Üniversite öğrencisi gençlerin hayatında “Az Kuru”nun özel bir yeri vardır. Büyük çoğunluğu yüzlerce defa lokantada “Az Kuru” yanında da bol ekmek istemiştir. İşte bu hikaye de öyle bir şey…
••••••••••••••••••••••••••
Üniversite'ye yeni başlamıştı. Mühendislik okuyordu.
Ekonomik durumu iyi değildi. 
Ailesi fakir olduğu için yeteri kadar para gönderemiyordu. 

Birgün çok acıkmıştı. Çarşıda bir lokantaya girdi. Cebinde çok az bir parası vardı ;

- "Az kuru alabilir miyim” dedi.
Lokantacı yilların tecrübesiyle gencin halini anladı. 
Ağzına kadar dolu bir tabak kuru, bir de pilav getirdi.
Ücretini ise, sadece az kuru parası olarak aldı.
Başka bir gün yine aynı lokantaya gitti. Yine  “az" dedi; lokantacı yine “çok” verdi.

Öğrencimiz yoksulluğun da verdiği mecburiyetten dolayı bu lokantayı yol etti. Artık her gün “Az” isteyip “bol” yedi ve “Az” ödedi. Bu böyle devam edip gitti.

Zamanı geldi ve Öğrencimiz okulunu bitirdi mühendis oldu. Gitti lokantacıya teşekkür etti, helallik istedi ve elini öpüp ayrıldı.

Yıllar yilları kovaladı. Genç mühendis çalıştı çabaladı ve çok Zengin oldu. 

Zengin oldu ama “Az kuru”yu ve o lokantacıyı hiç unutmadı. Bir gün atladı arabasına üniversiteyi okuduğu kente , yani “Az kuru” yediği lokantaya gitti. Fakat lokanta yoktu. 

Hemen oradaki esnafa sordu:
- "Buradaki lokanta nerede, başka yere mi taşındı acaba” 
Esnaf,
“Hayır taşınmadı Lokanta kapandı.”dediler.
“Peki sahibi nerde acaba onu nasıl bulabilirim “ dedi.
“Amca az aşağıda oturuyor.”

Tarif üzerine Mühendis gitti evi buldu. Kapıyı çaldı. 
Amca kapıyı açtı.
-" Buyurun dedi"
İçeri girer girmez saygıyla amcanın elini öptü ve ;
- Amca ben yıllar önce burada okudum. Senin yemeğini çok yedim. Ben hep “Az” isterdim sen bana hep “Çok” verirdin. Beni hatırladın mı ?
Amca talebeyi hatırlamadı. 
O her talebeye öyle yapardı.
- "Hatırlamadım oğlum, yıllar oldu, bir de yaşlandık”dedi.
- "Oturduğunuz bu ev senin mi amca?”
- "Yok oğlum kira, hanım ben idare ediyoruz." dedi.
“Peki amca “ dedi. Tekrar elini öpüp evden ayrıldı.

Gitti amcanın ev sahibini sorup buldu. Ev sahibinden evi satmasını rica etti. Sonunda evi satın alıp tapusunu amcaya getirdi. Ayrıca hatırı sayılır bir para da bıraktı.

Amca, olanlar karşısında şaşkın ;
- Aman oğlum ne yaptın? Ne gerek vardı? dedi.

- Amca, senin “Az kuru”n olmasaydı ben aç yatar, aç kalkardım. Belki de okulu bile bitiremezdim. Senin sayende okulumu bitirdim.
Allah’a çok şükür şimdi durumum çok iyi. Şöyle ki  benim sana verdiğim, senin bana verdiğinden daha değersiz.Sen bana hakkını helal et o bana yeter.

Birbirlerine Sarıldılar, ağladılar.

Kıssadan hisse;

İşte böyle.. Rabbim dilerse “Az Kuru”ya bir ev ikram eder.

Evet hikayemiz bu kadar. Bu olay gerçektir ve aynen yaşanmıştır. Cenabı Allah cömertleri sever ve yapılan hiç bir iyiliği de karşılıksız bırakmaz. Bu nedenle az çok demeden hep vermeye çalışalım. 

Cömertlere selam olsun ve Rabbim onların sayısını artırsın.