Geçenlerde bir arkadaşa, “ Ne yapıyorsun?” diye sorduğumda; “ Altı yok pabuç gibi sürtüyorum. “ dedi. Hem şaşırdım ( çünkü deyimi ilk defa duyuyordum) hem de çok hoşuma gitti. “ Çok gezmenin, boş gezmenin” ne güzel kısa ve öz anlatımı. “ Sürtmek” sözcüğü ise bir deyime bu kadar çok yakışır mı? Yakışır. Benim gibi ”gözü dışarda” olan bir kadın için ise mükemmel örtüşmüş. Çünkü ben, gün içerisinde kazara ( ki çok nadirdir) bir kere bile dışarı çıkmamışsam o günü yaşadığımın ayırdına pek varamam. Kendimi bildim bileli sokakları çok severim. İçim bir hoş olur kendimi dışarı atınca. Annem de hep altını çizer; “ Sen zaten erkek olmalıymışsın.” Der, sokakların erkeklere ait olduğunu savunan yaygın inanca dayanarak. Bu sohbet böyle uzar gider. En iyisi ben çocukluğumuzda sokaklarda oynarken söylediğimiz bir tekerleme ile bunu tatlıya bağlayayım.

HANIM KIZ

Çan çan çikolata,

Hani bize limonata?

Limonata bitti,

Hanım kızı gitti,

Nereye gitti?

İstanbul’ a gitti.

İstanbul’ da ne yapacak?

Terlik pabuç alacak.

Terliği pabucu ne yapacak?

Düğünlerde,

Şıngır mıngır oynayacak.