Geçtiğimiz yaz sitenin bahçesinde birkaç tane yavru kedi bulmuştuk. Bu kedilere yaz boyunca mama verdim günde birkaç dakikamı onlarla geçirdim. Kış gelip de havalar soğuyunca eşimle bir karar aldık. Bu kedilerden üçünü dönüşümlü olarak her gece evimize aldık. Bir tanesinin bir gözü görmediğinden, bahçe dışına çıktığında bir arabanın altında kalma ihtimali çok yüksek olduğundan onu biraz kayırdık. En çok onu eve aldık. O da bize alıştı. Kapıyı tırmalamaya başladığında dışarı çıkmak istediğini anlayıp dışarı çıkardık. Gelmek istediğinde her zaman kapalı olan apartman kapısından bir şekilde girip, bizim kata kadar çıkıp, kapının önüne gelip bağırmaya başladığında da eve aldık. Bazen bu kediciğin resimlerini facebook hesabımdan paylaşıyorum. Bir süre önce bu kedinin hamile olduğunu öğrendik. Henüz bir yaşını yeni doldurduğundan tecrübesiz bir anne olacağını düşünüp evde doğum yapmasına karar verdik. Eve aldıktan iki gün sonra bu kedicik doğum yaptı. Dört tane bebeği oldu. Yavrular bugün itibarı ile yirmi günlük oldular. Hayatımda ilk kez bir kedinin doğum yapmasına tanık oldum. İki saatte dört yavru doğurdu. Her yavru doğumundan hemen sonra annelerini emmeye başlıyordu. Zavallı kedicik hem yavrularını besliyor hem de doğuma devam ediyordu. Sonrası ise daha da ilginç. Yavruların popolarını yalayarak üriner ve boşaltım sistemini devreye sokuyor. Yirmi gündür bu yavruların çiş ve kakalarını görmedim. Anne anında yalayarak temizliyor. Sadece beslenme ve tuvalet ihtiyacı için yavrularının yanından ayrılıyor. Kediler ağızlarında antiseptik madde bulunan tek canlı. Gün boyu dört yavrusunu da yalayarak sürekli temizliyor. Kediler en az iki ay yavrularını emzirip, kendi başına yaşamını sürdürecek kadar büyümeden yavrularını bırakmıyormuş. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesindeki 77 yetiştirme yurdunda 2011 yılı itibarı ile 13.662 çocuk varmış. Son yirmi günde şu kediciğin yavrularını büyütmek için gösterdiği çabayı görünce, İnsanların mı yoksa hayvanların mı annelik içgüdüsü daha kuvvetli, diye düşünmeden edemedim.