Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atana kadardır.” Hz. Mevlana

Türkiye karşı akıl almaz tutumlarına devam eden Avrupa, demokrasi karşıtlığı ile sergilediği davranışların her gün yenilerini ekleyerek kar topu gibi büyüyerek yoluna devam ediyor. Bunlardan en son örneği İsviçre makamlarının, PKK terör örgütü yandaşları tarafından gerçekleştirilen teröre destek mitingine izin vermesi tam manasıyla hukuksuzluğun baş göstergesidir. Her fırsatta Türkiye ve Avrupa’daki Türk toplumu aleyhine adımlar atanların, terör örgütü PKK´ya ait sembol ve sloganlara göz yumması kabul edilemez. Teröristlere meşru aktör muamelesi yapmanın izahı mümkün değildir. Yapılanlar açıkça teröre destek olmaktır. Avrupa’nın göbeğinde cirit atan bu adamlar, elini kolunu sallaması bir tarafa, devlet kurumlarında her türlü faaliyette bulunması da cabasıdır. Diğer taraftan bakıldığında Türkiye cumhuriyetinin bakanı miting yapılamasına izin verilmediği gibi, devlet tarafında gerçekleşen muamele de kabul edilir cinsten değildir. Bunların amacı Türkiye’yi kıskaca almak ve küçük düşürmekten başka mantığı olamaz. Bunların düşüncesi kanun ve kurallar çerçevesinde idare etmek değildir. Çünkü her ne kadar demokrasi ve kurallar düzeni olsa da yeri geldiğinde tüm kuralları bir tarafa bırakarak en büyük hukuksuzluğu gerçekleştirebiliyorlar.

Türkiye’nin içinde bulunduğu seçim süreci yalnızca Türkiye cumhuriyetine vatandaşlık bağlarıyla bağlı olanların sorunudur. Ama olay görüldüğü gibi değildir. Bakıldığında Almanya’nın en büyük gazetelerinde biri olan Bild gazetesi attığı manşet tahammülsüzlük örneği göstermektedir. Anarşist ve ırkçı paylaşımlar yaparak halkı kin ve nefrete sürüklemektedir. Avrupa’daki vatandaşın düşüncesine saygısızlık yapan ve aynı zamanda orada yaşayan insanların düşüncelerini de tahakküm altına almaya çalıştığı açık kanıtıdır.

Papa’nın gerçekleştirdiği resepsiyon Türkiye ile hesaplaşmanın nasıl gerçekleştireceğinin üzerine uzun uzadıya düşünmektedir. Karede yer alan liderler birlik ve beraberlik yanında birlikte hareket edilmesi gerektiği düşüncesi egemendir. Kenetlenen zihniyet, teröre destek ve Türkiye’yi sıkıştırma düşüncesi her halinde belliydi. Aslında bu tabloyu İslam coğrafyasının görmesinde fayda vardır. Ortadoğu’da olan vahşet ne kadar büyük olursa Papa ve aveneleri o kadar mutlu ve mesut olacaktır. Bu hazin tablo karşısında hala birbiriyle uğraşamaya devam eden birileri olursa demek ki her türlü sıkıntıyı çekmeye de adaydır. Burada yaşananları görüp, Papa ve benzer düşünceye sahip kişileri aralarında çıkartıp, İslam Coğrafyası için bir ve beraber hareket edilmesi kaçınılmazdır.

Dış güçler, referandumda hangi bölgede hayır oyların önde ise, adeta seferlik ilan ederek aralarında farkı açmaya çalışıyorlar. Özellikle de Kürtler üzerinde siyaset yapmayı da ihmal etmiyorlar. Hem içerde hem de dışarıda yaşanan Türkiye düşmanlığını tüm vatandaş görüyor ve 16 Nisan’da gereken cevabı verecektir. Bu mesele kişi ve şahıslar meselesi değil, güçlü bir devlet olması için yapılan çalışmalardır. Her defasında olayı istismar etmektir, aslı astarı olmayan saplantılar üzerinde halkın kafasını karıştırmaktır. Tüm vatandaşların bu ferasetle yaklaşacağından da eminim.

Tüm İslam âleminin mübarek üç aylarını ve Regaip Kandili’ni tebrik eder, bu gecede; rahmet, bereket ve mağfiret, barış ve huzuruna vesile olmasını, bu mübarek gün, gece ve aylarda yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların kabul olmasını Yüce Rabb´imden niyaz ediyorum.

Vesselam!