Diyarbakır Dicle Üniversitesi Araştırma Hastanesinde KOAH`ın alt dalı olan amfizem hastalığının tedavisi akciğere akıllı teller takılarak yapılmaktadır. Hafızalı tellerin akciğerin içine yerleştirilmesi yöntemi ile şimdiye kadar 18 amfizem hastası tedavi edilmiştir.
Akıllı tel uygulama yöntemi Dünyada 22 merkezde, Türkiye’de ise İstanbul, Ankara gibi birkaç büyük merkezde yapılabilmektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde ilk defa Güneydoğunun incisi Diyarbakır`da Dicle Üniversitesi Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalında uygulamaya başlanmıştır.
Dicle Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman ŞENYİĞİT nefes darlığı çeken, hırıltılı bir şekilde nefes alıp vermede zorluk çeken hastalara 30 dakika gibi kısa bir sürede hiç kesip biçmeden nefes borusu yoluyla, kamera sistemi marifetiyle amfizem hastasına akıllı tel yerleştirme uygulamasını yaptıklarını söyledi.
Ayrıca ŞENYİĞİT, ``yürümekte zorluk çeken amfizem hastaları, akıllı tel yöntemiyle yapılan operasyon sonrasında rahatlıkla yürüyor ve tüm ihtiyaçlarını kendileri karşılayabiliyorlar`` dedi.
Amfizem hastalığının diğer adına Akciğer felci, akciğerin çaputlaşması diyebiliriz. Tedavi edilmediği taktirde hastalar oksijen tüpüne bağlı kalırlar.
Bu tedavi yönteminin hastalara bir nefes daha verebilmek için umut ışığı olduğun belirten Abdurrahman ŞENYİĞİT, Amfizem hastalığının bir bronşit (KOAH) çeşidi olduğunu belirterek; “Amfizem hastalığında akciğerlerde küçük baloncuklar (hava kesecikleri) oluşmakta ve bu baloncuklar sağlam akciğer yapısına da baskı yaparak yeni baloncukların oluşmasına neden olmakta ve bu şekilde sinsi sinsi ilerleyerek hastanın nefes almasını güçleştirmektedir. Amfizem tedavi edilmezse hasta nefes alamaz hale gelir. En ufak enfeksiyonda solunum yetmezliği gelişir. Bu hastalık ayrıca kalp yetmezliğine de sebep olabilmektedir. Öksürük ve nefes darlığı sonucunda hasta yataktan kalkamayacak konuma gelmekte ve küçük bir eforla bile nefes darlığı olmakta ve giderek hasta oksijen tüpüne bağımlı hale gelmektedir.” dedi.
Bu yöntem hava kistlerinin olduğu, sarmal hastalıklı akciğer dokusunun küçültülerek gereksiz yere genişlemiş kısmın ve hapsolan havanın azalmasını sağlar. Akciğerin hastalıklı kısımlarının hacmi azaltıldığında hava sağlıklı olan bölgelere yönelmektedir. Böylece sağlam akciğer dokusu kendi görevini çok daha rahat yapabilmektedir. “ şeklinde açıkladı.
İleri derecede akciğer hastalarının Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesine gitmelerini tavsiye ediyorum... Çünkü göğüs hastalıkları konusunda Prof. Dr. Abdurrahman ŞENYİĞİT ve ekibi bölgemizin en iyisi olduklarını ve son teknolojik yöntemle hastalarına bir nefes daha fazla verebilmek için canla başla inovasyon (yenilikçi) yöntemle çalışmaktadırlar.
Daha önce Diyarbakır`la aramızda ulaşım sorunu vardı. Nisibi Köprüsünün yapılmasıyla Diyarbakır ile Adıyaman arasındaki mesafede azalmış durumdadır. Sonuç itibari ile Adıyaman`daki göğüs hastaları hemşehrilerimin de rahatlıkla Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesine gidebilmeleri mümkündür.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Prof. Doktor Abdurrahman ŞENYİĞİT
Fadlı Doğan / Kamu Yönetimi Uzmanı (Adıyaman MEM. Eğitim Şefi)
https://www.facebook.com/fadli.dogan
https://twitter.com/FADLIDOGAN
http://www.antoloji.com/fadli-dogan/siirleri/