" açıklamasına karşılık TTB olarak semptomlu ya da semptomsuz "Her vaka Covid-19 hastasıdır" diyoruz. Semptomu olmasa da sağlık çalışanları da başta olmak üzere tüm temaslılara test yapılması gerektiğini pandemi başından itibaren ısrarla belirtiyoruz. Vakaları düşük göstererek, terimleri değiştirerek, her gün farklı demeç vererek başarılı olunamaz. Salgını ancak toplumla, sağlık çalışanları ile tabip odaları ile TTB ile bilim insanları ile hep birlikte mücadele ederek kontrol altına alabilirsiniz. Buradan TTB olarak, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın verileri gerçek ve şeffaflıkla açıklamasını ayrıca Bilim Kurulu üzerinde baskı varsa, kurul üyeleri tarafından açıklanmasını istiyoruz. Toplumun ilk olarak bir özür beklediğini vurguluyoruz. Bunlar yapılmayacaksa Sağlık Bakanı'nı istifaya davet ediyoruz"
Artık Sağlık Bakanının istifa edip etmememeleri kendi tercihleri fakat insan sağlığı bu kadar hafife alanacak bir durum değildir, bunun vebali de ağırdır.
Ekonomik kaygılar nedeniyle salgındaki "gerçek"leri gizleyerek nasıl ilerlenir bilmiyorum !...
ŞİMDİ BİR BAŞKA KAYGI DAHA !....
DSÖ'nün aşı uyarısı!....
"Aşılama başlayacak diye kimse 'rehavet'e kapılmasın. Çünkü aşının salgını bitireceğinin, aşılanan insanların yeniden hastalığa yakalanmayacağının garantisi yok!..
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü'nün Coronavirüsü aşılarıyla ilgili açıklaması düşündürücü!....
Özlü, açıklamasında “Aşılar yaşlılarda, kronik hastalığı olanlarda, çocuklarda, bağışıklığı baskılanmış kişilerde de yeterince etkili olacak mı? Koruyuculuğu ne kadar sürecek? Aşının tekrarı gerekecek mi? Virüs, aşıyla elde edilecek bağışıklıktan kendisini kurtaracak şekilde büyük bir mutasyon geçirecek mi?” sorularının yanıtlarının tam olarak bilinmediğini belirtti.
Dilerim tüm kafa karışıklığı giderilsin. Aşı konusunda halka tam Güven verilmeli ülke olarak bir an önce bu illeten kurtulmalıyız.
Nacizane benim önerim tam kapanma süreci olmalıdır. Çünkü virus artık her yerde . Ülkeyi yönetenler bu süreci iyi yönetmek zorunda aksi halde çok geç kalınır.
Önemli Not. Hastalığım boyunca arayan, soran tüm dostlarımıza ,arkadaşlarımıza, Biz yorulmayalım diye her gün kapımıza yemek bırakan, bizden manevi desteklerini esirgeneyen herkese minnettarım. Sosyal medyada beni duygulandıran güzel paylaşım yapan herkese yürekten teşekkürü borç biliyorum. Sağlık çalışanlarımıza da minnettarım. Hepinizi çok seviyorum. Güneşli günlerde buluşmak dileğiyle !. 08.12.2020
Fatma Ulubey