Toplumların gelişmişlik düzeyi, siyasetin tüm alanlarını nitelik olarak belli bir kalitede tutar. Yöneten ve yönetilenler arasında bilgi ve teknolojiyi kullanım açısından belirgin bir fark olmadığı için, bireylerin etkileşim niteliği de, günün koşullarıyla paralellik oluşturur.  Sosyolojik olarak, toplum katmanlarının birbiriyle bilgi ve deneyim geçişkenliği ivme kazanırsa, öne çıkmak isteyenlerin işi zorlaşır. Gelişmemiş ülke yönetici kadrolarının hazzetmeyeceği bu durum karşısında  belirleyecekleri siyaset tarzı da, toplumun sinir uçlarına müdahale şekline bürünürse, bu gün çay fırlatma gibi absürt durumlar, mizah için malzeme haline gelir! 

Eğitim seviyesinin geleceği dizayn ettiği hesap edilirse, bu gün çağın gerekliliklerinin yerine getirilmediği, teknoloji ve bilgi çağının donanımlarının toplumla uyumsuzluğu bir çok açıdan birbirini etkilediği varsayımı hesaba katılırsa, devlet kademelerindeki kadroların niteliği, geri kalmışlığın işaretlerini sosyolojik katmanlarda belirgin olarak vermekte, yaşanan ironik hadiseler ise bir çok açıdan devletin niteliği hakkında ip uçlarını acı bir reçete olarak sunmaktadır. Olaylara yada sosyal tabaka hareketlerine verilen tepkiler, eğitim ve ekonomik olarak edinilen sonuçlarla oluşan iletişimin niteliği, gelecek planlaması için imar birliktelikleriyle varılan göstergeler  masaya yatırıldığında, gelişmiş rol model ülkeler  bazında, ne kadar kadük kaldığımızın dramatik sonuçları can sıkıcı!  Sürekli gelişeceğiz umuduyla oluşturulan motivasyonlar, anlık durumlarla yaratılan umut tabloları, bıkkınlık halini almış sosyal patinaj halleri, çağın en büyük sorunu stresle bezenmiş, iç içe geçmiş dinamikler vasıtasıyla toplum psikolojisi esarete mahkum edilmiştir. 
 
Siyasi parti yada toplumsal kategori  oluşumların nitelikleri ele alındığında,  mensubu bulunduğu oluşumun dışına çıkmanın nerdeyse sıfırlandığı bu ilginç dönemin  düşünüş-sorgulayış gibi gelişim göstergeleri, çağın Türkiye için yeni varyantlar geliştirdiğini gösterecektir. Her açıdan geri kalmanın, siyasi taraflar arasındaki  stabil cenaze durumları,  deve eşek metaforuyla edinilen bilinçsiz kitle hareketleri, bu gün ülkenin karar alma mekanizmalarını ne şekilde dizayn ettiği hesaba katıldığında, toplumun düşünce platformlarının virüslerle imha edildiği görülecektir. Artan imkanların pozitif anlamda topluma dikey gelişim sağlaması düşünülürken, tüm alanların niteliksiz-kimliksiz bireylerce işgali sonucu, bu gün sosyal tabakaların hafızaları mensubu bulunduğu oluşumun dışına çıkmamaya programlanır hale getirilmiştir. 


Eğitim ve ekonominin gelişime olan katkısı hesap edildiğinde, gelişmekte olan ülke profillerinin sürekli geçmişle mukayese edilme hadisesinin  başarı kıstası olarak değerlendirilmesi, toplumun yetinme kültürü esaretine girmesine sebep olmuştur. Değişim ve dönüşümün çağın çok gerisinde eskimiş modellerle sunumu, iktidarlar tarafından dini ve kutsal değerlerle bezenince güdümlü ve en kötüsü gönüllü esarete tabi olan bireylerin Alaska kurbağası (Aylarca donmuş halde yaşayabilir)  niteliğine bürünmesine sebep olmuştur. 

Her alanda geri kalmanın verdiği avantajlarla iktidarlarını güçlü tutan, toplumu Alaska kurbağası misali dondurup kitlesel tepkileri sıfırlayan otoriteler, açlık oyunları filmindeki gibi insanları istediği absürtlüklerle sınamaya devam ededursun, dünya gelişim adına günün koşullarına uygun varyantları sunmaya devam ediyor. Bu budanmış cehaletle bezenmiş stabil durum Türkiye için ölümdür. Alaska kurbağası aylarca donmuş halde kaldıktan sonra, hayatına kaldığı yerden devam edebilir. Ya Türkiye ? 

DİPNOT:
Bizim Hoca talebeleriyle Kuduri adlı kitabı okurken bir kadıncağız:
– Hocam, demiş, ocağına düştüm, bizim ufaklığı geceleri uyku tutmuyor, bir muskacık yazsan da uyusa!
Hoca, önündeki kitabı kapayıp al bunu demiş, yastığının altına koy!

– Böyle muska olur mu, diyecek olmuş kadın.

– Muska değil ama demiş Hoca, ondan daha etkili!  Kitaba başlayınca mollalarım hemen esnemeye başlıyor.

İnsanları uyku moduna geçirip yönetmeye girişen tüm muktedirlere dur denmedikçe rüyalar aleminde mutlu oluruz elbet! Uyanmayacaksak sorun yok!