Adıyaman’ın huzur ve barış kenti olduğunu söylüyorlar; acaba neden hiç düşündünüz mü? Çünkü Adıyaman’da 100 civarında ehli-beyt’lerin, sahabelerin, erenlerin, velilerin, evliyaların ve dervişlerin türbeleri bulunmaktadır.

Adıyaman’da İnsanlar bunalıma girdiğinde, başı sıkıştığında, iç huzuru bozulduğunda ve psikolojik sorunları olduğunda, kısacası her türlü hastalık, dert, tasa, musibet için bu evliyaların türbelerine gidip dua ederler.

İnsanlar elbette ki bulundukları her mekan da dua ve ibadetlerini yapabilirler; ancak camide cemaat ile yapılan ibadetin sevabı, evde tek başına yapılan ibadetin sevabından daha fazla olduğu ve Kâbe’de kılınan bir rekat namazın bin rekata, Mescidi Aksa’da kılınan bir rekatın ise beş yüz rekata bedel olduğu hadis ile bilinmektedir.

Buna göre yaşarken Allah’ın sevgili kulu olma şerefine erişmiş bu Allah dostlarının türbelerini halis bir kalp ile ziyaret ettiğinizde gerçekten atmosferin değiştiğini his edersiniz. Nasıl anlatsam bilmem ki hani kapsama alanı dışında cep telefonu çekmez ya, ama kapsama alanına girince fultaym çekmeye başlar. İşte öyle bir şey! Türbe ziyaretlerinde de tıpkı baz istasyonları gibi kapsama alanına giriyorsunuz ve orada yapılan bütün ibadet ve duaların, manevi atmosfer kanalıyla ve huzurunda bulunduğunuz evliyanın yüzü suyu hürmetine doğrudan,   alemlerin Rab’ına ulaştığını his edersiniz. Tabii ki öncelikle inanmak gerekir.    

Adıyaman halkı çok yüksek bir inanca sahiptir.

İnsanlar inançları doğrultusunda bu ziyaretgahlardan birine giderek, dua eder Yüce Allahtan şifa dilerler. Orada içlerindeki derdi, tasayı, sıkıntıyı dökerek deşarj oldukları için Adıyaman’da öfke patlaması yaşanmamaktadır.

Ayrıca yaptığım araştırmaya göre; İslam’da mezhep ayırımı da yoktur. Sonradan mezheplere ayrılmıştır. Alevi Sünni ayırımı da yoktur. Olmaması da gerekir; çünkü İslam tekdir, birdir, beraberdir ve ayrılmaz bir bütündür. Hepimiz Müslüman’ız, hepimiz Aliciyiz, hepimiz Muhammedi’yiz hepimiz Allah’ın kuluyuz ve hepimiz Allah’ın varlığına birliğine tekliğine ve onun kitabı Kur-an’ı Kerim’e inanıyoruz. Zaten Allahüteala yaklaşık 1400 yıl önce birlik ve beraberliğimizi bir ayet ile bildirmiştir.

"Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin." (Ahzab Suresi- 56)

Beşir İbnu Sa`d: "Ey Allah`ın Resulü! Bize Allah Teâlâ Hazretleri, sana salât okumamızı emretti. Sana nasıl salât okuyabiliriz?" diye sordu. Efendimiz şu cevabı verdi: Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammedin ve Ala Ali Seyyidina Muhammed… (Hadisi Şerif)

Bu Arapça duanın anlamı ise peygamberimize ve Ali ashabına salât, selam ve esenlik dilemek anlamındaki salâvat-ı şerife duasıdır.

            İçinde Allah, Muhammed ve Ali olan bu dua Muhammed’in ehlibeyti, ashabı, ahalisi ve tüm iman edenlere Allah ve melekleri salat, selam ve esenlik göndermektedir. İşte bu gizemli sözler bize ayrılmaz bir bütün olmamız gerektiğini ve ayrılmaz bir bütün olduğumuzu anlatmaktadır.

Adıyaman yöresinde işi bozulan, kaderi açılmayan, çocukları olmayan, deli divane olan aklınıza ne gelirse her türlü kazadan, beladan ve sıkıntılardan kurtulmak için Adıyaman halkının inanarak sığınabilecekleri ve orada manevi iç huzura kavuşabilecekleri ve yıllardır tereddütsüz şifa bulduklarına inandıkları ve Allah’la onların arasında köprü görevi yaptıklarına inandıkları, ziyaretgahları vardır.

İşte insanlar bu ziyaretgahlarda manevi huzura kavuştukları için Adıyaman huzur ve barış kentidir.  

Adıyaman ilindeki ziyaret edilen türbelere baktığımızda bu topraklarda şehit veya vefat eden erenlerin çoğunun son peygamber Hz. Muhammed s.a.v. dönemi ile dört halife ve Emeviler dönemlerinde bölgeye İslamiyet’i yaymak ve fetihler yapmak için gelen asker kökenli sahabe mezarları oldukları bilinmektedir.

Adıyaman’daki bazı türbeler ise İslami inanç motiflerini yöre halkına benimsetip yaymak ve Adıyaman bölgesini kendine yurt edinmek üzere bu bölgeye sonradan gelmiş veya gönderilmiş veli ve dervişlerin mezarlarıdır. Başta Mekke, Medine, Şam, Bağdat ve Horasan olmak üzere dünyanın değişik yerlerinden gelen, çoğu ehli-beyt soyundan olan bu veliler sadece inancı yaymakla kalmamış aynı zamanda örf, adet, gelenek, görenek ve topyekûn halk kültürü üzerinde de etkili olmuşlardır.

İnanç elçisi olarak gelen bu veliler Adıyaman yöresinde güzel ahlakın, sevginin, saygının, hoşgörünün, barışın ve kardeşliğin hakim olabilmesi için büyük bir gayret göstermişlerdir.

Fadlı DOĞAN / Kamu Yönetimi Uzmanı

[email protected]