AK Parti Adıyaman İl Başkanı Mehmet Dağtekin, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, tüm şehitlerimizi saygı, minnet ve şükranla andı.

Başkan Mehmet Dağtekin, 15 Temmuz hain darbe girişimi de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın defalarca test edilip onaylanan liderliğine duyulan inanç sayesinde ve onun çağrısına uyularak bastırıldığını söyledi.

Başkan Dağtekin mesajında şunları kaydetti:

“Aziz milletimizin Dünya Demokrasi Tarihi’ne kanıyla, canıyla yazdığı 15 Temmuz Demokrasi Destanı, milli hafızamızdan asla silinmeyecek kadar büyük bir öneme sahiptir. Tarih, Demokrasi Destanı’nın nasıl gerçekleştiğini, aziz milletimizin cesaret ve dirayetini, Başkomutanımızın ferasetini, kahramanlarımızın Allah rızası uğruna nasıl şehit olduğunu büyük bir kıvançla yazacaktır. Tarih, iman ve al bayrağımızın kudretiyle yurduna göz dikenleri darmadağın aziz milletimizin kahramanlığını asla unutmayacaktır. 15 Temmuz’da gürleyen bomba seslerine, fethi müjdeleyen tekbir sesleriyle karşılık veren şehitlerimizi asla unutmadık ve unutmayacağız.

O hain girişim, tarihin tozlu raflarındaki yerini aldı ancak milli hafızamız her zamankinden daha canlı ve dipdiri. Türkiye’yi kaosa ve işgale sürüklemek isteyen bir darbe girişimini Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara inerek engellediğimizi hafızlarımızdan çıkarmamamız gerekiyor.15 Temmuz darbe kalkışmasında Cumhurbaşkanımız ve Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan, gücünü aldığı millete seslendi ve ‘Demokrasimize sahip çıkın, sokaklara çıkın’ dedi ve milyonlar adeta milli şuurla darbecilere geçit vermedi. Tarihimizdeki darbelerde hep hesap dışı tutulan ve evinden çıkamaz diye görülen milletin bu kez herkese haddini bildirmesi ve ülkeye sahip çıkması tüm dünyaya ders niteliğindeydi. Bu millet sokağa çıktı ve ‘devletin sahibi de benim, kimse artık iktidarı benim rızam dışında deviremez’ dedi. Aynı o gür ses bu defa darbecilere döndü, ‘hesap vereceksiniz’ dedi ve o hesap görüldü. Türk demokrasisi, bedel ödeye ödeye bir seviyeye gelmiştir. Ne pahasına olursa olsun o noktayı korumaya ve çıtayı daha yükseğe taşımaya da kararlıyız.

Yurdunu bugüne kadar alçakları uğratmamış olan aziz milletimiz, 15 Temmuz’daki hayâsız darbecilere geçit vermemiştir. O gece birlik vardı, beraberlik vardı, kardeşlik vardı ve bütün göğüsler milli bir imanla doluydu. Cesaretimizle, ferasetimizle, basiretimizle hep beraber sarsılmaz duvarlara ve yıkılmaz setlere dönüştük. Yüreğimizdeki vatan, bayrak ve millet aşkıyla o kadar büyüdük, o kadar büyüdük ki; bu milletin istediğinde neleri yapabileceğini tüm dünyaya gösterdik. İrademize, bağımsızlığımıza ve bölünmez bütünlüğümüze kast edenler için 15 Temmuz gecesini bir cehenneme, ülkemiz ve milletimiz için de bir demokrasi bayramına dönüştürdük. Dolayısıyla kimse ama hiç kimse aziz milletimizi bir daha vatanıyla, bayrağıyla, istiklali ve istikbaliyle sınamaya kalkmasın. 15 Temmuz ile birlikte bu milli şuur artık kurumsallaştı, içselleşti. Demokrasiyi özümseme halinin, milli şuurun son örneği, 4 Nisan’da 104 emekli amiralin bildirisine karşı 2 binin üzerindeki sivil toplum örgütünün suç duyurusunda bulunması ve sosyal medya hesaplarından gösterdikleri tepkiler bunun en bariz örneklerinden biridir. İşte bu nedenlerdir ki ister gündüz isterse gece yarısı olsun. Her kim ki bir dönem taşıdığı askeri veya bir diğer sıfatlarını öne çıkararak hiçbir yetkisi, sorumluluğu ve hesap verebilirliği olmadığı halde milletimize ayar verme görüntüsü altında milletin asli temsilcilerine karşı toplumsal mühendisliğe soyunursa, bunun anlamı da karşılığının da ne olacağı bellidir. Ve Her yıl 15 Temmuz destanının demokrasi tarihimiz içindeki istisnai yerini gururla anmaktan geri durmayacağız.

Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’müzü kutluyor, FETÖ hainleriyle ve teröristlerle mücadelemizden bir an olsun geri adım atmayacağız. Bu vesileyle kahramanlarımızı ve şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Ruhları şad, makamları cennet olsun.”

Kaynak: iha