Adalet kâinatın ruhudur. (Ömer Hayyam)

Bazı düşünce gruplarının ilk gününden bu yana Beştepe’yi saplantı haline getirmesi Türkiye Cumhuriyeti için üzücü bir durumdur. Her haliyle övünmemiz gereken bir yapıya destek olmamız gerekirken, mesnetsiz söylemlerle konuyu farklı yere getirmek siyasi yapılara yakışmaz. Devletleri devlet yapan içinde bulunduğu yerdir, mekândır. Dünyanın dört bir tarafından gelen insanları karşılamak bizim temel vazifemizdir. Bu mekânların kimseye kalmadığı aşikârdır. Yıllardan beri her dönemde farklı mimarı yapıların yapıldığı ve bizimde bu yapılara ayak uydurmamız kaçınılmazdır. Koskocaman Türkiye Cumhuriyeti devleti kendine yakışır bir yerde; gerekli açılışları yapması, misafirleri ağırlaması, diğer sivil kuruluşlara, sahipliği yapması ve diğer sosyal etkinliğe dayanan kuruluşların yetkilileriyle bir araya gelmesi tabii ki de bize ve devletimize yakışır olacaktır. Acaba diğer devletlerin yerlerine baksalar ne diyeceklerdir. Büyük ihtimalle ağzı açık kalacaktır. Bunların derdi bu mekânların olması değildir, bunlar içerisinde yaşayanlara kafa takmış vaziyettir. Şimdi ki cumhurbaşkanının yerinde başka birisi olsaydı eminim ki sesini çıkartmazlardı. Hatta daha lüksünü yapmaları için teşvik edici telkinlerde bulunacaklardır. Acaba kendileri içinde veya başında bulunduğu kurumu ne hale getirmişlerdir; onu sorgulamak lazımdır. Bilmeyende yaya gidip geliyorlardır.  Bu kadar devleti düşünen düşünceye sahipse, gelirler bu zor süreçte millet ve hükümetle beraber hareket eder, devleti bu sıkıntılı süreçte olayları bertaraf etmesi için yardımcı olular. Yenikapı kapı mitingi nasıl ki tüm dünyaya örnek olduysa bu gibi durumlarda da devlet yöneticilerimize sahip çıkmak bizim temel vazifemizin başında gelir. Aksini düşünmek bize yöneticilerimize zarar verir. Tabii ki de birimleri kontrol etmemiz hepimiz için görevdir. Diğer bütün yapıların varlığını kabul edeceksin, ama sırf Cumhurbaşkanımız yer aldığı için muhalefet olması kabul eldir bir durum değildir. Zaten öyle bir kesim var ki Türkiye’yi kuşatırlarsa çıkıp onlara destek olacak zihniyet içimizde mevcuttur. Halkın iradesiyle başa gelmesine rağmen yapabilirse devirmeye çalışacaklardır. Şimdi bunların söyleyeceği veya taraf tuttuğu düşünceyi nasıl kabul edeceksin. Bunların amaçları farklıdır. Eğer gerçekten devleti düşünüyorlarsa oturup milletiyle kaynaşıp, diğer hükümetler nasıl başa gelmişse bunlar da onların oyunu alıp onların oturduğu makamlarda otururlar. Bunun dışında savunulan veya başka adlar altında siyaset malzemesi yapmak tamamıyla gerçek dışıdır. Bu Külliye ile gurur duymak gerekirken çıkıp katılmamak ne kendisine ne de makamlarına yakışır. Her kesimden halkın kendisini bulduğunu göz önündedir. Acaba şimdiye kadar hangi vatandaş Cumhurbaşkanıyla oturma fırsatı bulmuştur. Şimdi ise her kesimden oturabileceği, düşüncelerini bizzat iletebildiği bir yerin olması bizi gururlandırması gerekirken kalkıp başka düşüncelere saplanmak kimseye bir fayda sağlamaz. Bu mekânlara sahip çıkmak gerek, bunlar bugün kimsenin malı değildir. Milletin yeri olan yerleri yine bu mekânlara gelecek olanları yine onlar yani millet belirleyecektir. Millet kimi uygun gördüyse onu getirir. Bu gibi karar mekanizmalarını belirleyecek olan milletir, ötesi yoktur. Bu milletin takdirini kazanmak için uğraşmaları lazımdır. Her defasın dile getiren Cumhurbaşkanımız bu Külliye milletindir, milletin olacaktır. Bunun altında başka nedenler aramamak lazımdır. Bu ülke hepimizin olduğu gibi içinde bulunduğu kurumlar da bizimdir. Kim başa gelirse, o oturacaktır. Kişi oturduğu yerde bellidir. Bu masraf değildir, aksine bizi temsil eden yerlerdir. Masrafı kesmek istiyorlarsa öncelikli hedefi terörü bitirmek için Hükümetle ortak hareket ederler. Terör bitti mi zaten her şey başka olacaktır.

Vesselam…!!!