Meydandan sağdaki sokağa girdik. Arnavut kaldırımı tarzı taşlarla döşenmiş sokak fazla geniş olmamakla birlikte, yoğun bir yaya trafiğine sahipti. Sokağın her iki tarafında bitişik nizam üç dört katlı taş binalar yer alıyordu. Genelde binaların alt katlarında dükkanlar göze çarpıyordu. Bu dükkanların arasında uluslararası giyim mağazaları da vardı. Ama asıl dikkat çeken Belçika’nın yöresel ürünlerinin satıldığı küçük dükkanlardı. Buralarda doğal zeytinyağından yapılmış sabunlar ve kişisel  bakım ürünleri ilgimizi çekti. Ünlü Belçika dantellerinin satıldığı dükkanın vitrininde gördüğümüz rahibe işi örtüler gerçek bir sanat eseri izlenimi veriyordu. Bir başka dükkanın vitrinindeki değişik ebat ve şekillerdeki çikolatalarsa çok iştah açıcı görünüyorlardı.
Dükkanların vitrinlerine ilgiyle bakarak sokakta  yürürken yakından gelen çan sesi ile irkildim. Arkamı döndüğüm anda siyah iki büyük atın çektiği üstü açık bir faytonla karşılaştım ve kaldırıma çıktım. Bütün grup şaşkınlıkla faytonun arkasından bakakaldık. Bizi bu denli şaşırtan şey faytonun sürücüsüydü. Siyah geniş paçalı pantolon, siyah üstüne oturan önü açık kısa yeleğin içine üzerinde renkli işlemeleri olan beyaz fırfırlı bir bluz giymiş, başındaki siyah fötr şapkanın altından at kuyruğu yaptığı saçları beline kadar uzanan mavi gözlü beyaz tenli güzeller güzeli, yirmili yaşların başındaki genç kız büyük bir ustalıkla atları idare ediyordu. Şaşkınlığı üzerimizden atamadan tekrar çan sesi duyup  baktığımızda bu defa aynı tarz giyinmiş esmer, siyah  gür dalgalı saçları başındaki siyah fötr şapkanın altından omuzlarına dökülmüş, ceylan gibi iri gözleri olan bir başka  genç güzel sürücü ile karşılaştık.
Rehberimizden öğrendiğimize göre bu faytonlar turistlere şehir turu yaptırıyormuş ve hepsinin sürücü tek tip giysili genç güzel kızlarmış. Belediye Meclisince böyle bir karar alınmış. Kararın gerekçesi de şuymuş; Turistler bu güzel hanımları görünce pazarlık yapmaya utanıyorlarmış. Bunu duyunca Meclis üyelerinin arasında bir Türk, özellikle bir Kayseri’ linin olabileceğini düşündüm. Ne dersiniz? Olabilir mi?