Toplu sözleşme görüşmelerinin gerçekleştirileceği Ağustos ayına kadar çok yoğun bir çalışma içerisinde olacaklarını ifade eden Ali Deniz, 16 Nisan’ın bir seçimin ötesinde anlamı ve tarihi bir önemi olduğunu ifade ederek, “Referandumda anayasa değişikliği paketinin kabul edilmesiyle, emin olun sadece Türkiye değil, Moritanya’dan tutun Endonezya’ya kadar tüm İslam coğrafyası, mazlumlar, mağdurlar sevinecek. Bunun için o tarihe kadar her birimize büyük sorumluluk düşüyor. İşimiz bununla bitmiyor. Toplu sözleşme masasına daha güçlü oturabilmemiz için 15 Mayıs’a kadar gece gündüz demeden çalışmalı, yeni üyelerle gücümüze güç katmalıyız” dedi.
Son dönemde ülkemizde ciddi anlamda bir paradigma değişikliğinin yaşandığına dikkat çeken Deniz, “Bu değişen paradigma doğrultusunda eğitim felsefemizde de çok ciddi anlamda bir değişimin olması lazım. Gücü ve sermayeyi esas alan değil, insanı önceleyen bir eğitim sistemine ihtiyacımız var. Sendika olarak bu konuda kayda değer bir rapor hazırladık. Akabinde Millî Eğitim Bakanlığı tarafından kamuoyunun görüşüne açılan yeni müfredat taslağını inceleyerek görüş ve önerilerimizi yetkililere ilettik” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin bütün yönleriyle vesayetle hesaplaştığını dile getiren Deniz, şunları söyledi:

“Bir yanda küresel vesayet, bir yanda emperyalistlerin işbirlikçileriyle milletin hak ve özgürlüklerine saldıran bir vesayet. Türkiye’deki vesayet, emperyalist ülkelerin oluşturduğu vesayetin türevidir. Eğer vesayetle tam anlamıyla hesaplaşırsak bağımsızlığımız da tam anlamıyla sağlanmış olacaktır. Önümüze konulan anayasa değişikliği paketi, tam bağımsızlık yolunda bize güç verecektir. Son 15 yıllık iktidarın istikrarına bakıp, koalisyon dönemlerindeki bağımlılığı göremiyoruz. Hem küresel baronlar hem onların yerli işbirlikçileri, tıpkı zayıflayan vücuda virüs girmesi gibi, koalisyonlar döneminde ülkeye yerleşiveriyorlar. Bu da bize onlarca yıla mal oluyor. İstikrar bunun için önemlidir. Hem siyasal bağımsızlık hem de ekonomik bağımsızlık. Vesayet varsa özgürlük olmaz. Özgürlük olmazsa güçlü fikirler çıkmaz. Güçlü fikirler çıkmayınca da, onu bunu taklit etmek zorunda kalırsınız. Bu bağlamda 16 Nisan’ın bol ‘evet’li sandıkların taştığı bir gün olmasını diliyor, her bir üyemizin inisiyatif alarak çalışmalarını yoğunlaştırmalarını bekliyorum."

Kaynak : PHA

Kaynak: pha