Bugüne kadar COVID-19 pandemi sürecini daha çok bize verdiği fiziksel zarar ya da başka bir deyişle vücudumuza verdiği hasar boyutuyla ele aldık, ekonomik boyutuyla ele aldık. Fakat psikolojik boyutu önemli olmasına rağmen pek de gündeme getirilmedi, ya da çok az üzerinde duruldu. Geldiğimiz bu altı aylık süreçte daha ne kadar süreciği tam olarak kestirilemeyen aşı- ilaç çalışmaları henüz umut verecek bir boyutta değil. Bunu sizi umutsuzluğa sevk etmek için söylemiyorum. Bilim adamlarının ve Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklamaları ortada. 2022 yılı işaret ediliyor. Fakat bu da bir muamma!...
Nasıl ,ne kadar süreceğine yönelik ciddi bir belirsizlik süreci, toplumun ruh sağlığını da ister istemez derinden sarsmaya devam ediyor. Uzmanlar , Son zamanlarda yapılan çalışmalar; anksiyete ( kaygı bozukluğu ) ve depresyon şikayetlerinde artış olduğunu dile getiriyorlar. Antideprasan kullananların bir hayli fazla olduğu da bilinen bir gerçektir.
PEKİ NE YAPILMALI?...
Karantina süreciyle beraber,sürekli evde olma hali, haraket ve özgürlük alanlarının kısıtlanması,sınırlı sosyal iletişiminin azalması, ( Burda bir parantez açmak istiyorum, tedbirsizlik devam ediyor, virüs hala ciddiye alınmıyor. Daha önceki bir yazımda, "Normalleşelim Derken Anormalleşiyoruz" demiştim.
Malesef değişen pek de bir şey yok. Bu kayıtsızlığın sonucu hastanelerin doluluk oranını etkiledi, üstelik pandemi hastalarına umut olan doktorlarımıza,sağlık çalışanlarımıza tükenmişlik sendromu yaşatıyor, bunu hatırlatmak isterim) bizi daha depresif yapabiliyor.
Dünyada ve ülkemizde uzmanların ortak görüşü şöyle; bu sürecin sonuna gelindiğinde Psikiyatri servisleri, psikoloji kilinikleri birçok kaygı ve depresyon vakaları ile dolacaktır. Umudumuz mümkün olduğunca en az insanın ölmesi ve toplumsal hayatın en az yarayla bu krizi atlatmasıdır.
Hekimler,psikologlar bireylerin bu süreci daha az psikolojik hasarla atlatmasını sağlamak amacıyla birçok öneride bulunuyorlar bunu siz değerli okurlarımla da paylaşmak istiyorum. Özellikle spor yapmak, yürüyüş çok önemli. Yürüyüş benim de sağlıklı yaşamak için sürekli olarak yaptığım önemli bir etkinliktir.
İnsanların uzun süre evde kalmaları, ekonomik sıkıntılar, ölmek korkusu kişinin kaygılarını doğal olarak artırdı. Uzmanlar bu durumda Kaygı azaltıcı özelliği olan nefes ve gevşeme egzersizleri yapmalarını önermektedir.
Diyelim ki tüm bu etkinlikleri yaptınız, bunlara rağmen stresle baş etmede zorluk çekiyorsanız , kaygılarınız, umutsuzluğunuzu kontrol altına alamadığınız durumda yapacağınız tek şey bir ruh hekiminden yardım almak olmalıdır.
Gerek ülkemizde gerekse dünyanın birçok ülkesinde artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı, toplumların pandemi gerçeğiyle yaşarken, tedbirleri elden bırakmaması gerektiğini, toplumun sağlığını koruma çalışması yapılırken ve hatta toplumun ruh halini önleyen, işsizliği azaltan, istihdamı artıran çareler de aranmalı ve hayata geçirilmelidir.
Pandemi bahane edilerek ,üretimden uzaklaşılmamalı,istihdam yaratılmalı , tarımı,hayvancılığı yeniden canlandırmak ülkemizin kurtuluş reçetesi olacaktır.
Değerli okurlar, bir kez daha önemle vurguluyorum, aman dikkat!... Corona ruh sağlığımızı da bozuyor!...
#Maske
#SosyalMesafe
#HijyenKuralları
Bu üç önemli kurala Özen göstermenizi ve ruh sağlığınıza dikkat etmenizi diliyorum. 16.08.2020
Fatma Ulubey