color:#202020;background:#FCFCFC">“Özgürlük her zaman ayrıca sorumluluktur ve eylemde bulunma özgürlüğü ayrıca eylemden sorumlu olmaktır.” Ernest Barker 

Basın, belirli zaman ve aralıklarda yayımlanan, içerik ve muhtevasını hakkında haber ve fikir oluşturan, teşkil eden baskı makineleriyle çoğaltılan, yazdı ürünlerin tamamı (gazete, dergi, bülten vb.). Haber ve fikirleri bir araya getirme, toplama, değerlendirme, işleme ve bunları başkalarına ileterek kamuoyu meydana getirme sanatını mümkün kılan yazılı kitle haberleşme vasıtası, matbuat. Sesli ve görüntülü yayın araçları da basın kavramı kapsamı içinde ele alınmaktadır.

            Basın, devletin bağımsızlığını ve güvenliğini tehlikeye atmadan her türlü düşüncenin özgür ortamında iddia etmesi, savunulması bağlamında görsel ve yazınsal anlamda karşı tarafa iletilmesi, buluşturmasıdır. Bu demek değildir ki insan onuru kırmak, hakaret etmek gibi düşünceleri, basının arkasına sığınıp iletmek asla ve kata değildir. Bazı gazetelerin manşetleri veya savunulduğu düşünceler kabul edilir durumda değildir. Âdete bu kalemler zehir akıtmaktadır, bir silahşorlar edasıyla başka amaçlara hizmet etmek için gaye edinmiş durumdalar. Özgürlüğün de bir sınırı ve çerçevesi vardır. Devletin yaptığı yaptırımları görmezden gelinecek, toplumun sorunları dile getirilmesi konusunda sessiz kalınacak demek değildir. Diğer taraftan açık bir dille terörün fikirlerini savunan ve devletin varlığını tehlikeye atan düşüncenin mağduriyetin savunması yapmak basın ile uzaktan yakından alakası yoktur. Her insanın aynı ideolojik fikre sahip olması söz konusu değildir, insanoğlunun yaradılışından bugüne kadar her insan yapısı gereği farklı yaratılmıştır ve düşüncesi de farklıdır. Bazı gurupların aynı yapının altında birleşmesine rağmen her insanın düşüncesi çeşitlilik göstermektedir. Zaten herkes aynı şeyi düşünmüş olsaydı, bugün düşünce diye bir şey olmazdı.

            Yazılı ve görsel anlamda öncellikle dikkat etmesi gereken konu, bir toplumun demografik yapısını zarara uğratmayacak şekilde tasarlanması daha yerinde bir davranış olacaktır. Sırf karşı olduğu düşünceye karşı, başka yapılara sığınan bir yapının basın ile alakası yoktur. Basının görevi gerçek anlamda doğru bilgileri kitlesine iletmektir. Yalan, gerçek dışı haberleri çarşaf çarşaf servis etmesi kimseye bir şey kazandırmaz. Haberler siyasi üstü bir yaklaşımla ele alınması gerekir. Dönemsel siyasi yapıların içine girmeden gerçek manada halkı aydınlatmak asli görevidir. Günümüzde baktığımızda sırf düşünce itibarıyla karşı olduğu için koşulsuz bir şekilde savunulması ve pervasızca desteklenmesi basınla lakası yoktur, olmaz. Bu karşı durduğu düşünceyi eleştirilme veya karalama adına kimin nasıl, ne şekilde tenkit ettiği bir önemi yoktur diye bir bakış açısı da olamaz. Bu konuda yapılan eylemlerin bedeli ve yaptırımı olduğu zaman da sonuca katlanmak ve hoş karşılamak gerekir.

            Diğer bir anlamda Batılı düşüncelere hizmet etmesi de ayrı bir üzüntü verici durumdur. Devletin gizli belgelerini sızdıran, kendi devletini başka güçlere şikâyet etmek ve âdete bir ajan gibi çalışan basının kabul edilir bir tarafı yoktur. Bu konuda devleti zor duruma düşürmek içi can perva bir şekilde çalışan bir zihniyet olmaz, olamaz. Ne kadar bir ihanetin içinde oldukları apaçık ortadır. Zaman zaman kavramları da suiistimal ettikleri bilinmektedir.Belli kavramların arkasına sığınıp bu şekilde halk avcılığı yapıp insanlar üzerinde bir algı operasyonu yapmak vatanına, milletine ve bu değerleri savunan düşünceyi savunanlara en büyük haksızlığı yine kendileri yapmış olur.

            Basın, insanları birleştiren, dış güçlere karşı bir ve birlikte hareket eden, toplumu aydınlatmak için kültürel değerlere önem veren, sonuna kadar doğruları savunmak adına bir yapı oluşturmak için görev olarak benimsemiş işlevsel metot demektir. Basının temel görevleri aydınlatmak, farkındalık yaratmaktır. Var olan sıkıntıları gündeme getirip devleti ve milleti bilinçlendirmektir.

Vesselam…!!!