Daha büyük acıların yaşanmamasını dileyerek, herkesi sağduyuya davet eden Fatma Ulubey'in açıklaması Şöyle;

Dünya mirası Adıyaman ilimizde bulunan ,dünyanın 8. harikası olarak bilinen Nemrut Dağı'nın büyük bir kültürel miras zenginliği ile Güneşin doğuşunun ve batışının bir başka olduğu, huzurun ve barışın Kenti olarak bilinen Adıyaman ilimiz tarihi güzellikleriyle kendisini gösterir göstermesine de!...

Ne zaman ki yaşadığım coğrafyada bir trajedi yaşansa, yeniden Medine Memi gözlerimin önünde bir film şeridi gibi geçer. Bir tavuk kümesinde sessiz ve ürkekçe bir kız çocuğunun nasıl da törelere kurban gittiğini!....

Güneydoğu'da Urfa'da çalıştığım yıllarda, orda yaşanmış olan acı yaşam öyküleri de hep acıtır yüreğimi! ...

Cehalettin kol gezdiği yerlerde bazen tavuklar girmiştir tarlaya, bazen de bir muhtarlık seçimi, bazen bir karış toprak için, bazen kavga eden iki çocuk için velhasıl

Ceviz kabuğunu doldurmayan sebeplerle tartışmalar büyür ve kabaran öfke can almalara kadar gider.

Feodalitenin acımasızlığı yürekler yakar. Tıpkı bir kaç gün önce yaşanan bu acı olayda olduğu gibi!...

Kamuoyuna yansıyan olay:

Husumetli olan iki aile fertleri, oturdukları Çamdere köyüne birkaç kilometre uzaklıktaki Kahta’ya bağlı Doluca köyü yakınlarında karşılaşır. Taraflar arasında kaçak kazı ihbarı nedeniyle tartışma çıkar. Kısa sürede büyüyen bu tartışma ne yazık ki silahlı çatışmaya dönüşür.

Çatışmada 6 kişi yaşamını yitirir ve 4 kişi de yaralanır.

Adına define avcılığı diyelim,muhtarlık seçimi diyelim,

Toprak- su anlaşmazlığı diyelim ,adına ne dersek diyelim! Neyin kavgası bu , bu kin nefret ne zaman bitecek ?

Çok üzgünüm!..

Sebebi ne olursa olsun insan öldürmeye değer mi?.

Bu cehalet ne zaman bitecek?

Nedir insanı karşı karşıya getiren ve birbirini öldürecek kadar kindarlaştıran?...

Adıyaman ilimizin her köşesi tarihi bir eser kokar.

Gelin bu güzelim coğrafyada rant kavgasını değil,cehaletin kavgasını verelim!..

Binlerce yıllık bir uygarlık köprüsü medeniyete tanıklık etsin, kavgalara değil,kan ve gözyaşına değil!...

Cenderemiz gönüller köprüsü olsun!... Biz öfkenin,acıların coğrafyası olmak istemiyoruz.

Gelecek nesillere kan kokan bir miras bırakmayalım!...

21. Yüzyılda hala bu çağ dışı trajedilerin yaşanmasına ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Adıyaman ilim adına, ülkem atmosferi adına daha iyimser yazılar yazmak umuduyla !...

Her iki aileye ve yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Yitirilen canlara Allah 'tan rahmet diliyorum.

Mezara insanı değil ,kini,nefreti,öfkeyi gömmenin zamanı gelmedi mi?..

Daha büyük acıların yaşanmamasını dileyerek, herkesi sağduyuya davet ediyorum.

07.02.2021

Fatma Ulubey

Editör: Adıyaman Haber