2014 – 2015 Eğitim – Öğretim yılının ilk yarısının sona ermesi dolayısıyla basına açıkamalarda bulunan Eğitim Bir Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, yarı yol tatilini değerlendirdi.

Yönetici görevlendirmelerden kılık kıyafet uygulaması, kılık kıyafet ile ilgili sivil itaatsizlik, ek ders ve kurs ücretleri , okulların donanım eksiklikleri gibi konularda açıklamalarda bulunan Deniz, velilere ve öğrencilere yönelik tavsiyelerde bulundu.

Deniz, şunları söyledi:

“2014-2015 eğitim-öğretim yılının birinci döneminin sonuna geldik. Bu eğitim-öğretim yılında öğretmen ihtiyacına binaen yaşanan mağduriyetlerle bazı eğitim kurumlarında öğretmen ve yöneticilere karşı uygulanan şiddet, öğretmenlerin özür durumuna bağlı yer değişikliği, yönetici görevlendirmelerinde yaşanan bazı olumsuzlukların dışında çok ciddi sorunların yaşanmadığı gözlenmiştir. Bu dönemde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen 19. Milli Eğitim Şûrası’nda önemli bazı kararlar alınmıştır. Söz konusu kararlar acilen uygulanmalıdır. Ülkemizde yıllardır kamusal alan yalanıyla kadınlara ve kız öğrencilere yönelik uygulanan kılık ve kıyafet dayatmaları, Eğitim-Bir-Sen’in çeşitli eylem ve etkinliklerden sonra başlattığı, kamuoyu desteğini ortaya koyması bakımından bir ilk olan kampanya sonucunda toplanan 12 milyon 300 bin imza ve sonrasında ortaya koyduğu sivil itaatsizlik eylemi neticesinde kamuda çalışan kadınlara yönelik ‘başı açık’ dayatmasına son verilerek, kadının kamu hizmetine katılımında önemli bir eşik aşılmıştı. Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik’te de yapılan değişiklikle öğrencilere kılık kıyafet dayatmasının kaldırılması son derece önemli bir adım olmuş ve bir yasak daha tarihe karışmıştır. Ama Kamu personelini ilgilendiren çerçeve yönetmelikte de acilen değişiklikler yapılarak, sivil itaatsizlik gerekçelerimizden olan erkek kamu çalışanlarına da kılık ve kıyafet dayatmalarından vazgeçilmelidir”

Okullardaki öğretmen ihitiyacı ve atama bekleyen öğretmenler problemine de değinen Deniz, Şubat ayında 15 bin öğretmen ataması yapılacağının ifade etti.

Ara dönemde 15 bin öğretmen atamasının azımsanacak bir rakam olmamakla birlikte, öğretmen ihtiyacı dikkate alındığında bunun yeterli olmayacağının aşikar olduğunu aktaran Deniz, eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olanın, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunması olduğunu söyledi.

Deniz, 15 bin yeni öğretmen atamasının 100 bine çıkarılması için imkânların zorlanması ve öğretmen açığı nedeniyle yaşanan problemlerin önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi.
19. Milli Eğitim Şûrası’nda, “Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgeleri”, “Öğretmen Niteliğinin Artırılması”, “Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Artırılması” ve “Okul Güvenliği” konularında; öğretmenlerin ek göstergelerinin 3 bin 600’e çıkarılması ve vergi matrahının yükseltilerek eğitim çalışanlarının maaşlarında yaşanan erimenin önüne geçilmesinin gereketiğini vurgulayan Deniz, bu konulardaki mücadelelerinin haklar elde edilene kadar devam edeceğini kaydetti.

“Kamu kurumlarında yapılan her nöbet görevinin bir karşılığı bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarında nöbet görevinin bir karşılığının olmamasının izah edilecek bir tarafı yoktur” diyen Deniz, “2012-2013 yılı toplu sözleşme masasına da taşıdığımız, ‘Eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerce fiilen yerine getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için 4 saat ek ders ücreti ödenir’ şeklindeki haklı talebimiz karşılanmalıdır” dedi.

Deniz, eğitim çalışanlarının yüklenen angaryalara bir an önce son verilmesi gerektiğini belirterek, ek ders ücretlerinin azlığına değindikten sonra Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konu ile ilgili sözlerini hatırlatarak verilen sözlerin tutulmasını beklediklerini söyledi.

Deniz, şöyle devam etti:

“Uzun süredir öğretmenlerin ek ders ücretlerinde iyileştirme yapılmamıştır. Bakanlık, iki yıl önce sendikalardan da görüş alarak ek ders esaslarında yapmayı planladığı değişikliği bir türlü yapamadı. Ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hâlâ değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, dokuz yıla yakın bir süredir uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler devam etmektedir. Sendika olarak hazırlayıp bakanlığa sunduğumuz taslak dikkate alınmalı, gereken mevzuat değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. Hâlâ 10 TL’nin altında olan ek ders birim ücreti, iki katına çıkarılmalı, öğretmenlerin girebilecekleri ek ders saati üst limiti yeniden gözden geçirilerek, ihtiyaçlar doğrultusunda artırılmalıdır.
2004 yılında kariyer basamaklarında yapılan yasal düzenleme, hedeflenen sonucu vermemiştir. Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararının gereğinin yapılmaması, kariyer basamakları uygulamasındaki belirsizliği devam ettirmektedir. Tezli yüksek lisans yapanların açtıkları on binlerce dava yerel mahkemelerde öğretmenlerin lehine sonuçlanmış, daha sonra ise Danıştay kararıyla öğretmenlerin aleyhine olacak şekilde reddedilmiştir. Yüz binlerce öğretmen mağdur durumdadır. Bu sorun acilen çözülmelidir”

BHA

Editör: Adıyaman Haber