Dün akşam bir yarışma programına katılmak için forum doldurmaya kalktım. Sorulardan biri “ bugüne kadar başınıza gelen en talihsiz olay “ şeklindeydi. Yanıtım “ iki kere evlenip boşanmak” oldu. İçim acıdı. Gerçekten bu iki olay beni yaşam okulunda sınıfta kalmış hissettiriyor. Bu his de yeni riskler almamı engelliyor. Bu alandaki başarısızlıklarıma tutunmaktan vazgeçmek istiyorum.

Bu bağlamda yine annemin takvim yapraklarından edindiğim bir alıntıdan yola çıkıyorum; John Maxwell’ in “ Başarıya Tutunmak” başlıklı yazısından. Yazarın pasajlarının arasına ayraç içinde kendiminkileri katarak ilerleyeceğim yazının içinde.

Başarılı insanları diğer insanlardan ayıran özelliklerinden biri de tutumlarıdır. Başarısız olduğumu hissettiğimde;

“ Yaşam bana bir şeyler mi anlatmak istiyorsun?” derim. Çünkü başarısızlık, “ ben bir başarısızım” demek değildir; “ henüz başaramadım” demektir. ( Sayılara takılmadan risk alabilirim demek ki!)

Başarısızlık, “ ben hiçbir şey gerçekleştiremedim” demek değildir; “ bir şeyler öğrendim “ demektir.( Evet, ne olup olmadığımla ilgili bir sürü veri topladım. Böylece bugün bazılarına çok itici de gelse olmazsa olmazlarım var ve bu konuda kararlı davranabiliyorum.)

Başarısızlık,” aptallaştım” demek değildir; “ deneyerek yaşamak için gerekli inanca sahibim” demektir.( Gerçekten aptallaşmak ne demek resmen delirmenin eşiğinden döndüm. Fakat tekrar yavaş yavaş” Deneyebilir miyim?” noktasına geldim. Şükürler olsun!)

Başarısızlık,” ümitsizliğe kapıldım” demek değildir; “ deneme cesaretini gösterdim” demektir. (Ümidi de ümitsizliği de gördüm. Yaşamım yırtıldı dediğim o noktada, bugün biraz dikiş tuttu diyebilirim. Artık o iki uçta gidip gelmek değil dileğim. Dileğimi dileğine uydursun Tanrım!)

Başarısızlık,” istediklerime sahip olamayacağım” demek değildir; “değişik tarzda bir şeyler yapmalıyım” demektir.(Einstein’ in “ aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek deliliktir” tanımından yola çıkarak farklı şeyler yapmaya istekliyim. Ben de olanı kadarıyla tabii.)

Başarısızlık,” ben aşağılığım” demek değildir; “ mükemmel değilim” demektir.( İyi her zaman en iyinin düşmanıdır diyen biri olarak mükemmel olmadığımı kabullenmekte zorlanıyorum. Fakat kendimi de suçlu hissetmekten yoruldum artık. Dengemi bulmak adına evime küçük bir terazi astım. Gelip geçerken ona bakıp Tanrı’ ya dileğimi yineliyorum.)

Başarısızlık, “ zamanımı boşa harcadım” demek değildir; “ yeniden başlamak için bir nedenim var” demektir.( Nedenim konusunda net olduğumu düşünmüyorum. O kadar da önemli değil bence. Bir sürü neden sayılabilir ya da çürütülebilir. Sonuçta beyaz renk oluşturulurken biraz da siyah kullanıldığı gibi sadece ayak işini yapıp sürecime saygı duyuyorum.)

Başarısızlık,” vazgeçmeliyim” demek değildir; “ daha sıkı çalışmalıyım” demektir.( Çalışmak demek benim için çok okuyup yazmak. Fakat bu evreni okumak konusu apayrı. İstekliyim ayak işlerini yapmaya. Denilen odur ki:” Balık okyanusta doğar, büyür, yaşar ve ölür; fakat okyanusu bilemez.)

Başarısızlık, “ asla başaramayacağım” demek değildir; “ daha sabırlı olmalıyım” demektir. ( Yaşadıklarımdan sonra” asla” sözcüğünü kazara ağzımdan kaçırmanın dışında kullanmıyorum. Benim dışımda bir yüksek gücün varlığına inanıyorum ve son sözü onun söylediğine inanıyorum.)

Başarısızlık, “ kendimden ümidimi kestim” demek değildir; “ bir bildiğin var” demektir. (Ben bu yazıyı yazmakla bir ayak işi yaptığıma inanıyorum. Sadece bilgin olsun istedim Tanrım! Yine de sonunda senin istediğin olsunJ)