Türkiye’nin neresine gidersen git, bir Besnili vardır. Hatta iddialı bir laf olacak ama Dünyanın her yerinde bir Besnili ile karşılaşmak mümkündür. Besnililer çalışkan ve üretken insanlardır. Gittikleri yerlerde kendilerini kabul ettirirler. Siyasette, ticarette, sanayide söz sahibi olurlar. Gaziantep, İstanbul gibi yerlerde Besnililer Milletvekili çıkardığı gibi Çanakkale il başkanı ve ilçesi Gökçeada’nın ilçe başkanıda besnilidir.

Merinos gibi alanında bir dünya devi olan firmada Besni çıkışlıdır.

Besnililer 1960 lı yıllardan itibaren ekonomik imkansızlıklar sebebiyle göçe başlamış ve gittikleri yerlerde söz sahibi olmuşlardır.

Besnililerin ilk göç ettikleri yerlerden biri de İstanbul dur. İstanbul’da hatırı sayılır bir besnili nüfus yaşamaktadır. Hemşerilerimizin dışarda kurdukları ilk dayanışma derneği İstanbul da olmuştur. Her yıl gece düzenleyerek dayanışmada bulunurlar.

Şimdi size İstanbul Besnililer derneğinin bir gecesinden renkli bir bölüm anlatacağım. Yıl 1970 li yılların ilk yarısı. Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edileli çok olmamış. Dernek başkanı Av. Ali ERDOĞAN bir gece düzenler. Kazablanka gazinosunu hınca hınç Besnililer doldurmuştur. Bir çok sanatçının sahne aldığı gecede son olarak Mahsuni Şerif Besnilileri coşturur.

Proğramın sonunda ödülün çamaşır makinası olduğu zaman süreli bir açık artırma başlar. Katılımcılar isimlerini söyleyerek artırmaya katılırken, içlerinden birisi, Bülent Ecevit adına artırır. Bunun üzerine diğeri kalkar Süleyman Demirel adını zikreder. İsmet İnönü v.s derken insanlar siyasi görüşlerine göre isimler üzerinden artırmaya devam ederler. Gareroğlu Ahmet Korkmaz kalkıp Deniz Gezmiş adına der demez süre dolar gong çalar ve çamaşır makinesi Deniz Gezmiş adına kalır.

12 Mart muhtırasının sıcak günleridir. Dolayısıyla burada da ispiyoncular, güvenlik güçleri bulunmaktadır. Hemen Ankara ya haber uçurulur. O gecenin sabahına toplanan Millet Meclisinde konu İstanbul Besnililer Derneğidir. Gecede Deniz Gezmiş arkadaşlarının isimleri zikredilerek kominizm propagandası yapıldığı, bu nedenle bu derneğe haddinin bildirilmesi tartışmaları yapılır.

Savcılık derhal soruşturma başlatır. Dernek yöneticileri hakkında dava açılır. Herkes şaşkındır. Dernek yöneticileri ifade verirken, amaçlarının yanlış anlaşıldığını, siyaset ile bir ilişkilerinin olmadığını anlatmaya çalışırlar. Hilmi isimli yönetici ifade verirken ‘ Allah Lillah aşkına benim bu işlerle bir ilişkim yok hakim bey’ deyince, hakim gülümser. Hakim Malatya’lıdır ve Besnilileri tanıyan bir kişidir. Kominizm propagandası ile yargıladığı insanın Allah Lillah aşkına yaptığı savunma üzerine hakim bey ‘ bunların azılı koministleri böyleyse’ diyerek söylenir.

Benililer işte böyle de renkli indanlardır. Kalın sağlıcakla……

ASIM ÖCAL

15.3.2018