‘Ali Demir Nerede’ başlıklı yazım büyük ilgi gördü. Toplumun farklı kesimlerinden okunarak çeşitli tepkiler geldi. Az da olsa eleştirenler olduğu gibi çoklukla destek mesajları geldi. Yazıda ismi geçen Sayın Prof. Dr. Ali Demir hoca da önce sitedeki yazımın altına iki farklı açıklama yazısı yazdı, bunu sizler de gördünüz. Sonra da mail adresime bir açıklama göndererek kınadı ve beni iftira atmakla suçladı.

Bugün telefonla Ali hocayı arayarak bir telefon görüşmesi yaptım. Gergin başlayan görüşme iki medeni insanın konuşması şeklinde tamamlandı.

Ben yazımda eski ÖSYM başkanı Prof.Dr. Ali Demir hakkındaki iddiaları dile getirmiştim. Bu iddialar hepinizin malumu ve dava devam ediyor.

Ali hoca yazımın altına önce beni FETÖ cülükle itham eden bir açıklama yazmış. Güya ben, hocanın ÖSYM de sınav güvenliğini sağlamak için yaptıklarından rahatsız olmuşum, benim gibiler Ali hoca öncesi ÖSYM yi babamızın çiftliği gibi kullanmışız. Ali hoca gelip ÖSYM de kurduğu sistemle bizleri durdurmuş.

Belki de öyledir. Yargılama bittiğinde olay ortaya çıkar diye düşünüyorum. Ancak Ali hoca bu açıklamasında benim ile ilgili çok büyük bir yanılgıya düşmüş. Zira bugün hep bir ağızdan Fetullah’a küfredenler o dönemde elleri önlerinde bağlı Hoca Efendi diye kıyama durduklarında ben yazılarımda FETÖŞ diye hitap ediyor ve Fetullah’ın Amerikan ajanı olduğunu yazıyordum. Bu yüzden kimi açık kimi gizli hakarete uğruyor, ‘genç sivil’ mail adresinden tehditlere maruz kalıyordum. Kısacası FETÖCÜLÜK çamuru bana yapışmaz. Söz uçar yazı kalır. Ali hoca da daha sonra bunun farkına varmış ki yazının altına ikinci bir açıklama eklemiş. Bu sefer ilkinin tam tersi beni KEMALİSTLİKLE suçlamış! (Kemalist olmak benim için onurdur) CEHAPE zihniyeti ile camileri ahıra ve ambara dönüştürdüğümüzü söylemiş…………. İşte bu hiç olmadı, yakışmadı. Hocam isminizin başında Prof.Dr unvanı var, dedikodular, iftiralar, yalanlarla konuşmak size yakışmaz. Eğer Cumhuriyet tarihinde ahıra dönüştürülen tek bir cami örneği verirseniz kalemimi bırakıp bir daha yazı yazmayacağım. Ambara dönüştürülmesi doğrudur ve bunun nedenini benim kadar siz de biliyorsunuz. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyetine yaptığınız bu iftirayı esefle kınıyorum.

Ali hocam bu yazdıklarının haricinde bir de mail adresime açıklama gönderdi. Açıklamada yazımın iftira ve karalama yazısı olduğunu belirtiyor beni esefle kınıyor.

Ali hoca FETÖ tarafından çalınan soruların kendisinden önceki başkan Ünal Yarımağan döneminde olduğunu söylüyor. Kendisinin 2010 yılında tüm sınavlarda yaşanan olumsuzlukları ortadan kaldırmak üzere görevlendirildiğini belirtiyor. Görev yaptığı 4,5 yılda ÖSYM de kurumsal dönüşüm yaparak kurumu dünyanın şartlarına uygun hale getirdiğini söylüyor.

İlk açıklamam ‘Sınav Güvenlik Tedbirleri’dir, sınavlarda her türden haksızlığı azaltmaya yönelik tüm tedbirler alınmıştır, diye devam ediyor. Açıklamanın devamını aktarıyorum.

Siz (beni kastederek) sadece aslı astarı olmayan, kulaktan dolma, dedikodu bilgilerle yazı yazmışsınız. Ülkenin kontrol dışı bölgelerinde sınavların nasıl yapıldığını nereden bileceksiniz. (galiba doğu bilgesini kastediyor) Tüm bunları ortadan kaldıracak ‘her adaya farklı soru kitapçığı’ sistemini geliştirdim. Bu Dünyada ilktir. Halen de kullanılmaktadır. Ama bunu durdurmak için ben yine acımasız iftiralar yaşadım.

Kurumu toparlamak tabii ki zaman alacaktır. Tabii ki yolda küçük aksaklıklar olacaktır. Tüm bunları teker teker temizleyerek ‘hak ve adalet’ esasına göre sınav yapan bir sınav sistemi oluşturdum. Güvenilir bir kurum oluşturdum. Ama tabii ki FETÖ dahil tüm şer odakları boş durmayacaktı. Görevi devrettiğim günden başlayarak bugüne kadar hakkımda 3 ağır ceza davası açıldı. Hiçbir somut veriye dayanmayan iftira davaları idi bunlar. Hiçbir dayanağı olmayan üç dava birleştirildi ve bu dava 6 yıldır devam ediyor ve iddianamelerde hiçbir somut içerik yoktur. Herhangi bir suç unsuru olsaydı bu kadar sürer miydi bu dava?

Yasal haklarımı saklı tutarak, bu açıklamama köşenizde yer vermenizi talep ediyorum. Prof.Dr. Ali Demir.

Ali hocanın açıklamaları böyle benim yazdıklarım da ortada. Benim yazdıklarım içinde yalan iftira nerede takdiri siz okurlara bırakıyorum.

ASIM ÖCAL

03.01.2022